www.diyetisyenstore.com

ibrahimtasdelen-ankaraBeslenme ilk insanlardan günümüze her zaman insanoğlunun vazgeçilmez ihtiyacı olmuştur. Gittikçe gelişen ve değişen dünya beraberinde yeni teknolojik gelişmeleri getirmiştir. Teknolojideki gelişmelere pararel olarak sedanter yaşam artışı gözlenmiş, ağırlık artışı, sağlıksız beslenme, düzensiz öğün anlayışı vb bir çok beslenme sorunu ortaya çıkmıştır. Vücutlarındaki olumsuz değişimler insanları başka yeni buluşlara yöneltmiş ve son 50 yıllık dönemde popüler beslenme kitapları zaman zaman baş köşe olmuştur. Genel olarak sorunu algılamak istemeyen insan her zaman birkaç öneri ile sonuca götürmeyi slogan eden Diyet kitaplarına ilgi göstermiştir.

Bu yazımda Fransa’da yayınlanmış ve son 12 yıldır tüm dünyada yadsınamaz bir kitleye ulaşmış olan, son 1 yıl içinde ülkemizde en çok satılanlardan olan ‘’Dukan Diyeti’’ kitabının incelemesini paylaşacağım. Yazar kitapta genel olarak ifade ettiklerini tekrarladığından ilk yaptığı yanlışı yinelediği yerleri almadım. Satır satır okuyarak incelemeye çalıştığım bu yazım, çevrenizdeki Dukan Diyetçilerini önlemede, yönlendirmede iyi bir kaynak olacaktır.

syf7=Önsöz yazısında ‘’En azından deneyelim.’’cümlesi geçmektedir. Etik olarak bunun uygun olmadığını, herhangibir diyetin bu anlayışla deney yapar gibi uygulamayacağını biliyoruz.

Syf9=Yazar bu sayfada son 2 paragrafta kendi ilk özeleştrisini çok güzel dile getiriyor. Son cümlede ‘’Beslenme biliminin hiçbir inceliği hakkında bilgim yoktu.’’ diyerek diyeti uygulamaya başladığı zaman aslında bilinçli olmadığını itiraf etmiş oluyor.

Syf10=İlk hastası ilk 5 günde 5 kilo, 20 günün sonunda ise yaklaşık 10 kilo veriyor. Ağırlık kaybının 4-6 kg/ay olduğu dönemde sağlıklı olduğunu diğer durumlarda geri alımı yada başka hastalıklara neden olabileceğini bilmekteyiz.

Syf11=Diyeti 4 evreden oluşan ve ‘’Atak Evresi’’ adını verdiği ilk evrede sadece hayvansal proteinlerle beslenmeyi serbest bırakan yazar tek taraflı beslenmenin vitamin-mineral, posa alımı alımında sıkıntılara yol açtığını ifade ediyor. Ancak diyetin Atak evresi değişmeden tek yönlü beslenme programına bir süre sonra sadece sebzeleri ekliyor.

Syf12=Hastalarına kuralcı yaklaşımlardan uzak durması gerektiğini söyleyen yazar, hayatlarının geri kalanında bu diyetin kurallarını uygulamalarını isterek kendiyle çelişiyor.

Syf15=İnsanları kalori sayacına bağlamak saçma olur cümlesiyle kaloriye dair öngörülerin yanlış olduğunu savunuyor. Yanlış olanın fazla kalorili besinleri fazlaca tüketmek olduğunu vurgulamıyor.

Syf17=Yazar farkında olmadan 2. özeleştrini yapıyor. Son 50 yılda hit olmuş yaklaşık 210 tanesini incelediğini, bunların çok satılanlar tepesinden inmediğini, ancak tek taraflı beslenmeyle beraber çeşitli sorunları beraberinde getirdiğini ve tüm beslenme uzmanları tarafından sorgulanan diyet kitaplarının varlığını sorguluyor.

Syf19=Kitabında hiçbir yanlış yorum ve belirsizliğe yer olmadığını, uygulanabilirliğinin çok fazla olduğunu anlatıyor. Ancak yazımın birçok noktasında da belirttiğim gibi açıklanmayan hatalar ve yanlışlar çok fazla. Örneğin vejeteryanlar diyetinin protein içeren ilk aşamasında neler yapabilir? bunun en başta cevabı verilmiyor.

Syf24=Diyetinin en serbest halinde 4. Evresinde 2 dilim ekmek, 1 porsiyon meyve, 1 porsiyon peynir, haftada 2 porsiyon karbonhidrat ve haftada 2 porsiyon ödül yemeği verdiğinden övünüyor. Ancak bunların miktarlarının vücut için yeterli olmadığını, sağlıklı olmadığını bilmekteyiz.

Syf25=Diyetinde her evrede mutlaka her gün yulaf kepeği yenmesini öneriyor. Kitabı okumadan önce sınırlı bilgi sahibi olduğum yulaf kepeğine baktığımda çok az yerde bulunduğunu, fiyatının yüksek olduğunu, internette sırf bu kitap için açılan sitelerde ticaretine başlandığını gördüm. Yulafın karbonhidrat içermesi, doygunluk hissi vermesi ve yüksek posa nedeniyle tüketimi ideal olsada yanında eşdeğer besinleri söylememesi tek çözümü olan besin gibi göstermesi kitaba bir diğer yanlış katmaktadır.

Syf26=Dukan Diyetinin ilk aşamasında karbonhidrat tüketiminin yasak olduğunu vurguluyor. Karbonhidrat tüketiminin yararlarının fazlalığını bilmekteteyiz.

Syf35=Protein içeren besinlerin 100 kalorisinde sindirilirken 30 kalorisinin yakıldığının yağlarda 12 kalorisinin yakıldığının karbonhidratlarda ise 7 kalorisinin yakıldığını ifade ediyor.Bu ifade olarak yanlış.Normal olan ifade ise protein içeren besinlerin fazlalığının metabolizmayı hızlandırdığıdır.Yani biz 100 kalori olarak aldığımız proteini 100 kalori olarak yakıyoruz sadece bunun akabinde her insanda farklı olmak üzere metabolizma hızımız ve harcadığımız kalori artıyor.

Syf36=Bu sayfada ‘’Üç ana besin maddesinden yalnızca proteinler varlığımızı sürdürmemiz için vazgeçilmezdir.’’cümlesi geçiyor.Bu tıp hekimi sıfatı dışındaki çok eğitimli olmayan bir insanın bile araştıracağı, sorgulayacağı bir cümledir.Eğitimimiz boyunca tüm besin öğelerinin katkılarının ve alınması gerektiğinin önemi bizlere anlatılmıştır.

Syf38=Diyetinin ilk aşamasında hayvansal proteinler tüketmenin, gut hastalarında ve ürik asit sorunu yaşayan hastalarda ne tür uygulanacağını değerlendirmeye katmamıştır.

Syf46=İnsan vücudunun ana bileşiminin 5 birim CHO, 3 birim yağ ve 2 birim protein diyetininde buna pararel olması gerektiğini söyülüyor.Ancak diyetine baktığımızda bu oranların protein lehine olduğunu görmekteyiz.Ayrıca diyetinin savunmasını hiç kabul edemeyeceğimiz:’’Beslenmeyi en radikal şekilde düzenleyerek kalorilerin emilimini azaltmak, yalnızca tek tip besinin alınasıyla olur.’’cümlesi yazıyor.

Syf56=Günümüzde herkesin yaptığı genel bir yanlışı yazarımızda yapmış kahve ve çayı su tüketimi içinde almıştır.2,5 litre sıvı tüketimine kahve ve çayı olumlu olarak katmıştır.Kahve ve çayın vücuttan sıvı atımına neden olduğunu ifade etmemiştir.Light içecekleri sınırsız tutmuş ve bu içecekleri sıvı tüketimine olumlu katıkda bulunduğunu söyleyerek bir başka hata yapmıştır.

Syf78=Beslenme ve Diyetetik kavramının geçtiği ilk ve tek sayfadır.Yazar burada uygun kongrelerin varlığından söz etmektedir.

Syf80=Tatlandırıcılarda sınırlama olmadığını ifade etmektedir.Ancak biz tatlandırıcı dozlarını kısıtlamalar getiririz.Vücut şişkinlikleri, böbrek harabiyeti, ishale vb neden olabilmektedir.

Syf87=Hastaların sık sık hatta her saat başı tartılmalarını söylüyor.Burada diyetin uygulama alanında doğacak engellerin, psikolojik duraklamalarının önemini göz ardı ederek sağlıksız bir öneride bulunuyor.

Syf99=Bilinen çoğu popüler diyet gibi ulaşımı zor ve pahalı olan ‘’Dijon hardalı, parafin yağı ’vb besinleri öneriyor.

Syf103=Bölgesel zayıflama ile ilgili doğru olmayan öneriler veriyor, bölgesel zayıflamanın tek yolunun egzersiz olduğunu ifade etmiyor.Beslenmeyle olabileceğini öneriyor.

Syf121=WHO’nun bile kabul etmiş olduğu ve kullanımı en pratik olarak ele alınan Beden Kütle İndeksi’nin gereksiz olduğunu, sadece teorikte uygulanabilir olduğunu ifade ediyor.Doğru kiloda ulaşabilecek en mükemmel hesabın ‘’hastanın kendisini hissedeceği en iyi kilo’’ olarak tanımlayarak bilimsel dilin dışında göreceli bir hesaplama formülünden bahsediyor.

Syf122=’’Sudan başka bir şey tüketilmeyen oruç kaslarınız için bir felakettir ‘’diyerek aslında karbonhidrat içermeyen kendi diyetininde bir başka özeleştrisini yapıyor.

Syf125=Günde maksimum 1 porsiyon meyve tüketmek gerektiğini söylüyor.Meyvenin kan şekerini hemen yükselttiğinden bahsediyor.Vitamin kaynağı olduğunu, posa kaynağı olduğunu gözardı ediyor.Bunu da ‘’Aslında meyve doğal ve sağlıklı gıdalara bir örnek değildir.’’diyerek ne kadar hatalı bir cümle kuruyor.

Syf128=’’Besinleri tartma taraftarı değilim.’’diyerek güzel bir öneriye karşı yanlış bir başka yargıyı daha dile getiriyor.

Syf134=Diyetinin son aşamasında hayat boyu Perşembe günleri sadece hayvansal proteinlerin tüketimi isteyerek, kuralcı, sınırlayıcı ve zorlayıcı diyetine devam ediyor.

Syf154=Yaşam boyu her gün 3 yemek kaşığı yulaf kepeği tüketimi isteyerek, diyet uygulayan insanları kronik hasta gibi ele almakta, sürekli öğündüğü kuralsız diyetinin en büyük kuralını koymuştur.

Syf161=Beslenme uzmanlarının 600-900-1200 veya 1500 kcallik diyetler verdiğini söyleyor.Diyetisyenlerin her insanın gereksinimine bakarak vitamin-mineral eksikliğinin olmaması için minimum 1200 kcal diyet verdiklerini hesaba katmıyor.

Syf 169=’’Dengeli beslen’’,’’Günde 5 porsiyon meyve sebze tüket.’’,’’Az ye, fazla egzersiz yap.’’ gibi önerilerin çok faydalı olmadığını savunarak Dukan diyetine bir başka yanlışı ekliyor.

Syf219=Verilen bir haftalık Dukan Diyeti menüleri incelendiğinde normal diyet reçetelerine göre çok az besin içerdiği görlüyor.Bu diyetin kısa vadede kilo verdirmesinin ana sebebinin önemli görmediği kalori hesabı yapıldığında aslında az kalori içermesidir.

Syf233=Obezleri istemeden obezler, obezliğe eğilimler, ileri obezler gibi bilimsel olmayan bir sınıflamaya sokuyor.

Syf238=BKİ’niz 28 ise harekete geçin diyor.Yaşa göre ortalama BKİ’lerden ve bu BKİ değerleri aşıldığında aniden önlemler alınması gerektiğini anlatmıyor

Syf240=Soğuk besinler ile ayrıca soğuk suda duş alarak zayıflanabileceğini savunuyor.Burada okuyana kadar benim bu konu hakkında bir fikrim yoktu.Ancak sonra birçok internet sitesinde araştırdığımda soğuk besilerin yada soğuk bir duşun yaklaşık 10 kalori fazla yaktırdığı ifade ediliyor.Bu kalori değeride bildiğimiz üzere zayıflamamıza direk etkili olamayacaktır.

Syf243=Yazar CHO içermeyen ilk diyet evresinden hastalarına spordan uzak durmaları gerektiğini söylüyor.Bir başka ifade ile kaslara gereken glikozun gidemeyeceğinin yeterli alınmadığının özeleştirisini yaparken, ilk defa eklem ve kardiyovasküler hastalığı olmayan bir diyet programında spor önerilmiyor.

Syf255=Ergenlik çağındakilere ve çocuklara bu diyetin belli başlı yerlerini uygulayabileceklerini söyleyerek büyüme ve gelişme çağındaki morbid halde olmayan obez bireylere direk diyet uygulayamayacağını gözardı ediyor.

 

***Tekrar tekrar yapılan yanlışları belirtmemeye özen gösterdim.Kitabı okumuşsanız ve gözümden kaçan hataların olduğuna inanıyorsanız yorum kısmına yazabilirsiniz. Hepinize sağlıklı günler diliyorum :D

Bize destek olmak için Lütfen bir yorumu çok görmeyiniz.

Diyetisyen İbrahim TAŞDELEN
Fit Sağlıklı Beslenme ve Diyet Merkezi‘de Diyetisyen

mail-grubu
Önceki haberEtiket Okumayı Öğrenmeliyiz
Sonraki haberDiyetisyen İş İlanı – İstanbul
Kayseri doğumlu olan Diyetisyen İbrahim Taşdelen Kayseri Fen Lisesi’nin ardından Ankara Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümünü başarıyla bitirmiştir. Üniversitede okuduğu dönem süresince sayısız sosyal aktiviteye katılan Diyetisyen İbrahim Taşdelen aynı zamanda birçoğuna liderlik ederek yönetici vasfıyla da ön plana çıkmıştır.Ankara üniversitesi sağlık bilimlerinde fakültesinde kurduğu ANKÜBEST(BESLENME VE DİYETETİK TOPLULUĞU) ile sayısız aktivite düzenlemiş diyetisyenlik eğitimini sosyal yönden güçlendirmiştir. Dukan Diyetiyle ve Kan Gruplarına göre beslenmeye dair yaptığı incelemeleri www.gencdiyetisyenler.com sitesinde yayınlanmış ve hem diyetisyen camiasında hem de diğer insanlar arasında olumlu büyük etkiler bırakmıştır. Üniversite dönemi boyunca bölümünün temsilciliğini üstlenen diyetisyen ibrahim Taşdelen aynı zamanda 3. Sınıfta bölüm asistan öğrenciliği yaparak bölüm hocalarıyla kurduğu sağlam iletişim sayesinde akademik yaşamada göz kırpmıştır. Üniversite eğitimi süresince; Ankara Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi kurum mutfağında toplu beslenme sistemleri stajını ;Gazi Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi Cebeci Hastanelerinde yetişkinlerde beslenme stajı, paranteral ve enteral beslenme , tıbbi beslenme tedavisi ve yöntemleri stajını, Gülhane Askeri Tıp Akademisi(GATA)’DA ise çocuk beslenmesi ve çocuklarda paranteral enteral beslenme stajlarını başarıyla tamamlamıştır. Ayrıca bunlara ek olarak son yılında Türkiye’nin en başarılı diyetisyenlerinden olan Elvan Odabaşı Kanar’ın kilo yönetim merkezi olan Formeo’da gönüllü staj yapmış ve Formeo’da bulunduğu dönemde birçok projede yer almıştır. Lisans tezini Ankara Üniversitesi Bölüm Başkanı Prof.Dr METİN SAİP SÜRÜCÜOĞLU önderliğinde ‘Öğrencilerde etiket okuma alışkanlığının beslenme alışkanlıklarına etkisi üzerine yapmıştır. Mesleki alanda çoğu eğitim ve seminerlere katılan diyetisyen ibrahim Taşdelen’in Hacettepe Mezuniyet Kursu(Haziran,2013),3. Ulusal Sağlıklı Yaşam Sempozyumu, Kardiyovasküler Hastalıkların Önlenmesi ve Tedavisinde Beslenme, Kardiyoloji Diyetisyenliği(Mart, 2013),Formeo ‘’İpek Kadınlar 3.yıl etkinliği’’ görevli stajyer diyetisyen • teori ve Pratikte Diyetetik Yaklaşımlar(Mart, 2013) • Bilim Işığında İşin Aslı ( Ocak, 2013) • Hastalıklarda Diyet Tedavisinin Klinik Uygulamalara Yansıması(Kasım, 2012) • İletişim Becerileri (Mayıs, 2012) • II.Ulusal Sağlıklı Yaşam Sempozyumu ‘’Kanserin Önlenmesi ve Tedavisinde Beslenme&Onkoloji Diyetisyenliği(Şubat,2012) sertifikaları bulunmaktadır.

50 YORUMLAR

  1. Merhaba,
    Ben Beslenme ve Diyetetik 2. sınıf ögrencisiyim. Sitenizdeki bir çok paylaşımı begenmekteyim. Arkadaşlarım sık sık bu dukan diyeti neyin nesidir diye sormakta idiler. Bu yazınızdan çok iyi faydalanacagımı düşünmekteyim. Emeği gecenlere teşekkür ederim.

  2. Sevgili Meslektaşım,
    Bu güzel paylaşım için teşekkür etmek istedim. Paylaşımlarının devamını bekliyoruz çok güzel olmuş :D

  3. Beslenme ve Diyetetik bölümü 2. sınıfa geçmiş bir öğrenciyim. Kitabı bende okudum ve gerçekten inanılmaz hatalar vardı. Çok güzel bir paylaşım olmuş. Ellerinize sağlık. Dilerim halkımıza da sesimizi duyurabiliriz..

    • Gerçek manada amacımız bu olmalı, çünkü zaten bu tür diyetlerin zararlarını bizler biliyoruz ama insanlara sabırla anlatmak, onları yönlendirmeye çalışmada bize önemli görevler düşüyor.Teşekkürler güzel yorumun için ayrıca :D

  4. Tebrikler sevgili ibrahim.. Bu yazıyla en çok gururlanması gereken kişilerden biri de benim galiba :) başarılarının devamını diliyorum..

  5. 9 yıl dıyalıze gırmıs son bır yıldır da bobrek nakıllı olan bırıyım dıyetısyen degılım. ancak aldıgım ılaclar nedenıyle kılo lma rıskım var ve dıkkatlı davranıyorum.beslenme ve lfıber gıdalar konusunda uzmanlastım neredeyse.ancak bu karatay dıyetını yapanların urık asıt oranlarını ne kadar yukseltebıleceklerınının henuz farkına varmamıs olmaları benı cıldırtıyor. acık dıyeyım saglıklı ınsanlarda bıle boyle dıyetler yapmak once bobrek ve karacıger işlev bozukluklarına yol acıyor. ayrıca karbonhıdrat alınmayan bır beslenmede proteınden b vıtamını sentezlenmeyecegını de cok ıyı bılıyorum. ben bır ogretmenım ve cevremde bu aptal yemek stılını benımsıyen bır suru kılolu ınsan var. ne yazıkkı cogu da ogretmen anlatıyorum zararları bıldırıyorum yapmayın aman dıyorum. sonra adımız bılmıs ukala cok konusan ve karamsara cıkıyor. sız sız olun kalın kafalı egıtımlı cahıllere bır seyler anlatmaya kalkmayın kardeslerım. boyle benım gıbı yaftalarla gezdıgınız ortada kalır…boyle beslensınlerde gorsunler sonunda baslarına neler gelıyor

    • Özlem hanım insanlar ne derlerse desinler nasıl yaftalarlarsa yaftalasınlar biz diyetisyenlerin görevi her zaman beslenme adına doğru olanı söylemektir..

    • Özlem Hanım aslında yazınızda insanların bu tür diyetlere olan yatkınlığını çok güzel ifade etmişsiniz.Söylediğiniz durumları bizler çogu kez yaşadığımız için böylesine popüler olan ve bir çok insanın baş köşe olmuş yanlışlarla dolu ”Dukan”, ”Karatay” diyeti gibi kitaplarına dair yazılar yayımlıyoruz.Siz elinizden geleni yapmışsınız ancak belirttiğiniz gibi bazı insanların fikirleriyle oynamak onlara etki etmek cidden zor.Ancak bu aşamada biz elimizden geleni yapalım içimiz rahat olsun gerisi onlara kalmış.Sağlıklarıyla oynadıklarını hissettirelim; bir yerde pes edeceklerini umut ediyorum.Ayrıca verdiğiniz nasihatlar ve güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim.Umarım sizin gibi bilinçli insanlarımızın sayısı gitgide artar :D

      • günlük ne kadar karbonhidrat almasi gerekir bir insanin? ben diyet yapmiyorum ama et süt daha cok tüketiyorum karbonhidrattan. vücudumun zarar görmemesi icin miktari ne kadar olmali? internette arastirdim ama bir sonuca ulasamadim. cevaplarsaniz sevinirim.

        • Özlem Hanım diyet yapmanız gerektiği halde yapamıyorsanız ilk önerim et seçimini yağsız ve olabildiğince beyaz etlerden tercih ederken, sütü yarım yağlı/yağsız(light) tercih etmelinizdir.Vücudumuzda güzel bir denge vardır ve bu dengeyi her besin öğesinden ne az ne de fazla alarak karşılarak koruyabiliriz.Karbonhidratlar boyunuz ve kilonuza göre sizin almanız gereken enerjinin %55-60 kadarını oluşturmalıdırlar.Tabi bu hesabı yaparken 1 gr karbonhidratın 4 kcal oldugunu unutmamalısınız.Örnegin sizin almanız gereken kalori değeri ortalama 1500-1600 diyelim.%55-60’ına denk gelen 850-930kcali yani 850-930/4=212-232 gr arasında karbonhidrattı tüketmelisiniz.Burda bir diğer önemli nokta basit karbonhidratlar dediğimiz şeker, bal, reçel gibi gıdaların alım değeri olarak günlük enerji gereksiniminizin %10’un üstüne çıkmamısıdır.Yine sorularınız olursa cevaplayabiliriz, iyi günler :)

        • Özlem Hanım bir an için sizin özel durumunuzu gözden kaçırarak yorum yaptım.Diyalize girmiş ve böbrek nakli yapılmış bir hasta olarak sürekli kan tetkikleri ve vücut analizleri yapılmaktadır.Vücudunuzun değişimine göre ihtiyacınız degişmektedir.Gözleme gittiginiz hastanede son raporlarınızla birlikte diyetisyene ugramanızı öneririm.En dogrusu o degerlere uygun öneriler olacaktır.

          • diger özlem isimli arkadasin yorumunun altina sorunca karismis. benim bir rahatsizligim yok ama önceden yaptigim bir diyetten aliskanlik kalmis, sabah yedigim 1 dilim ekmek ve gün asiri fazla olmadan karbonhidrat tüketiyorum. kilomu korumak icin aldigim bi önlem gibi. ama zaman ayirarak aciklayici cevabiniz icin cok tesekkür ederim.

  6. MesajFaydalı bi yazı olmuş çok beğendim.Protein ağırlıklı beslenmenin vücudun asiditesini arttırdığı ve bununda ilerde dejeneratif hastalıklarlar başta olmak üzere birçok soruna yol açabileceğini ve beyinle karaciğerin temel yakıtın karbonhidrat olduğunu da eklersek daha iyi olur diye düşünüyorum.

  7. Syf121=WHO’nun bile kabul etmiş olduğu ve kullanımı en pratik olarak ele alınan Beden Kütle İndeksi’nin gereksiz olduğunu, sadece teorikte uygulanabilir olduğunu ifade ediyor.Doğru kiloda ulaşabilecek en mükemmel hesabın ‘’hastanın kendisini hissedeceği en iyi kilo’’ olarak tanımlayarak bilimsel dilin dışında göreceli bir hesaplama formülünden bahsediyor.

    Syf238=BKİ’niz 28 ise harekete geçin diyor.Yaşa göre ortalama BKİ’lerden ve bu BKİ değerleri aşıldığında aniden önlemler alınması gerektiğini anlatmıyor

    Al sana bir çelişki daha. BKİ gereksiz diyor, sonra 28’in üzerindeyse harekete geçin diyor. Bence bu kitabı satır satır okuyarak boşuna zaman kaybetmişsin. Bana soran insanlara hiç bir fikrim yok diyorum, yorum bile yapmıyorum bu diyetler hakkında.

    • Tabi sizinki de bir başka tepki yolu.Ancak abartmıyorum karşılaştığım diyet yapan her 2 kişiden biri şu sıralarda Dukan Diyeti yapmakta.Aynı zamanda ülkemizde ve dünya çapında yazar ve kitap adına açılmış o kadar site var ki.Üye sayısı yarım milyona ulaşmış kendi adına sitesi var.Onun yanında kitapta yazan ürünlerin bile ticaretini yapan çok sayıda yol geliştirilmiş.Talep bu kadar fazlayken yorum yapmamayı değil, okuyup insanlardan gelen sorularda bir adım önde olmak istedim.Ayrıca yazımı dikkatle okuduğunuz için teşekkür ediyorum :D

  8. çok güzel bir yazı olmuş kitabı okumadım bizi de bilgilendirdiğiniz için teşekkür ederim

  9. dukan diyetinin içeriğini çok bilmiyordum .yanlış bilgiler içerdiği konusunda duyumlarımız vardı ama.. araştırman sayesinde artık daha iyi fikir edindiğimi düşünüyorum.teşekkürler..

  10. İbrahim sen beni tanıyorsun ama başka okuyanlar için kendimi tanıtayım öncelikle.
    Gazi üniversitesi tıp fakültesininde son sınıf öğrencisiyim(intörn). Bu kitabı alıp okumadım ama senin yazdıklarını okudukça içim karardı. Bu kadar bilimsellikten uzak, ben yaptım oldu tarzı bir beslenme şeklini insanlar nasıl başkalarına tavsiye edebiliyorlar aklım almıyor. Siz bizden daha iyi bilirsiniz beslenme konusunu tabi bana çok yorum yapmak düşmez ancak her insanın kilosu, boyu, metabolizması farklı olmasından dolayı, aynı diyeti herkese vermek zaten baştan yanlış olduğunu düşünüyorum.
    Tek yönlü beslenmenin de yol açacağı vitamin, mineral eksiklerinden bu tip diyetlerle kendinize daha fazla zarara yok açmak içten bile değil.
    Ayrıca eğer sağlıklı bir yaşam istiyorsak bu işin sadece kilo vererek değil de hayat tarzımızı buna uyum gösterecek şekilde düzenlemenin daha doğru olduğunu düşünüyorum. Hayatımıza egzersizi sokarak, doğru besinleri dengeli tüketerek bunu yapabileceğimize inanıyorum. Yorum yapmayacam çok fazla dedim ama yapmışım istemeden:) Yanlış bir şey demişsem lütfen düzelt beni İbrahim:)
    Güzel bir değerlendirme yazısı olmuş ellerine sağlık :)

    • Merhaba Çağrı :) Öncelikle yazımı okuduğun ve güzelce yorumlarda bulunduğun için çok teşekkür ederim.Söylediğin şeyler cidden çok güzel şeyler yazımda da öyle yada böyle söylediğin şeylere paralel şeyler geçiyor.Ne yazık ki yakın zamana kadar çok satan tüm diyet kitaplarının tavrı bu kitaba yakın.Tavrın neden böyle olmasını neden etik olmayan dil kullanılmasının başında işin uzmanı olmamasından kaynaklanıyor.Genelde iyi niyetli olmayan senin meslektaşların yada başka meslek mensubu! insanlar böyle kitaplar yazıyor.Sonunda Beslenme Uzmanları, Diyetisyenler, Doktorlar bu kişilerdeki yanlış diyet uygulamasından doğan nice eksikliği gidermeye çalışıyor.Direk bir kitaptan bilgiyi edinmek rahat gördükleri için kitabı almak daha kolay geliyor ve milletimiz hemen adapte oluyor.Nice diyetler geldi gidiyor ve nice diyetler de gelip gidecek diye düşünüyorum.Ayrıca şunu ifade etmeliyim.Yukarda siz bizden iyi bilirsiniz diye çok güzel ifade etmişsin.Ancak bazı hekimler bunu kabul etmiyor.Bu da olabildiğince yanlış uygulamalara yol açabiliyor.Tabiki bir Doktor beslenmeyi bilir ancak bir Diyetisyen sırf beslenmenin 4 yıllık eğitimini alıyor.
      Son cümlemi yanlış anlama sana degil etik olmayan davranışlarda bulunan Doktorlara ve aslında aldığı eğitimin hakkını yanlış diyetler uygulayarak veremeyen meslektaşlarımaydı.En azından çevrelerinde arkadaşları bu gibi uygulamalar yapıyorlarsa uyarmaları için.Senin vesilenle yazmış oldum, teşekkür ederim.
      Güzel yorumun ve tüm cümlelerin için teşekkür ederim.Ufkumuzu açtın arkadaşım :)

    • Ortada 20 milyon insanın olması sağlıksız bir diyeti sağlıklı yapamaz.Yanıldıklarını da sadece ben söylemiyorum, tüm beslenme uzmanları tüm beslenme alanında uzman sağlıkçılar hem fikir.Aslında çok uzak değil arama motorlarına yazsalar onlarca sıkıntılı haber içerik bulabilirler bu diyetlerle ilgili.Ayrıca yazımı dikkatlice okursan sağlıklı olmadığına dair ikna olabileceğini düşünüyorum.20milyon insan yanılıyor mu derken unutmamalısın yaklaşık 1 milyar insan yanlış beslenmeden dolayı obezitenin herhangi bir aşamasında.O kadar insan hangi noktada yanılıyor peki?

    • Bence İbrahim 20 milyon kişinin yanıldığını söylemiyor. 1 kişinin yanıldığını geriye kalan 19.999.999 kişinin ise bu yanılgıya inanığını söylüyor.

  11. Yazı mükemmel olmuş.Bu kadar yanlışla dolu bu kitabın yanlışları dile getiriyordu ancak bu kadar ayrıntılı ve güzel inceleme yoktu.Elinize sağlık.Yeni yazılarını bekliyoruz.

Yoruma kapalı.