Beslenme eğitimi ve beslenme rehberi

diyetisyen adayı, sultan murat, nuh naci yazgan üniversitesi, beslenme ve diyetetik

0
1962
www.diyetisyenstore.com

1.Beslenme Eğitimi

Eğitim ve davranış tedavisini içeren yaşam tarzı değişikliği günümüzde zayıflama ve var olan vücut ağırlığının korunması için kullanılan en yaygın tedavi yaklaşımlarından biri olarak kabul edilmektedir.

Beslenme eğitiminin obez hastalarda ağırlık kaybı üzerine etkisini inceleyen bir çalışmada, her hastaya özgü diyet programı belirlenmesi, günlük besin tüketim kaydı tutulması, yanlış alışkanlıkların ve hataların anlatılarak düzeltilmesi, periyodik zamanlı eğitim verilmesi yolu ile anlamlı derecede BKİ değerlerinde düşüklükler sağlanabilmiştir (96). Ancak bireylerin tükettikleri besinleri kayıt altına almaları sırasında da, yiyeceklerin büyüklük veya boyutlarıyla ilişkili ifade zorlukları ve yanlışlıkları yaşanmakta, çoğu besin tüketim kaydı doğru bilgileri sağlamaktan uzak kalmaktadır. Bu durumda bireylere verilen beslenme eğitimlerinde tüketilen besinlerin nitelikleri kadar niceliklerinin de günlük yaşamda kullanım ölçülerinde tanımlanması hem tüketim hem de geri bildirimler yönünden büyük önem taşımaktadır.

Toplumda bilimsel temelli beslenme bilgilerinin yaygınlaştırılmasında, besin rehberleri önemli eğitim araçları olarak kabul edilmekte ve tüketicilerin beslenme esaslarını anlamalarına yardımcı olmak amacıyla sıklıkla kullanılmaktadır.

2.Besin Piramidi

Kişilerin her gün hangi besinlerden ne sıklıkta yiyeceklerini tanımlayabilmek için uluslararası platformlarda kullanılan rehber besin piramididir. Besin piramidinde verilen öneriler porsiyon üzerinde gösterilmektedir.

3.Tabak Modeli ( My Plate )

Sağlıklı beslenme için verilen mesajların anlaşılmasında görsel algılamanın çok önemli bir yet tuttuğu düşünülmektedir . Tabak Modeli, görsel mesajların anlaşılabilirliğinin geliştirilmesinde, hafızaya yerleştirilmesinde, porsiyon miktarının hatasız tahmin edilmesinde etkili olarak kullanılan bir yöntem olup, kişi ister evde isterse de dışarıda tükettiği besinlerin miktarının ölçülmesinde, belirlenmesinde ve hesaplanmasında etkili olarak kullanılmaktadır.

4.Yonca Modeli

Ülkemizin besin üretimi ve beslenme durumunu dikkate alarak günlük alınması gereken temel besinlerin planlanmasında dört besin grubu (süt ve süt ürünleri, et-yumurta-kuru baklagiller, sebze ve meyveler, ekmek ve tahıllardır) kullanılmasının daha uygun olduğuna karar verilmiş ve grupların şekil ile ifadesinde dört yapraklı yonca kullanılmıştır.

Besin rehberlerindeki nicel (porsiyon miktarlarına) ve nitel (besin grupları, besin çeşitliği) bilgilerinin toplum  tarafından doğru ve tam olarak anlaşılmasına ilişkin sorunların var olduğu da belirtilmektedir. Bu nedenle ülkemize yönelik besin yoncasının yeniden düzenlenme çalışmaları sürdürülmektedir.

5.Porsiyon Miktarı ve Servis Miktarı

Bir öğün veya aperatif için seçilen yiyeceğin miktarı “porsiyon miktarı” olarak kullanılırken, bir porsiyonda kullanılan bir dilim ekmek veya bir su bardağı süt gibi ölçüler ise “servis miktarı” olarak adlandırılır.

Besin içeriği servis boyutunu belirlemede çok önemli bir husustur.

Süt grubunda, 200 ml sütün servis ve porsiyon boyutundaki kalsiyumun eşdeğer olduğu belirtilmiştir. Et ve kuru baklagil grubunda, 30 gr etin protein ve mineral içeriği bakımından yaklaşık yumurta, kuru fasulye gibi besinlerle aynı miktarı sağladığı belirlenmiştir. Fakat restoranda bir porsiyon et yendiğinde ise onun porsiyon miktarı 100-150 gr arasında değişmektedir.

Tahıl grubunda ise 1 dilim ekmek 1 porsiyon boyutu olarak kabul edilmiştir. Diğer tahıl ürünleri 1 dilim ekmek ile yaklaşık aynı kaloriye eşdeğer olduğu kabul edilmiştir. Yani 1 dilim ekmek yerine 2 yemek kaşığı pilav makarna önerilirken, öğündeki porsiyon miktarına bakıldığında ise 4-6 yemek kaşığı olduğu bilinmektedir.

6.Görsel Algı

Bireyin neyi nasıl göreceği ve algılayacağı, hangi görüntüleri algılayıp hangilerini algılayamayacağı, duyusal olarak algıladığı görüntülere ne tür anlamlar ve değerler yükleyeceği, büyük ölçüde onun bilgi birikimi ve yaşam deneyim alanıyla ilgilidir.

Görüntüyü kavrama yeteneği olarak bilinen görsel algının, gerçekleşebilmesi için bireyin psikolojik olarak bakmaya ve görmeye hazır olması gerekir. Burada bireyin, neyi görmek istediği, kendisini kuşatan görüntü karmaşası içinden neyi görmeye gerek duyduğu, görsel algılamanın gerçekleşmesi sürecinde önem taşımaktadır.

Görsel algının ayırt etme ile de ilgisi bulunmaktadır. Chalfat ve Schefellin görsel algının bileşenlerini görsel ayrımlaştırma, şekil-zemin algısı, görsel bütünleştirme ve objeyi tanıma olarak tanımlamıştır. Görsel ayırt etme de, nesne grupları arasındaki büyüklük, renk, şekil gibi benzerlikleri ve ayrılıkları tanıma, görsel algılama, görsel uyaranları tanıma, ayırt etme ve daha önceki deneyimlerle birleştirerek yorumlama yeteneğidir.

7.Tabak Büyüklüğü ve Delboeuf İllüzyonu

Dışarıda tüketilen yemeklerde servis tabakları her ne kadar büyük olsa da beslenme uzmanları sofrada özellikle büyük tabakların yerine daha çok küçük tabakların kullanılmasını önermektedirler. Servis tabağının büyümesi porsiyon büyüklüğün algılanmasında da etkilidir.

Standart servis tabağının ortalama büyüklüğü /çapı, 1960’lardan bu yana 25 cm’den 30 cm’e çıkarak yaklaşık %23 artmıştır. Servis tabağındaki bu büyüme ile günlük 50 kkal’den fazladan enerji alımına neden olmakta ve matematiksel olarak yıllık 5 kg ağırlık kazanımı olarak bireylerin vücut ağırlığına eklenmektedir.

Yemek ve tabak boyu arasındaki bu uyum bir göz yanılgısına neden olmaktadır. Yaklaşık 150 yıl önce, Delboeuf iki küçük dairenin birinin daha büyük bir daire ve diğerinin biraz daha büyük bir daire tarafından çevrelendiğinde iki özdeş dairenin boyutlarının şaşırtıcı bir şekilde farklı algıladığını belgelemiştir ve bunu da Standart Delboeuf Yanılsaması olarak tanımlamıştır.

Non standart Delboueuf yanılsaması ise ortada bulunan küçük dairenin biri diğerinden %20 daha büyüktür. Küçük olan test dairesinin etrafını büyük bir daire ile %20 daha büyük olan test dairesinin etrafını ise daha büyük bir daire ile çevrelendiğinde test dairelerinin boyutlarının şaşırtıcı bir şekilde aynı algılandığını belgelemiştir. Bu yanılsama, test dairesi ile bu daireyi çevreleyen daire arasında kalan boşluk miktarına dayanılarak açıklanmaktadır. Hem daireler arasındaki boşluğun küçük olması hem de görüntünün bütüncül olarak algılanmasından kaynaklanmaktadır.

[vc_cta h2=”Yazar : Sultan Murat’ ın kaleminden” txt_align=”center” style=”flat” color=”purple” css_animation=”bottom-to-top”]Sitemizde Paylaşımda Bulunmak İsterseniz BURAYI tıklayınız.[/vc_cta]

KAYNAKLAR:

1.BESLENME VE DİYETETİK GÜNCEL KONULAR-1 KİTABI

  1. BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BESLENME VE DİYETETİK PROGRAMI ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNDE PORSİYON ALGISI VE ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN BELİRLENMESİ Dyt. Emel ÖKTEM GÜNGÖR YÜKSEK LİSANS TEZİ

[gview file=”https://www.gencdiyetisyenler.com/wp-content/uploads/2016/06/Beslenme-Eğitimi-ve-Beslenme-Rehberleri.docx”]

 

mail-grubu