Sen Hala Bilmiyor Musun?

0
1361
www.diyetisyenstore.com

SEN HALA BİLMİYOR MUSUN?

Diyet yapamıyorum diyenler için bazı küçük öneriler var bu yazıda. Ve bilmek şart, evet. Zira teoride önemsiz görünse de pratikte çok etkili şeyler.

Suyun mutlaka içilmesi gerektiğini her yerden duyuyoruz ancak miktarı ve ne sıklıkta tüketilmesi gerektiğini biliyor muyuz?

Su, vücudun toksinlerden arınmasını, organların düzgün bir şekilde çalışmasını, vücut ısısının düzenlenmesini sağlayan mucizevî bir içecek. Saydığım bu faydalarından yararlanmak için ise günlük ne kadar içmemiz gerektiğini bilmemiz çok önemli. Günlük 2-2,5 litre, yaz aylarında 3 litreye kadar çıkabilecek

su miktarı, vücudun kendini yenilemesini, cildin esnekliğinin artmasını da sağlayacak. Ben o kadar su içemem diyecekler için ise önerim, suyu bir anda değil, güne yayarak tüketmek ve suyu karanfil, tarçın zencefille tatlandırmak. Hem aromalı hem de daha enerjik. Yine de hayır der misiniz?

 Kilo bir problem evet ancak bel çevresi daha tehlikeli!

Kilo alınca hemen karnım çıkıyor ya da vücudumun her bölgesi zayıf ama göbeğim gitmiyor gibi söylemlere sık rastlıyoruz. Bir şeylerin ters gittiği ortada, değil mi?

Abur cubura yönelimin artışı, karbonhidrat (ekmek, makarna, pilav, meyve) çok fazla tüketimi, şekere olan bağlılık, sigara kullanımı bel çevresinde yağlanmaya sebep oluyor.

Peki, buna ‘dur’ diyemez miyiz? Zararlılardan vazgeçip, vücudumuza fayda sağlayan besinlerde porsiyon kontrolü sağladığımızda bel çevresindeki yağlanmadan kurtulmak mümkün.

Ayrıca süt ve yoğurt da bel çevresindeki yağlanmayı azaltıp, kilo vermeye yardımcı oluyor. Ancak bu etkisi tabi ki diyetle yani dengeli beslenmeyle gerçekleşiyor. Bunlar kilo verdiriyor diye bolca yemenin size kazandıracağı tek şey yine kilo olacak, unutmayın.

İyi, güzel, bunlar kilo verdiriyor ama bir porsiyonu 110 kalori. Kalorisini azaltmanın bir yolu yok mu?

Elbette ki var. Bu da ürünlerinizi yarım yağlı ve yağsız seçmek. Bu sayede kaloriyi neredeyse yarı yarıya daha az alıyorsunuz. Sütü öneriyorsunuz ancak, sütün zararlı olduğunu söyleyenler de var diye aklınızdan geçiyor olabilir.

Söylenenlerin aksine süt güzeldir, faydalıdır, sağlıklıdır. Kalsiyum deposudur. Süt içmeden yeşil yapraklı sebzelerle kalsiyum ihtiyacınızı karşılayamazsınız.  Süte alerjiniz yoksa gaz problemi de yaşamıyorsanız tüketmemeniz için hiçbir sebep yok demektir. Dikkat edilmesi gereken tek nokta laktoz intoleransı olanların, sütü laktozsuz seçmeleri gerektiğidir.

 Kahvaltı, yapılması gereken en önemli öğün!

Kahvaltının en güzeli, peynir, yumurta, zeytin, bol yeşillik, ceviz vb kuruyemişlerle olanıdır. Ancak her gün böyle kahvaltı yapmaya zaman bulamıyor ve işe, okula giderken simit, poğaça gibi fazla yağlı ve haliyle fazla kalorili yiyecekleri tercih ediyor olabilirsiniz. Bunlardansa daha sağlıklı iki farklı seçenek sunayım size.

-1 bardak süte 2 yemek kaşığı yulaf, bir meyve ve iki adet ceviz ekleyin. Yulafın etkisiyle bağırsak hareketleriniz artar, meyveden vitamin alır ve cevizle beraber hem omega-3 açısından zengin bir kahvaltı yapar hem de iyi kolesterolünüzün yükselmesini sağlarsınız.

-Benim midem almaz, sabah süt-yulaf yiyemem derseniz, kahvaltınızı akşamdan hazırlayın. İki dilim tam buğday ekmeği arasına peynir, zeytin, yeşillik ekleyerek hava almayacak şekilde saklayıp, güne de bunu tüketerek başlayabilirsiniz.

 Masa başı çalışanlar!

En büyük sıkıntınız hareketsizlik değil mi? Ancak otururken bile hayatınıza hareket katmak elinizde. Nasıl olacak derseniz; masa başı yapılan egzersizleri deneyin. Hem hareketsiz kalmayın hem de sürekli oturmaktan kaynaklı bel, sırt, boyun ağrılarını yaşamayın.

45 dakikadan uzun süre oturmak ve hareketsiz kalmak vücudunuza zarar, unutmayın. En azından 45 dakikada bir kalkın ve ofisi turlayın.

 Salatalar diyette en çok tercih edilen besinlerden değil mi? Peki siz salatanızı nasıl hazırlıyorsunuz? Yağlı? Soslu? Sirkeli?

Salatalara eklenen soslar da kaloriyi arttıran en büyük etken. Sağlıklı olsun diye bolca eklenen zeytinyağı, tat katması için konulan mayonez kaloriyi arttırarak, salataları sağlıklı olmanın dışında kalori deposu da yapıyor.

Buna karşılık, yaptığınız salatalarınıza yağ koymazsanız, bunları sınırsızca tüketebilirsiniz. Bir de ara öğün yapmanıza rağmen doymadığınızda salatalık, domates vs yeseniz bile kalori almış sayılmazsınız.

 Hareket, hareket, hareket!

Sabahları işe yetişmek gibi bir problem var, doğru. Ve bu sebeple yürümek yerine araçları tercih ediyor olabilirisiniz. Peki, iş çıkışında nereye yetişmelisiniz? Yemeklere mi?

Yazının başında da dediğim gibi hareket çok önemli. En azından spora zamanınız yoksa (ki televizyon izlerken yanında abur cubur yemeye zaman olabiliyor) eve yürüyerek gidin. Evim çok uzak araç şart diyorsanız 1-2 durak erken inerek hayatınızı hareketlendirin. Bir de sağlık probleminiz yoksa asansörü neden hala kullanıyorsunuz?

Ben bunları da yapamam diyeniniz var mı aranızda? Şayet varsa, 1 tık ötedeyim. Maillerinizi beklerim.

Görüşmek üzere sevgili okuyucu. Vücuduna iyi bak!

Diyetisyen Gökçe Yüksel
gkce.yksl@gmail.com

 

mail-grubu