Sonbahara Hazır mıyız?

    0
    1229
    www.diyetisyenstore.com

    Uzun bir yaz tatili sonrası,tatilde beslenme alışkanlıklarımızın değişmesiyle birlikte aldığımız kiloları tatil  dönüşü şok diyetlerle vermeye çalışıyoruz.Özellikle yazdan kalan kilolardan kurtulmak için sonbahar, kış aylarında ki soğuk havayı bahane ederek hareketsiz kalmamak da önemli. Sonbaharla birlikte insanlarda ki depresyon ve yorgunluk belirtileri artabilir. Örneğin: yazın havanın geç kararmasıyla dışarı da daha fazla vakit geçirirken, sonbaharın gelmesiyle birlikte güneş ışığının azalması ve yoğun iş temposunun başlaması depresyon ve yorgunluk riskini tetikler. Bu sebeple, sonbahar  ve kış aylarına daha dinç hazırlanmak için: mevsim geçişlerinde fazla kilolardan kurtulmak gerekir. Çünkü: mevsim geçişlerinde verdiğimiz fazla kilolar bahar yorgunluğunun olumsuz etkilerinden bizi korumuş olmaktadır. Bu dönemlerde tüketilen kafein, şeker vb. gıdalar mutluluk verebilir.. Ancak, etkileri  geçtik den sonra kendinizi daha kötü, mutsuz ve yorgun hissetmenize sebep olabilir.

    Mevsim  Geçişlerin de  Su Tüketimini İhmal Etmemeye Dikkat Etmelisiniz!
    Sonbahar dönemin de  terleme nispeten azaldığı için bu durum direkt vücutta sıvı alımını etkilemektedir. Bu durum vücutta halsizlik, baş ağrısı, yorgunluk ve kendimizi mutsuz hissetme gibi durumlara yol açabilir. Bu sebeple, ‘Bahar Yorgunluğu’ denilen bu durumlarda mevsimsel geçiş dönemlerinde vücudumuzun en az  1,5 – 2 litre su tüketmesi gerekmektedir.

    Sebzeyi  Ve Meyveyi Bu Dönemlerde Beslenme Planınızda Eksik Etmemelisiniz!

    Mevsimsel geçiş dönemlerinde hastalıklardan korunmak ve savunma mekanizmamızı güçlendirmek için bağışıklık sistemimizi güçlendirecek vitaminlere ihtiyaç duyarız.Bu sebeple vitamin içeriği bol miktarda bulunan sebze ve meyveler tüketilmelidir. Vücudumuza A ve C vitaminlerini yeteri kadar aldığımız da bu vitaminler vücudumuzun bağışıklık sisteminin  güçlendirilmesine yardımcı olurlar. Özellikle bu aylarda bolca tükettiğimiz: havuç, turunçgiller, brokoli, kabak, yeşilbiber, karnabahar, maydonoz, tere ve meyveler ile bu vitaminleri sağlayabiliriz. Aynı zaman da bunların yanında tüketiğimiz taze sıkılmış meyve suları da vücudumuzun gribal enfeksiyonlara karşı korumak da etkili olucaktır. Bu dönemde tüketilen bitki çayları özellikle c vitamini yönünden zengin bir çay olmasından seçenekleriniz arasında bulunabilir. Ara öğünlerde ve yemeklerde tercih edilen salata  da aynı zamanda bize  iyi bir vitamin kaynağıdır. Özellikle bu aylarda tüketmiş olduğumuz balık, içerdiği yağ asidinden dolayı bağışıklık sistemimizin kuvvetlenmesine yardımcı olacaktır.

    Lifli Besinleri Unutmamalısınız!
    Lifli besinlerin tüketimi kabızlık sorununa engel olacağından bu dönemlerde beslenme de kurubaklagillere, kepekli tahıllara da yer verilmelidir. Örneğin: bulgur, esmer ekmek, kepekli makarna gibi…

    Peki tatlı krizim tuttu neler yapmalıyım?
    Canın çok tatlı çekerse beslenme planında light birkaç seçenek olabilir. Aynı zamanda yaz mevsiminde çoğumuzun severek tükettiği dondurma da kış mevsiminde de tüketilebilir.Ama doğru dondurmayı seçtiğimiz sürece. Tatlı ihtiyacımızı karşılamak için diğer bir seçenek olarak küçük porsiyonlu taze sütten yapılmış pudingler vb. seçilebilir. Yüksek lif içerikleri ile  uzun süre tok tutma özelliğine sahip olan tahıl barları da tatlı ihtiyacınızı kesecek iyi alternatifler arasında yer alıyor. Ek olarak da,meyveli ve çikolatalı sütler de tatlı ihtiyacımızı karşılayabilecek alternatifler arasında kalıyor.

    Son Olarak   Fiziksel Aktiviteyi Azaltmamaya Özen Göstermelisiniz!
    Havaların yavaş yavaş soğumasıyla birlikte fiziksel aktiviteler azalabilir.Havalar  yağmurlu ve ya soğuk da olsa önlemler alınarak yürüyüşler yapılabilir. Aynı zaman da  bu aylarda yapılan gün içerisinde ki egzersizler de kalori yakımını artıracaktır. Çünkü ne kadar hareket edersek o kadar kalori yakarız .

    mail-grubu