14 Kasım Dünya Diyabet Günü

0
1432
www.diyetisyenstore.com

14 Kasım Dünya Diyabet Günü

Toplumda artan diyabet hastalığına dikkat çekmek amacıyla Dünya Sağlık Örgütü(WHO) ve Dünya Diyabet Federasyonu(IDF) öncülüğünde, İnsülin Hormonu’nu bulan Frederick Grant Banting’in doğumgünü olan 14 Kasım Dünya Diyabet Günü olarak belirlenmiştir.

Peki diyabet nedir ve neden son yıllarda sıklıkla karşımıza çıkıyor?

Engellenebilir mi?

Diyabet ile beslenme arasında neden sıkı bir ilişki var?

İnsülin direnci nedir?

Glisemik index hakkında bilinmesi gerekenler nelerdir?

Acaba, seçtiğimiz yaşam tarzı bize uygun mu?

Artılarıyla eksileriyle kendimizle yüzleşmeye ve biraz değişiklik yapmaya hazır mıyız?

Diabetes Mellitus (DM), pankreastan salgılanarak kan şekerinin düzenlenmesini sağlayan insülin hormonu salgısının, tamamen veya kısmen yetersiz ya da eksik olması sonucu meydana gelen, hiperglisemiyle karakterize karbonhidrat, lipit ve protein metabolizmasının bozulduğu bir hastalıktır.

Epidemiyolojisi, kentsel bölgede yaşayanlarda kırsal bölgelere oranla daha fazla görülmektedir (tip2 DM). Türkiye’de yapılan geniş kapsamlı TURDEP çalışmasında diyabet prevalansı %.7.2, bozulmuş glikoz toleransı (IGT) %6.3 olarak saptanmıştır. Kadınlarda görülme sıklığı erkeklerden daha yüksek olarak belirlenmiştir. Çalışmanın sonuçlarına göre Türkiye’de erişkin bireylerde diyabet sıklığı %13,7’ye ulaşmıştır.

Diyabet dört farklı grupta sınıflandırılmıştır. Bunlar; Tip1 DM, Tip2 DM, Diğer Spesifik Tipler, Gestasyonel DM. Üzerinde en çok konuşacağımız ise Tip 1 DM ve Tip 2 DM olacaktır.

Tip 1 Diyabet, İnsüline bağlı diyabet veya Juvenil diyabet olarak adlandırılmaktadır. İnsülin salgısında görevli pankreas hücrelerinin zedelenmesi veya tamamen kaybolmasıyla ortaya çıkar ve insüline bağımlı olarak gelişir. Bu tip hastalar diyabetik ketoasidozu önlemek amacıyla insülin kullanmalıdır. Çoğunlukla erken yaşlarda görülmesine karşın seyrek olarak genç yaşlarda da görülebiliyor. Genetik açıdan Tip 1 Diyabet, poligenik bir bozukluktur. Gelişimini artıran 14 adet gen bulunmuştur.

Tip 2 Diyabet, Yaşlanmayla birlikte gelişen veya İnsüline bağlı olmayan diyabet olarak bilinir. Pankreas beta hücre fonksiyonlarının azalması ve periferik dokularda insülin direnci en büyük problemdir.

Beslenmenin rafine ürünlerden zengin olması, işlenmiş gıdaların tüketimi, şekerli besin alımı, alkol tüketimi, aşırı kilo, sedanter yaşam tarzı Tip 2 DM’ye sebep olmaktadır. Bu nedenle Tip2 diyabeti önlemek amacıyla dengeli ve sağlıklı beslenme ile hareketli yaşam biçimi bireylerin sağlığı için büyük önem taşımaktadır.

Tip2 Diyabetten korunmak için açlık kan şekerinin 100 mg/dl’nin altında olması, trigliserit ve kolesterol değerlerinin istenilen uygun aralıkta olması gerekmektedir. Bu değerleri korumak ve sağlıklı yaşamak içinse, günlük beslenmenin yeterli, dengeli ve sağlıklı olması gerekmektedir. Günlük alınan besinler vücudun enerji, vitamin, mineral, karbonhidrat, yağ, protein ihtiyacını karşılayacak şekilde olmalıdır. Vücudun ihtiyacı olan besin ve besin öğelerinden kısıtlı olması ya da aşırı tüketimi çeşitli problemlere yol açmaktadır. Çağımızın hastalığı olarak kabul edilen obezite, aşırı enerji alımından ve sedanter yaşam tarzından kaynaklanmaktadır. Obezite beraberinde çeşitli hastalıklara yol açmakta, yaşam kalitesini olumsuz etkilemekte, sağlık harcamalarını artırmakta ve ne yazık ki ortalama yaşam süresini kısıtlamaktadır. Diyabet de obezitenin beraberinde getirdiği hastalıklardan bir tanesidir(Tip2 DM).

Tip 2 DM genellikle ilerleyen yaşlarda ortaya çıkar, genç yaşlarda seyrek görülür. Fakat ailede diyabet olan birey sayısı arttıkça, diğer fertlerde diyabet görülme yaşı düşer.  Bence, bu durumun genetik yatkınlıkla birlikte ailelerin beslenme alışkanlıklarının yanlış olması veya doğru olduğunu düşünerek yaptıkları yanlış beslenme tutumları aşırı kilo alımına, sağlık sorunlarına ve diyabete neden oluyor denilebilir.  Benim kanaatim, her yaştan herkesin sağlıklı beslenme konusunda diyetisyene danışarak öğrendiklerini hayatına uygulayıp, sağlıksız beslenmeyle gelişen ve buna bağlı birçok hastalığa engel olmasıdır.
Beslenme durumunun düzenlenmesiyle diyabet önlenebilir.  Günlük diyetle alınan posa (lif) miktarının artırılması kan şekerinin düzenlenmesinde olumlu etki gösterir. Özellikle çözünür diyet liflerinde bulunan beta-glukan (arpa, çavdar, yulaf kepeğinde) her iki diyabet türü için koruyucu rol üstlenir. Aynı zamanda çözünür diyet lifleri mideyi geç terk ederek uzun süre tokluk sağlar.  Diyabetli hastalarda çözünür lifler, kanda glikoz ve insülin konsantrasyonunu düşürücü etki gösterir.

İnsülin, kandaki glikozu hücrelerin kullanabilmesini sağlar. İnsülin direnci durumunda ise, hücreler glikozu kullanamadığından dolayı kan şekeri düşmez ve bu durum ilerleyen süreçte Tip2 Diyabete neden olur. Ve tabi ki, insülin direncine sebep olarak Tip 2 DM’ye kadar giden sürecin temelini obezite oluşturuyor… Buradan Tip2 DM’li kişilerin büyük çoğunluğunun aynı zamanda obez veya kilolu olduğunu düşünebiliriz. Kilo kontrolüyle diyabetin seyri değiştirilebilir.

Bir de Glisemik İndex konusuna değinelim. Glisemik index besinlerin kan şekerini yükseltme özelliğidir. 0-100 arasında değer alır ve değer yükseldikçe, kan şekerini artırma oranı yükselir. Aynı zamanda glisemik indexi yüksek olan ürünler, kan şekerini hızlı yükselttiği gibi, kan şekerinin hızlı düşüp kısa sürede acıkmaya neden olur. Böylelikle kişilerde aşırı yeme duygusu gelişerek kilo alımı gerçekleşir. Glisemik indexi yüksek olan bazı besinler; haşlanmış patates, meyveli gazlı içecekler, beyaz ekmek, beyaz pirinç, muz…

Hayat seçimlerimizle şekillenen bir süreçtir. Sağlıklı yaşamak da bu seçimlerden birisidir.  Besinleri tercih ederken vücudumuzun ihtiyacı olan uygun gıdaları bilerek seçmek de sağlıklı bir yaşamın anahtarıdır. Günlük aktivitelerimizi artırarak ve hastalıklardan özenle korunarak yaşamak hayat kalitesini ve süresini önemli derecede artıracaktır.

Sağlıkla…
Elif Melek Avcı

 

KAYNAKÇA

Baker, W. L, Gutierrez-Williams, G., White, C. M, Kluger, J., Coleman, C. I. (2008). Effect of cinnamon on glucose control and lipid parameters. Diabetes Care, 31, 41-43.

Ballali, S., Lanciai, F. (2012). Functional food and diabetes: a natural way in diabetes prevention. International Journal of Food Sciences and Nutrition, 63, 51–61.
Bruno, G. & Landi, A. (2011). Epidemiology and costs of diabetes. Transplant Proc, 43, 327-329.

Buckland, G., Gonzalez, C. A., Agudo, A., Vilardell, M., Berenguer, A., Amiano, P. (2009). Adherence to the Mediterranean diet risk of coronary heart disease in the Spanish EPIC cohort study. Am J Epidemiol, 170(12), 1518-1529.

Diyet El Kitabı

 

 

 

 

 

mail-grubu