www.diyetisyenstore.com

Polikistik Over Sendromu’nda (PKOS) Beslenme Önerileri

Polikistik over sendromu (PKOS), ilk kez 1953 yılında yumurtalıklarda birden çok kistin bulunmasıyla hormonal bir bozukluk olarak keşfedilmiştir.

Üreme çağındaki kadınların % 5 ile 21’ini etkilemekte olan en yaygın endokrin bozukluk olarak bilinmektedir. Genetik, obezite ve diyabet (şeker hastalığı) PKOS için başlıca risk faktörlerindendir.

diyetisyen Ayşe Özgöker
Diyetisyen Ayşe Özgöker
ayseozgkr@gmail.com

PKOS Nedenleri;

  • Sağlıksız beslenme
  • Hızlı kilo artışı
  • D vitamini yetersizliği
  • Düşük veya fazla doğum ağırlığı neden olabilmektedir. Fakat polikistik over sendromunun bilinen en önemli nedeni kilo problemi ve genetik olarak diyabete yatkınlıktır.

PKOS Semptomları;

  • Zor kilo verme
  • İnsülin direnci
  • Karın bölgesinde yağlanma
  • Karbonhidrat isteğinde artış
  • Adet dönemlerinde düzensizlik
  • Düşük riskinde artış
  • Saç dökülmeleri
  • Akne problemleri
  • Vücutta tüylenme

Polikistik over sendromu zamanla yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, tip 2 diyabet, depresyon ve uyku apnesi gibi hastalıklara neden olmakta ve kısırlık riskini de olumsuz olarak etkilemektedir.

Beslenme düzeninizi değiştirerek polikistik over sendromuna karşı önleminizi alabilirsiniz! Sağlıklı beslenerek kilo kontrolünü ve kan şekeri dengesini sağlayarak polikistik over sendromunun semptomlarını azaltabilirsiniz!

ÖNERİLER

  • Polikistik over sendromlu kadınlar genellikle insülin direnci sorununu yaşamaktadırlar. Bu nedenle insülin ve testosteron düzeyleri artış göstermektedir. Bu durumda vücudun dengesini bozmamak ve kan şekerini uzun süre dengede tutacak besinler tercih edilmelidir. Tam tahıllar, kurubaklagiller ve taze meyveler gibi düşük glisemik indeksli ve posa içeriği yüksek besinler tercih edilmelidir.
  • Doymuş yağ içeriği düşük olan besinler tercih edilmelidir. Düşük yağlı süt ve süt ürünleri tercih edilerek doymuş yağ asitlerinin alımına dikkat edilebilir.
  • Günde en az 3 porsiyon meyve tüketilmelidir. Vitamin, mineral, lif (posa) içeriği yüksek olan meyveler, yanında süt grubu besinler veya yağlı tohumlar (ceviz, fındık, fıstık, badem gibi) ile birlikte tüketildiklerinde kan şekerini dengede tutmaya yardımcı olmaktadırlar.
  • Günde en az 2 porsiyon sebze tüketilmelidir. Sebzeler vitamin, mineral, lif (posa) içeriği yanında doygunluk hissini de sağlamaktadırlar.
  • Haftada en az 2 kez balık tüketilmelidir. Balık tüketimi omega – 3 yağ asitlerinin vücuda alımı açısından önemli olmaktadır.
  • Günün en önemli öğünü olan kahvaltı kesinlikle atlanmamalıdır. Besinler 3 ana öğün ve en az 3 ara öğün olacak şekilde toplam 6 öğün tüketilmelidir. Öğünler atlanmamalıdır.
  • Çikolata, tatlılar, cipsler vb. enerji içeriği yüksek atıştırmalıklardan kaçınılmalıdır. Bu besinler insülin düzeyini ve açlık hissini arttırmaktadırlar.
  • Alkol, enerji içeriği yüksek içecek ve hazır meyve suları tüketilmemelidir.
  • Her gün düzenli olarak en az 2 – 2,5 litre su tüketilmelidir. Unutmayın su tüketmek kilo kontrolüne en iyi yardımcıdır.
  • Fiziksel aktivite yaşam tarzınız olmalı. Hayat boyu severek yapacağınız bir spor edinmelisiniz. Örneğin haftada en az 3 gün 45 dakika tempolu yürüyüş ile metabolizmanızı hızlandırabilir ve insülin direnci ile savaşabilirsiniz.

Dyt. Ayşe ÖZGÖKER
ayseozgkr@gmail.com

mail-grubu