Diyetisyen gözüyle Biyoelektrik Empedans analizinin püf noktaları

Diyetisyen sultan şahin, genç diyetisyenler yazarı sultan şahin

0
1557
www.diyetisyenstore.com
 Yazar : Diyetisyen Sultan ŞAHİN
Diyetisyen Sultan Şahin

EMPEDANS ANALİZİ ‘NİN PÜF NOKTALARI

Antropometrik Ölçümlerin Önemi

Bilim tarihi boyunca insan vücudu en gizemli ve merak edilen olgular arasında yer almış, anatomi, fizyoloji benzeri tıbbi bilimlerin temel eğitim materyali olmuştur. Bu gelişmeler süresince ise bilim insanları, bireyler veya gruplar arasında, anatomik, coğrafi bölge, iklim ve meslek grupları gibi çeşitli faktörlerden kaynaklanan farklılıkları ve benzerlikleri saptayarak daha geniş bir insan kitlesine uygun tanımlamalar ve tasarımlar yapmayı hedeflemişlerdir

Bilindiği üzere antropometri insan vücudunun boyutları ile ilgilenen özel bir bilim dalıdır. Yunanca anthropo (insan) ve metrikos (ölçme) sözcüklerinden türetilmiştir. Yükseklikler, genişlikler, derinlikler, çevresel uzunluklar, eğrisel  uzunluklar, düşüklükler, kalınlıklar, çap çevre ölçümleri gibi fonksiyonel  ve statik vücut ölçümleri ve bu ölçümlerin ideal aralıklara göre değerledirilmelerini temel almaktadır.

Ancak, gerek sanayi devrimi sonrası artan sedanter yaşam biçimleri, gerekse zamanla değişen beslenme örüntüleri sonrası insan vücut kompozisyonu büyük değişim süreçlerine girmiştir. Maalesef bu süreçler beraberinde pek çok kardiyovasküler hastalığın, metabolik sendrom olarak adlandırdığımız obezite, hipertansiyon, diyabetes mellitus kompleksinin, pek çok eklem rahatsızlığının ve hormon düzensizliklerinden kansere pek çok hastalığın meydana gelmesine ve  prevelanlarında artışa sebep olmuştur. Bu durum ise antropometrik ölçümlerin kullanımımın ve vücut kompozisyonu analiz yöntemlerinin artık gereklilik haline geldiğinin en temel göstergesi olmuştur.

Ölçüm yöntemlerini gözardı edip BKI ile Tıbbi Beslenme tedavisi oluşturmak

İnsan vücut kompozisyonu ve fiziksel tipi,  kompleks bir etkenler arası ilişkidir ve tek tip olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Kişisel özelliklerin yanı sıra sosyal, davranışsal, psikolojik, metabolik, hücresel ve moleküler etkiler de vücut kompozisyonun değerlendirilmesinde göz önünde bulundurulmalıdır

Beden kitle indeksi WHO‘nun halen geçerli saydığı ve malnutrisyon, obezite gibi pek çok alanda kullanılan pratik ve faydalı olduğu bilinen bir parametredir. Ancak tek başına özellikle spor yapan bireylerde yeterliliği sorgulanmaktadır. çünkü  yapılan çalışmalarda elit sporcular ve sedanter bireyler incelendiğinde, aynı ağırlık  ve yüksekliğe sahip bireylerin aynı BKI’ ye sahip olmalarına karşın, vücut yağ yüzdelerinde büyük farklılıklar ortaya çıkmış, bu durum genel değerlendirmenin ötesine geçmek gereken çalışma alanlarında BKI! nin yeterliliğini sorgulamamıza sebep olmuştur. Ancak Ek parametreler ile desteklendiği taktirde güvenilirliği artacaktır. Tıbbi Beslenme Tedavilerimizi hazırlarken genel perspektiften fikir veren Beden Kitle İndeksi yanında;   gelişen teknolojini in de etkisi ile dokusal, hücresel, hatta moleküler bakış açıları verebilecek vücut analizi yöntemleri bu aşamada devreye  girmektedir

Antropometrik setlerin ötesi; Vücüt Analiz yöntemlerine genel bakış

 Skinfold  Kaliper 

Kaliper-deri kıvrım kalınlığı sistemi işleyiş olarak;  toplam vücut yağının %50 sinin deri altındaki yağ depolarında toplandığı verisini baz almaktadır. Kaliper  ile yapılan ölçümlerde dikkate alınması gereken, özellikle sporcu ve genç insanlarda etkin ölçümler yapılabileceği ancak  ciddi bir el alışkanlığı gerektirdiğidir.

İdeal ölçüm yedi deri kıvrımından (chest, abdominal.thigh,.midaxilar,, triseps, supskapular ve suprailiak) elde edilen verilerle sağlanmakla birlikte, 3,4 veya 7 bölgeden alınan ölçümler için ayrı formülasyonlar vardır. (yaş, cinsiyet, boy verileri istenilebilmektedir).  30 yaşın üstünde ise yağlanma abdominal bölgede ve organ çevresinde yoğunlaşmaktadır. Bu durum ise ölçüm kalitesinin ve güvenilirliği ileri yaşlarda sorgulanmasına neden olmaktadır.

Genel olarak konu ele alındığında deri kıvrım kalınlığı ölçümleri; sporcu ve genç insanlarda artıları, standart ve 30 yaş üstü kişilerde eksileri olan bir yöntemdir

Su altı Ölçüm

Arşimet ’in suyun kaldırma kuvveti prensibini baz alarak insan vücudunu 2 temel bileşene ayırmaktadır. (vücut yağı ve ffm ( yağsız doku) . Vücut yağının yoğunluğu (0,9 g/cc) yağsız kütleden düşük (1,1 g/cc) olduğu için yoğunluğu 1 g/cc olan su ve Arşimet ‘in prensibi kullanılabilmektedir.

Vücut yağı analizinde altın standart olmasına karşın; laboratuvar ortamı gerektirmesi, ölçüm   alan bireylerin donanımlı olması, ekipmanların özel eğitim gerektirmesi ve bireyin tamamen su içinde olması gerekleri kullanım açısından negatif etkiler vermektedir. Gelişen teknoloji ile birlikte yeni bir versiyonu olan bod-pod geliştirilerek kullanım rahatlığı sağlanmay  a çalışılmıştır, ancak fiyat performans eğrisi yeterli bulunmamaktadır.

Son dönem popüler tartışmalar arasında yer alsa da Su altı Ölçümleri gerek maliyet, gerek uygulama şekli ve külfeti neticesinde tercih seçeneği olmamakta, yine aynı şekilde ülkemizde de sahip olan kuruluş sayısı bir elin parmaklarını geçmemektedir. (dual energy x-ray absorptiometry )

(Dexa dual x ray ışınlarını kullanarak bmc (bone mineral content) analizi, yağsız doku ve yağ doku analizi yapmaktadır.

Çalışma prensibi olarak protonların madde ile karşılaşınca verdikleri iki temel yanıtı baz almaktadır (absorbsiyon-yansıma) ve bu yanıtlara göre haritalandırma yapmaktadır. Altın standartlardan olan dexa nın güçlü yanları; kemik dansisitesi, vücut yağı segmental ölçümü, kas kütlesi segmental ölçümü  iken negatif yanları olarak maliyetinin yüksek olması, radyasyon maruziyeti ile birlikte  bireye yılda 2 kez den fazla uygulanamaması bulunmaktadır. Artı ve eksi yönleri göz önüne alındığında takdir edersiniz ki dünyada ve ülkemizde bilimsel ve kıyaslama araştırma çalışmalarının dışında DEXA  ne spor bilimlerinde ne de Tıbbi beslenme planlamada öncelikli tercih olmamaktadır.

 BIA (biyoelektrik empedans analizi).

İlk olarak 1960’ların sonunda kullanılan, biyoelektrik empedans analizi yöntemi (BIA); vücudunun iyi bir ileten olması özelliğini baz alarak geliştirilmiştir, Vücuda küçük frekanslarda akım verip geçiş hızı ve direnci ölçümlemeyi temel alan sistemdir. 1871 den itibaren çalışmalarda hasar görmüş dokularda veya kadavrada farklı frekanslarda akımlar kullanılarak denemeler yapılmıştır. Halihazırda vücut analiz yöntemleri içerisinde en çok tercih edilen yöntem olan BİA nın temel prensibinde de bu çalışmaların sonuçları baz alınmaktadır.                                                                                                                  Araştırmaların sonucunda Kas dokunun yüzdesel olarak büyük kısmının Adipoz dokunun ise sadece  %20si gibi bir miktarının sıvı ağırlığa sahip olması bulunmuştur. Bu nedenle kas doku iyi iletken iken adipoz doku elektrik akımını iyi iletmez. bu yüksek iletkenlik farkı sebebi ile vücuda verilen küçük akımlara farklı dokular farklı yanıtlar oluşturmakta bu sayede raporlamalardaki veriler elde edilebilmektedir. Diğer sistemlerden en büyük farkı tekrar edilebilirliği, el alışkanlığı ile değişkenlik göstermemesi ve uygulama kolaylığıdır.

 Bia nın zaman içerisindeki gelişimi
1960 teknolojisi başlangıç için devrim niteliğinde olmasına karşın günümüz ihtiyaçlarını gidermek adına gün geçtikçe yeni revizeler ve teknolojik gelişimlere ihtiyaç duymaktaydı.1980’lerin sonlarında eski teknoloji BİA yöntemi yüksek hata paylı sonuçlar veren tek frekanslı tüm vücut empedans ölçümüydü; bu yüzden ölçümlerin düzeltilmesi için bazı markalarda istatistiki ve ampirik verileri sonuçları düzenleyecek ve etkileyecek şekilde kullanma yoluna gitti. O zaman için vücut analizinde büyük bir devrim olan bu veriler genel hassasiyeti ve stabil ölçümler yapmayı engellemesine karşın sıklıkla günümüzde dahi kullanılmaktadır. Bu durumun önlenmesi adına artık tek frekanslı, total ölçüm yapan, sonradan eklenen veriler barındıran ve orijinal olmayan cihazların tercih edilmemesi ve diyetisyenlerin Pazar – piyasa ve teknolojik gelişim üçlüsünü takip etmeleri önemlidir.

Teknoloji ile BIA sınırlamaları aşılıyor

Teknolojide bir sınırlama olarak BIA sistemindeki eksikliğin sebepleri hakkında yapılan araştırmalar neticesinde, bu sınırların teknolojik yenilikler ile çözümlenebileceğini ortaya çıktı. 1996 yılında InBody “hem vücut bölümlerini doğrudan ölçmek hem de çok frekanslı ölçüm yapabilen’  ilk BIA vücut kompozisyon cihazını geliştirdi. Bugün dünya genelinde birçok profesyonel kurum ve uzmanlar tarafından yüksek hassasiyet ve kullanım kolaylığı açısından;  doğrudan ölçüm yapan, çoklu frekansa sahip ,profesyonel kullanıma yönelik ve ampirik veriler ile etkilenmeyen sonuç çartlarına sahip bu cihazlar tercih edilmektedir.

Aslında  son yıllarda sektörün hızla büyümesi ile bıa sektörü büyük fabrikalar, farklı ülkelerde şirketler, devasa arge çalışmaları ile  hem doktor, diyetisyen, klinisyen ve pazarlama personeli istihdamını desteklemiş, hem de teknolojinin gelişiminden payını almıştır.

Altın standart olan dexa ile %98.4 korelasyonu bulunan BIA sistemi bu gelişimler sayesinde  sektör ağını da genişletmiş, spor yüksek okulları  ve  laboratuvarlarında, klinik beslenme alanında, hastanelerde, diyaliz merkezlerinde, sağlık güzellik salonlarında. diyet merkezlerinde  vb. pek çok sektörde mevcudiyetini sağlamıştır.

Doğru ölçüm

Dünya da fiyat performans ve ölçüm kalitesi olarak vücut analiz sektöründe en büyük kullanım oranına sahip BIA teknolojisinin doğru kullanımı tüm yöntemlerde olduğu gibi üzerinde hassasiyetle durulması gereken bir husustur ve ölçümlerde hata payını en aza indirgemek için; doğru ölçüm teknikleri dikkatle uygulanmalıdır. Örnek vermek gerekir ise akım geçişini artıracak metal aksesuarlar ve-veya azaltacak çorap vb. ekipmanların sonuçları %1-6 etkilediği bilinmektedir. Yine aynı şekilde Isı aralığı, açlık-tokluk, ölçüm öncesi defekasyon, menstuasyon dönemi vb. hususlara dikkat edildiği takdirde net ve güvenilir ölçümler alınacak, klinik başarı ve takip süreçlerinin başarısı da beraberinde artış gösterecektir.

Doğru takip

Doğru ölçüm sonrası raporlamaların doğru yorumlanabilmesi de önemli bir husustur.  empedans ve direnç verileri de ayrıca yorumlanabilmelidir. Genel kanının aksine empedans dataları sadece bilimsel çalışmalarda kullanılmamakta, BIA sistemlerinin kalbini oluşturmaktadır. Bunun sebebi yukarıda anlatıldığı üzere temelde tüm raporlamaların, vücuda verilen akıma karşı oluşan dirençlerin analizi sonucu oluşmasıdır. Temel fizik kuralarının işlediği bu elektriksel devre sisteminde Sadece empedansları yorumlayabilen bir birey, cihazların doğruluğu, kalibrasyon ihtiyacı,  ölçüm yapılan bireyin kas miktarı ve vücut proporsiyonu dahil pek çok sağlık parametresi hakkında öngörüye sahip olabilecektir

DİYETİSyEN SULTAN ŞAHİN

Ege üniversitesi Beslenme ve Diyetetik lisans bölümünden başarı ile mezun olmuştur. Eğitim  hayatını   Ege Üniversitesi’ Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde master derecesi ile devam ettirmektedir. Şuan InBody Medikal’in eğitim diyetisyenliğini sürdüren  Şahin; eğtim hayatı boyunca katıldığı onlarca yurtdışı değişim proğramının, bilimsel seminer çalışmalarının, Güney Kore genel merkez’de aldığı BIA yeterlilik egitminin ve düzenlemekte oldukları çalışmaların bia teknolojisi farkındalığını artıracağını ifade etmektedir.

 

Bu makaleyi bilgisayarınıza veya cep telefonunuza indirmek için lütfen BURAYI tıklayınız.

Kaynakça

Yeon Hee and Jae Myeong Lee. Use of bioimpedance analsis for nutritioal treatment in critically III patients . j clin nutr 2015;7(1):9-14

Nordstrand,n. , Gjevestad,E.. Dinh,K.N. , hofso,d. , Roislien, J.Saltvedt (2011). The releationship between various mesures of obesity and arterial stiffness ın morbidly obese patients. BMC cardiovascular disorders 11(1),.7

Wi-yong So,swearingin Brenda, Brandon Croons, Rami Lee, Junyung Choi,Teresa K. Dali, Deana Melton, Tiffany m. Fuller, (2012) body composition measurements determined by air displacement pletymography and eight polar bioelectrical impedance analysis are equivalent in african american college students. HealthMED

Fürstenberg, A. & Davenport , A. (2011) Comparision of multifrequency bioelectiricical impedance analysis and dual-energy absorptometry assesment in outpatient hemodialysis patients. Americam journal of Kidney Diseases 57(1),123-129

Ling,c. H. A.J.,slagboom, P.E Gunn, D. A. Stokkel, M. P. Westendorp, R. G. &Maier, A.B. (2011)Accuracy of direct segmental multi-frequency bioimpedance analysis in the assesment of totoal body and segmental body composition ın middle aged adult population. Clinical Nutrition,30(5).610-615

Lim, J. S., Hwang, J.  S. Lee,  J. A., Kim, D. H.; Park, K. D.,Jeong , J. S. &Cheon ,G. J. (2009). Cross-calibration of multi freqquency bioelectrical impedance analysisis with eight-point tactile electrodes and dual –energy X-rsy absortiometry for assesments of body composition in health Children aged 6-18 years. Pediatrics International, 51(2)263-268

Yagi S. Et al. Assosation of limb muscle mass expenditure with visceral fat mass in healthy men. Diabetol Metab syndr. 2014 feb. 26(1):27

Song IK et al. Efficically of Early Full-Calorie Nutrition Support Following Esophagectomy:A Randomixed Controlled Trial. JPEN J Parenter Enteral Nutr.2016 May 20

Copic N et al. Body composition and muscle strenght predictors of jumping performance:differences between elite female volleyball competitors and non-trained individuals. JStrength Cond Res. 2014 oct;28(10):2709

mail-grubu