irritabl barsak sendromunda FODMAP diyeti

diyetisyen makaleleri, ibs tedavisinde beslenme, ibs hastalığı diyeti, nuh naci yazgan üniversitesi

0
1682
Eda-kandeger-fodmap-diyeti
www.diyetisyenstore.com

Yazar :  Eda KANDEĞER
kndgr_edaa@hotmail.com

IRRITABL BARSAK SENDROMUNDA FODMAP DİYETİ

İrritabl barsak sendromu (İBS) organik neden olmaksızın, karın ağrısı ve rahatsızlık hissi ile seyreden, dışkı sıklığı ve formunda değişikliklerle karakterize fonksiyonel bir barsak hastalığıdır. İBS; hekimlerin poliklinikte en sık karşılaştığı gastrointestinal sistem hastalığıdır.

Eda-KANDEGER
Eda-KANDEGER

         İBS fizyopatolojisinde psikolojik faktörler, geçirilmiş barsak enfeksiyonu ,motilite bozukluğu, genetik, mukozal inflamasyon ve barsak florasının bozulması gibi faktörler yer almaktadır.

İBS’de en sık görülen tetikleyiciler ise posadan yetersiz beslenme, belirli besinlere karşı hassasiyet (intolerans),stres, sigara, alkol, regl dönemi, öğün atlama, biranda çok yemek yeme, enfeksiyonlar, antibiyotik kullanımı ve diğer ilaçlardır.

         Günlük yaşantıda birçok bireyin bu hastalıkla karşılaşmasına bağlı olarak bu alanda yapılan çalışmalar beslenme tedavisinin hastalığın seyri üzerindeki önemli etkisini koymuştur. Prebiyotik- Probiyotikler, posa, su kullanımı ve FODMAP diyeti İBS’in beslenme tedavisinde olumlu etkilere sahiptir ve yardımcıdır.

İBS’de Beslenme Tedavisi

Bireyin semptomlarına özgü olmalıdır. Hastaların semptomları hangi besinle ilişkili ise diyetten çıkarılması veya azaltılması önerilir. Bazı bireylerde diyet yağı barsak hareketlerinin artmasına neden olabilir. Bu nedenle azaltılması gerekebilir. Hastada diyare varsa az posalı, konstipasyon varsa bol posalı, hem diyare hem konstipasyon varsa az posalı diyete ek olarak 20 gram kepek ilavesi yapılır. Çözünebilir lifin çözünmeyen life göre daha etkin olduğu gösterilmiştir.

Yeterli sıvı tüketimi de İBS tedavisinde oldukça önemlidir. Az az sık sık beslenme önerilir. Gaz yapıcı besinler (lahana,turp,kuru baklagiller), gazlı içecekler,alkol,kafein içeren içecekler/besinler, acı baharatlar verilmemelidir. Çiğ sebze ve meyve ve süt bazı hastalarda semptomları artırdığı için kontrollü verilmelidir.

FODMAP DİYETİ

FODMAP diyeti ise Bağırsak bakterileri tarafından ‘’Fermente edilebilen OligoDiMonosAkkarit ve Poliyollerin’’ diyetten çıkartılması anlamına gelir.

FODMAP [fermente oligosakkaritler (FOS,GOS), disakkaritler (fruktan, rafinoz ,inülin, monosakkaritler (laktoz) ve polihidrikalkoller (sükroz, fruktoz, sorbitol ,mannitol ,sillitol ,maltitol)]besinlerin içinde bulunan karbonhidratlardır.

FODMAP’ler barsak içine su çekerler yani ozmotiktirler bu sebeple yüksek FODMAP içeren besinler aşırı tüketildiğinde sindirilememe veya iyi emilememe gibi problemlere bağlı olarak barsak sistemindeki bakteriler tarafından fermente edilebilirler. Bu fermantasyon gaz, karın ağrısı, kramp ve diyare gibi problemlere neden olur.

FODMAP diyeti ,ilk defa 2001 yılında geliştirilmiş olup mutlaka eğitimli bir diyetisyen tarafından hastaya anlatılmalıdır .Böylelikle gereksiz yere diyet kısıtlaması ve buna bağlı nutrisyonel yetersizlikten kaçınılmış olur. Genellikle FODMAP diyetinin 6-8 hafta uyguluyarak, semptom kontrolü sağlandıktan sonra fermente olabilen bu karbonhidratlı yiyeceklerin tekrar diyete yavaş yavaş dahil edilmesi önerilmektedir. FODMAP diyeti ile %86 oranında özellikle gaz ,şişkinlik, karın ağrısı ve bozulmuş barsak alışkanlıkları başta olmak üzere tüm gastrointestinal yakınmalarda düzelme sağlanmıştır. Diyete uyumun yüksek oranlarda olması ise muhtemelen diyet kaçağı olduğunda hastaların şikayetlerinde artış olmasına bağlanmıştır. Diyete yanıt oranının en büyük belirleyicisi hastanın diyete olan uyumudur.

Yapılan araştırmalar sonucu diyette yüksek FODMAP içeren besinler yerine düşük FODMAP içeren besinlerin tercih edilmesi ile barsaklarda meydana gelen bu sindirim ve emilim bozukluğunun sebep olduğu fermentasyon ve beraberindeki gaz, karın ağrısı, diyare gibi problemler önlenebilmektedir.

Diyette kısıtlanması gerekilen besinler;

  • Fruktoz (meyveler,bal,yüksek früktoz şurubu(HFCS) vs)
  • Laktoz(Süt)
  • Fruktanlar (buğday, sarımsak, soğan, inülin vs)
  • Galaktanlar (fasulye, mercimek, soya fasulyesi gibi baklagiller)
  • Polioller (izomalt içeren tatlandırıcılar, mannitol, sorbitol, ksilitol, avokado, kayısı, kiraz, nektarin, şeftali, erik gibi çekirdekli meyveler)

Diyette yenilebilen besinler;

  • Et grubu: Yağsız kırmızı etler,derisiz hindi,tavuk,balık,kabuklu deniz ürünleri,yumurta,yumurta beyazı
  • Süt ve süt ürünleri: Çedar,parmesan,mozeralla tip peynirler, laktozsuz süt
  • Tahıllar: Mısır unu, pirinç, glutensiz tüm besinler
  • Meyveler:Muz,üzüm,ayva,greyfurt,kivi,böğürtlen,ananas,mandalina,portakal,limon
  • Sebzeler: Biber çeşitleri, marul, domates, salatalık, havuç, kereviz, patlıcan, kabak, yer elması, taze nane, taze roka, taze dereotu, taze maydonoz, ıspanak, pazı ,ebegümeci, semizotu.
  • Soslar ve baharat: Sirke, hardal, sarımsak, pul biber, tuz, zeytinyağı 

FODMAP DİYETİNİN KISITLILIKLARI

 FODMAP diyeti ile 4 haftada lüminal Bifidobakteri sayısında azalma olduğundan, mikrobiyota üzerinde negatif etkinliği gözlemlenmiştir. Dolayısıyla uzun dönem FODMAP diyeti yapacak hastalarda probiyotik veya prebiyotik desteği düşünülebilir.

Aynı zamanda FODMAP diyeti posa yönünden zengin gıdaları da kısıtlamayı gerektirdiğinden hastalarda konstipasyon gelişebilmektedir. Bunlara ek olarak 4 hafta boyunca FODMAP diyeti, kalsiyum eksikliğine de sebep olabilir.

Sonuç olarak İBS toplumda sık görülen, hayatı tehdit etmeyen fakat kalitesini bozan bir hastalıktır. Yıllar boyu yapılan çalışmalar hastalığın beslenme tedavisindeki yardımcı faktörleri desteklemiştir. Probiyotik ve prebiyotikler barsak mikrobiyatası üzerindeki etkileri sayesinde İBS tedavisine destek olurken, FODMAP diyeti barsaklarda oluşan fermantasyonu en aza indirerek İBS şikayetlerini azalttığına dair etkisi kanıtlanmıştır.

Fakat her ne kadar Randomize kontrollü çalışmalardan olumlu sonuçlar alınmış olsa da;sınırlı sayıda çalışma olması, alınan örnek gruplarının azlığı, verilen diyetin, kör olarak hazırlanmasındaki yetersizlik, sınırda sonuçlar ve uzun dönem sonuçların bilinmemesi nedeniyle hala FODMAP diyeti konusunda sorular devam etmektedir. Dolayısıyla uzun dönem etkinlik ve güvenilirlik verilerine ihtiyaç vardır.

 

KAYNAKLAR;

  1. Özdemir, M. Pektaş, G. İrritable Bağırsak Sendromunda Diyet, Başkent Üniversitesi, Ankara, 2016.
  2. BENGİ, G. ‘’ Gastrointestinal Gaz-Beslenme İlişkisi, Tedavide Yaklaşım’’ Güncel Gastroenteroloji, 2016.
  3. AKYÜZ, F. İrritable Bağırsak Sendromu, Güncel Gastroentoloji, 2016.
  4. The Low Fodmap Diet, Digestivie Health Centre at Stanford Hospital and Clinics, 2014.

 

Yazar :  Eda KANDEĞER
kndgr_edaa@hotmail.com

 

mail-grubu