n-3 Yağ asitlerinin astıma etkisi

Ayşenur Erbay, n-3 Yağ asitleri, astım hastalığı, astım ve diyet, metabolizma

0
717
www.diyetisyenstore.com

N-3 YAĞ ASİTLERİNİN ASTIMA ETKİSİ

Astım dünya çapında 300 milyondan fazla bireyi etkileyen yaygın sağlık problemlerinden biridir. Küresel olarak astım nüfusun %1-18’ini etkilemektedir. Astım hem gelişen hem de gelişmiş ülkelerde şehirleşmiş, modern ve batılı yaşam tarzını benimseyen toplumlardaki kadar artış göstermektedir. Artan astımı önlemede n-3 yağ asitlerinin etkileri araştırılmıştır.

N-3 YAĞ ASİTLERİ:

n-3 yağ asitleri, vücut için gerekli olup insan vücudunda üretilemediği için dışardan alınmak zorundadır ve balık yağı en iyi kaynağı olarak kabul edilir. Bu yağ asitleri, araşidonik asitten türetilmiş prostaglandinler ve lökotrienlerin oluşumunu inhibe etmektedir.

N-3 YAĞ ASİTLERİ YAPIM ve METABOLİZMASI

n-3 yağ asitleri, desaturasyon ve elongasyon sürecinde fiziksel aktif bileşikler metabolize edilirler. Ayrıca linoleik asit (LA) esansiyel değildir fakat çok sayıda esansiyel fonksiyonu olan araşidonik asidin( AA) öncülüdür. Benzer şekilde α-linoleik asidin (ALA) diyetteki önemi hücre zarlarının fosfolipitlerinde EPA ve DHA’nın öncülü olarak bulunur.

ASTIMIN DİYET TEDAVİSİYLE İLİŞKİSİ

žn-3 yağ asitleri, deniz balıklarında yaygın olarak bulunur ve balık yağı en iyi hayvan kaynağı olarak kabul edilir. žBu yağ asitleri, araşidonik asitten türetilmiş prostaglandinler ve lökotrienlerin oluşumunu rekabette inhibe eder. Deniz kaynaklı çoklu doymamış n-3 yağ asitleri astım için tamamlayıcı ve alternatif bir tedavi olarak önerilmektedir.  ž

Soğuk su balıkları omega-3 yağ asitleri, eikosapentaenoik (EPA) ve dokosaheksaenoik asit (DHA) bakımından zengindir. žEPA ve DHA’nın plazma ve hücre içi konsantrasyonları, omega-3 yağ asidi alımından sonra artar böylece inflamatuar hücre fosfolipit membranlarında artar.

Omega-3 PUFA’lar, nötrofil kemotaksisini azaltıp kemokin ve sitokin üretimini azaltacak şekilde işlev gören anti-inflamatuar medyatörler, çözünürcüler ve koruyucular için öncüdürler. Bu moleküler mekanizmaların tümü astım için önemlidir.

Brannan ve ark. omega-3 yağ asidi suplementlerinin günlük yüksek dozunun astım semptom  kontrolündeki değişiklikler ile ilişkili olmadığı  hafif-orta astımlı deneklerde sputum eozinofil  yüzdesi veya mannitolun BHR(bronşiyal  hassasiyet)’ye etkisini araştırmışlarıdır.

Çalışmada, omega-3 yağ asidi suplementleri mannitolun BHR hafifletici etkisi bulunamamıştır. Plasebo grupları ve omega-3 suplementleri arasında mannitolden doğal düzelmede farklılıklar yoktur. omega-3 suplementleri ile astım semptomları veya diğer akciğer fonksiyonlarında (bazal FEV1) anlamlı gelişmeler yoktur. Plasebo alanlar omega-3 suplementleri alanlar ile karşılaştırıldığında deneklerde açlık kan trigliserit seviyelerinde %27lik azalma olduğu görülmüştür. (Brannan, 2015)

Piai ve ark. 18 yaş ve üzeri 41 denek ile yaptıkları çalışmada denekleri “kontrol grubu ve fosfoetanolamin (PEtn) grubu olarak ayırmışlardır. ATC skoru her iki durumda da artış göstermiştir, PEtn grubunda daha fazladır fakat gruplar arasındaki fark anlamlı değildir. PEtn grubundaki hastalar çalışma sırasında FEV1’de büyük bir artış göstermiştir fakat gruplar arasındaki fark anlamlı değildir. Formoterol ve budesonid tüketimi çalışma sırasında anlamlı fark göstermemiştir. (Piai, 2016)

Lang ve ark. 24 haftalık çalışmada obez çocuklarda ve yetersiz kontrollü astımı olan gençlerde kortikosteroid tedavisine oral EPA/DHA eklenmesinin astım kontrolünü üzerine etkilerini  araştırmışlardır. n-3 yağ asitleri üriner lökotrien seviyeleri gibi mekanizmaları etkilediği için obez ve obez olmayan astımlılarda omega-3 yağ asitlerinin etkisini test etmek için daha büyük çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. (Lang, 2013)

McLernon ve ark.  astımlı gebelerin astımlı olmayanlara kıyasla yağ asidi profilinde farklılıklar olup olmadığını ve bu farklılıkların beslenme alımı, astım tedavisi, astım şiddeti veya sigara kullanımı ile ilişkisini değerlendirmek için 1.trimesterde gebe 131 kadın kontrol grubu, hafif astımlı, orta-şiddetli astımlı olarak gruplara ayrılmıştır. 18., 30. ve 36. haftalarda kan örnekleri alınıp  ve ultrason  incelemeleri yapılmıştır. EPA ve DHA n-3 yağ asitleri, herhangi bir gruptaki gebelik süresince anlamlı ölçüde değişmemiştir. (Mclernon, 2012)

Farjadian ve ark. hafif veya orta şiddette persistan astımlı, 4-14 yaş arasındaki 39 çocukta n-3 PUFA’lar ile 3 aylık müdahale sonrasında semptom skoru, pulmoner fonksiyon ve Th1, Th2, Th17 ve Th22 sitokin düzeylerini tespit etmişlerdir. Bu çalışma, n-3 yağ asidi suplementasyonunu 3 ay boyunca tüketen hastalarda IL-17 ve TNF-α düzeylerinin anlamlı ölçüde azaldığını göstermektedir. Astımın akciğer iltihabı, mukus üretimi ve hava yolu aşırı yanıtlılığında IL-17’nin bir rolü tarif edilmiştir ve yüksek IL-17 düzeylerinin astım şiddeti ile koreledir. (Farjadian, 2016)

Rodriguez-Rodriguez ve ark. İspanya’nın Madrid bölgesindeki 14 okulun katıldığı 8 ile 13 yaş arasındaki 638 öğrenci üzerinde 3 günlük besin kaydı takibi, boy ve ağırlık ölçümleri ile lipidler, yağ asitleri, lipid açısından zengin besinlerin alımı ve mevcut astımla ilişkisini ortaya koymuşlardır. 3 günlük besin kaydına bakıldığında astımlı olanlar ve olmayanlar arasında besin alımında anlamlı farklılık bulunamamıştır. EPA, DHA ve α-linolenik asit alımı ile mevcut astıma arasında bir ilişki bulunamamıştır. (Rodriguez-Rodriguez, 2010)

Woods ve ark. 4455 uygun bireyin rastgele örnek oluşturulan bilgisayardan toplamıştır. Denekler “mevcut astım, astım, astım teşhisinde doktor” olarak gruplandırılmıştır. Deneklerin ırk, yaş, ağırlık bilgileri alındıktan sonra çıkan sonuçlarda  Bronşiyal reaktivite n-6 yağ asitleri 20:2, 20:3, 22:5’in seviyeleri, n-6:n-3 oranı ve n-3 yağ asidi 22:6 ile zıt olarak zayıf bir şekilde ilişkili,3 aydır astım ataklarının sayısı zayıf bir şekilde n-6 yağ asidi 18:2, toplam n-3 yağ asitleri ve n-6:n-3 oranı ile ilişkili bulunmuştur. n-3 yağ asidi seviyeleri, n-6:n-3 oranı ve astım sonuçları, atopi arasında hiçbir ilişki bulunamamıştır. Ancak, bu çalışma, n-6 çoklu doymamış yağ DHGLA’nın astım ile tutarlı bir ilişkisi olduğunu göstermektedir. (Woods, 2004)

Li ve ark. Afroamerikan ve beyaz, erkeklerde, kadınlarda kardiyovasküler hastalık risk faktörleri üzerinde çalışırken kullandıkları besin sıklığı anketi ile LCω3PUFA alımının en yüksek oranına sahip katılımcılar, en düşük grupta olanlara kıyasla astım insidansına anlamlı oranda düşük olduğunu ve DHA, EPA’ya göre daha fazla astım insidansı ile ters orantılı olduğunu tespit etmişlerdir. (Li, 2013)

SONUÇ ve ÖNERİLER

Çalışmaların birçoğunda n-3 yağ asitlerinin astımı iyileştirme etkisi kanıtlanamamıştır.n-6/n-3’ün önerilen miktar 5/1’de tutulması astımı iyileştirilebilir.

n-3 yağ asitleri trigliserit ve toplam yağ düzeylerini düşürür.

Günlük EPA+DHA dozu 250 ile 500 mg arasındadır. Haftada 2 porsiyon yağlı balık tüketimi bu gereksinimi karşılamaktadır.


KAYNAKÇA

BRANNAN JD. et al., The effect of n-3 fatty acids on bronchial hyperresponsiveness, sputum eosinophilia, and mast cell mediators in asthma, CHEST,2015; 147(2): 397-405.

FARJADİAN S. et al., Effects of omega-3 fatty acids on serum levels of T-helper cytokines in children with asthma, Cytokine, 2016;85:61-66.

LANG JE. et al., Nutrigenic response to omega-3 fatty acids in obese asthmatics (NOOA): Rationale and methods, Contemporary Clinical Trials, 2013;34:326-335.

Lİ J. et al., Intakes of long-chain omega-3 (n23) PUFAs and fish in relation to incidence of asthma among American young adults: the CARDIA study, The American Journal of Clinical Nutrition, 2013;97:173-178.

MCLERNON P. et al., Fatty acid profile of pregnant women with asthma, e-SPEN Journal,2012;7:e78-e85.

PİAİ DB. et al., Phosphoethanolamine and  omega-3 in patients with asthma, International Journal of Clinical and Experimental Medicine, 2016;9(9):18543-18548.

RODRİGUEZ-RODRİGUEZ E. et al., Fat intake and asthma in Spanish schoolchildren, European Journal of Clinical Nutrition, 2010;64:1065-1071.

WOODS RK. et al., Fatty acid levels and risk of asthma in young adults,Thorax 2004;59:105–110.

Yazar : Ayşenur Erbay

mail-grubu