Diyetisyen Tebessüm Aslan - Zerdeçal Ve Kanser
Diyetisyen Tebessüm Aslan - Zerdeçal Ve Kanser
www.diyetisyenstore.com

ZERDEÇAL VE KANSER

Diyetisyen Tebessüm ASLAN
Diyetisyen Tebessüm ASLAN

Zerdeçal (Curcuma longa), çeşitli hastalıkların evde hazırlanan ilaçlarla yapılan tedavisi olarak; Ayurveda, Unani ve Siddha tıbbında yaygın olarak kullanılan tıbbi bir bitkidir.(1) C. longa bitkisinin kurutulmuş rizomlarından elde edilen zerdeçal, Çin ve Güneydoğu da dâhil olmak üzere Asya ülkelerinde baharat, koruyucu ve renk verici madde olarak kullanılmaktadır. Ayrıca, uğurlu olarak kabul edilmektedir ve dini ritüellerin bir parçasıdır. Eski Hint tıbbında, yaralanmanın yol açtığı burkulmalar ve şişmelerin tedavisinde yaygın olarak kullanılmaktadır. (2)

Zerdeçal tozu sarı renklidir ve kurkumin (%77), demetoksi kurkumin (%17) ve bisdemetoksi kurkumin (%3) olmak üzere çeşitli kurkumoidleri içermektedir. İçerdiği bileşenlerden dolayı vücutta birçok olumlu etkisi bulunmaktadır. Zerdeçalın antienfeksiyöz, antioksidan, antiinflamatuar, hepatoprotektif, kardiyoprotektif, trombosüpresif, antiartritik, kimyasalların zararlı etkilerini önleyici ve antikarsinojenik özellikleri hakkında birçok bildiri bulunmaktadır.(3,4)


Geçtiğimiz çeyrek yüzyılda çeşitli klinik çalışmalarda kurkuminin kanser, kardiyovasküler hastalık, diyabet, oral liken planus, artrit ve β-talasemi gibi birçok hastalığa karşı çok yönlü rolü gösterilmiştir. Özellikle oral, akciğer, meme, prostat, pankreas, kolorektal, multipl miyelom ve başboyun skuamöz hücreli karsinom olmak üzere kurkuminin antikanser potansiyeli çeşitli kanser türlerinde başarıyla sergilenmiştir. (5) Bu derlemede; yukarıda da belirtildiği üzere çeşitli kanser türleri üzerine tedavi edici etkisi olan C. longa bitkisinin, majör etken maddesi olan kurkuminin sağlık üzerine yapılan çalışmaları değerlendirilmiştir.

zerdeçal

ZERDEÇALIN KULLANIMI

Kurkumin’in önerilen günlük alım miktarı (ADI) değeri 3 mg / kg vücut ağırlığıdır. (6) Etken maddesi kurkumin olan zerdeçalın 3 gramında yaklaşık olarak 30 ila 90 mg kurkumin bulunur. Taze zerdeçal serin ve kuru bir yerde birkaç hafta saklanabilir, zeytinyağı, karabiber ve pul biberle beraber tüketildiğinde emilimi çok daha yüksek olmaktadır (7). İstenmeyen etkiler, insanlarda oral yoldan dozlama yapıldığında nadiren görülür. Ancak, “yeterli sistemik maruziyet” sağlamak için gerekli olan büyük dozlar (8–12 g / gün) oral yoldan uygulandığında bazı yan etkiler meydana gelmiştir. Genellikle yan etkiler diyare, kızarıklık veya baş ağrılarıdır.(8-9)

Gıdaların antioksidan kapasitesini gösteren değer olan Oksijen Radikali Emme Kapasitesi (ORAC) değeri, Zerdeçal’da 44.776’dır. Bu değer ile zerdeçal antioksidan kapasitesi en yüksek baharatlar listesinde ilk sıralarda yer almaktadır. ORAC, vücudumuzda bulunan serbest radikaller olarak adlandırılan ve başta kanser olmak üzere pek çok hastalığa yol açan maddelerin yok edilmesi yani emilim değerini belirten ve besinler için kullanılan bir ölçektir. ORAC değerinin yüksek olması besinin daha fazla antioksidan olduğunu, kansere karşı koruyuculuğunu ve yaşlanmayı geciktirdiğini gösterir  (7).

Diyetisyen Tebessüm Aslan - Mikrobiyota
Diyetisyen Tebessüm Aslan – Mikrobiyota

ZERDEÇALIN KANSER ÜZERİNE ETKİLERİ

Zerdeçal ve Kanser İlişkisi: Zerdeçal baharatının en aktif bileşeni, %2-5’ini oluşturan kurkumindir. Son yıllarda kurkuminin, kanser tedavisinde yaygın olarak kullanılan radyasyon veya kemoterapötik ajanların etkinliğini artırmada ve tedaviden kaynaklanan normal doku hasarını önlemede etkili olduğunu gösteren pek çok çalışma yayınlanmıştır (10). Kurkuminin bazı tip kanser hücrelerinin ölüm hızını artırdığı ve tümör hücrelerinin bölünmesini durdurduğu bilinmektedir. Kurkuminin antikanser bir ajan olarak, deri, meme bezleri, oral kavite, özofagus, mide, bağırsak, kolon, akciğer ve karaciğerde tümörogenezi baskıladığı çeşitli çalışmalarda gösterilmiştir (11). Özellikle kolon kanseri ve Crohn hastalığı gibi bağırsak hastalıklarında yüksek konsantrasyonlara ulaşabildiğinden daha etkili olabileceği bildirilmiştir. Ayrıca kurkuminin radyoterapinin etkisini artırmak sureti ile tedaviden daha hızlı sonuç alınmasını sağladığı gösterilmiştir. Bu etkilerine ilaveten antioksidan özellik göstermesiyle alkolün, ilaçların, radyasyonun, ağır metallerin; beyin, böbrek, karaciğer, mide, ince ve kalın bağırsak gibi normal organlar üzerinde oluşturduğu hasarları önleme potansiyeline sahip olduğu bildirilmiştir (10).

Kurkuminin antioksidan özelliği, özellikle kolonda oluşan hücresel DNA (Deoksiribo Nükleikasit) ’ya zarar verebilen serbest radikallerden kolon hücrelerini korumak için önemli bir olanak sağlar. Kolon hücrelerinde oluşan DNA mutasyonları çok daha hızlı kanserli hücrelerin oluşmasına neden olabilir. Kurkumin vücutta mutasyona uğramış kanser hücrelerini yok etmeye yardımcı olur böylece vücuda yayılmasını ve daha fazla zarar vermesini engeller.

Bunun birinci yolu kurkuminin karaciğer fonksiyonlarını geliştirmesi ayrıca kanser gelişimine karşı koruyabilmek için protein sentezini ve kan dolaşımını inhibe eden tümör oluşumunu engellemede etkili olmasıdır (10). Baş-boyun skuamöz hücreli karsinomun onkolojik tedavileri, hastada büyük yıkıntı ve yan etkilere neden olur. Bu aşamada kurkuminin yüksek oranda tedavi edici etkisi saptanmıştır (12). Yapılan bir çalışmada insan kondrosarkom hücrelerinde (kıkırdak yumuşak doku tümörü) kurkuminin antikanser etkileri araştırılmıştır. Değişik hayvanlara 21 gün süreyle kurkumin ekstresi verilmiş ve sonuçları araştırılmıştır. Toplanan veriler incelendiğinde tümör hacminin %60 azaldığı görülmüştür.

Kandrosarkom kemoterapiye cevap vermeyen kötü pragnozlu bir yumuşak doku tümörü olarak bilinir. Dolayısıyla bu çalışma sonucunda kurkumin, kandrosarkom tedavisinde yeni bir antikanser ajan olarak onaylanmıştır (13). Yapılan başka bir çalışmada geleneksel kemoterapide oluşan yan etkilerin bitkilerdeki bazı fitokimyasallar tarafından önlenebileceği gösterilmiştir. Faz 1 klinik çalışmalarında zerdeçaldan elde edilen kurkuminin gelecek için faydalı ve güvenli olduğu özellikle hücre döngüsünün bozulduğu kanser türlerinde önemli iyileştirici rol oynadığı saptanmıştır. Bu çalışmalarda kurkuminin insanlarda oluşan çeşitli hastalıklara karşı teröpatik etki gösterdiği belirlenmiştir (14). Kurkumin tek başına veya kombine edildiğinde hücre ölümünü engellediği ve hücre yapısının iyileşmesini sağladığı özellikle gastointestinal tümörlerde yararlı olmuştur. Kurkumin gastrointestinal sistem ve kolerektal kanserlerde ölüm oranını çok fazla düşürmüştür (14). Kurkuma spp. ekstraktları, özellikle diyetteki polifenol kurkumin, kemirgenlerde kolon kanserini önlemektedir. Kurkuminin özellikle lösemi hücrelerinde de gelecek vaat eden doğal bir antikanser ajanı olduğu onaylanmıştır ve kurkuminin bu hücrelerin çoğalmasını önleyerek mortalite riskini azalttığı tespit edilmiştir (15). Kurkuminin terapötik etkisini muhtemelen antioksidan ve anti-inflamatuvar etkileri aracılığı ile oluşturduğu düşünülmektedir. Serbest radikallere karşı kurkumin savunma gücü immmünolojik yeteneği ile potansiyel kanserojeni en aza indirmektedir. Özellikle çeşitli hayvanlarla yapılan laboratuvar testleri mide, bağırsaklar, karaciğer ve cilt üzerinde anti-kanser etkileri doğrulamıştır. Hatta gelişmiş metastaz oluşumu kanıtlanmış kurkumin ile azaltılabilir.

Kanseri tedavi etmek amacı ile kurkumin kullanımı için klinik gelişim planı, son zamanlarda Amerikan Ulusal Kanser Enstitüsü tarafından da tanımlanmıştır. Çalışmalar aynı zamanda kurkumin tüketilen Hindistan gibi ülkelerde kanser insidansının, tüketilmeyen ülkelere göre çok farklı olduğunu göstermektedir (10; 16). Kurkumin ve bazı kimyasal analoglarının kanseri önlemede ve tedavi etmede önemli rollerine ilişkin ileride daha çok mekanizmanın aydınlatılması beklenmektedir (10).

ŞEKİL 1: Kurkuminin kanser kemo-önleyici (preventif), karsinojenik ve terapötik özelliklerindeki antioksidan ve prooksidan aktivitelerinin olası ilişkisi. 16 ROS: Reaktif oksijen türleri; HIF: Hipoksi ile indüklenebilir faktör.

Zerdeçal, solunum sistemi hastalıkları, nörolojik hastalıklar, obezite, diyabet, kanser gibi pek çok hastalığın tedavisinde olumlu sonuçlar gösterdiğine dair sonuçlar vardır. Yapılan çalışmalar neticesinde günde 8 g – a kadar olan dozlarda bile bu polifenolün tolere edilebilirliği ve güvenliği toksik olmadığı yönündedir, ancak bu konuyu aydınlatacak net bir doz ve etken madde belirlenebilmiş değildir. Bununla birlikte kurkuminin klinik etkinliği için altta yatan mekanizma hastalıkların karmaşık yapısı nedeniyle, birçok durumda belirsizliğini korumaktadır. Zerdeçalın bir kronik hastalığı tedavi ederken, diğer bir kronik hastalığa neden olmayacağına dair net veriler yoktur. Kurkuminin terapötik potansiyelini anlamak ve bu molekülü ön plana çıkarmak için devam eden klinik araştırmalardan elde edilen sonuçların daha derin bir sonuç vermesi beklenmektedir.

 

KAYNAKÇA

  1. Ammon HP, Wahl MA. Pharmacology of Curcuma longa. Planta Med 1991;57(1):1-7.
  2. Eigner D, Scholz D. Ferula asa-foetida and Curcuma longa in traditional medical treatment and diet in Nepal. J Ethnopharmacol 1999;67(1):1-6.
  3. Sreejayan, Rao MN. Nitric oxide scavenging by curcuminoids. J Pharm Pharmacol 1997; 49(1):105-7.
  4. Shanmugam MK, Rane G, Kanchi MM, Arfuso F, Chinnathambi A, Zayed ME, et al. The multifaceted role of curcumin in cancer prevention and treatment. Molecules 2015;20(2):2728- 69.
  5. Chattopadhyay I, Biswas K, Bandyopadhyay U, Banerjee RK. Turmeric and curcumin: biological actions and medicinal applications. Review Current Science 2004;87(1):44-53.
  6. Kim Y, Clifton P.2018. Curcumin, Cardiometabolic Health And Dementia. Department Of Food And Nutrition/Institute Of Agriculture And Life Science, Gyeongsang National University,Jinju 52828, Korea.
  7. Karaman B, Köseler E.2017. Zerdeçalın Kronik Hastalıklarla İlişkisi. Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi.
  8. Tsuda T. 2017.Curcumin As A Functional Food-Derived Factor:Degradation Products, Metabolites, Bioactivity, And Future Perspectives. Chubu University, Kasugai, Aichi
  9. Qin,S. Huang,L. Gong,J. Shen,S. Huang,J. Ren,H. Hu,H. Efficacy And Safety Of Turmeric And Curcumin İn Lowering Blood Lipid Levels İn Patients With Cardiovascular Risk Factors: A Meta-Analysis Of Randomized Controlled Trials. Chongqing Medical University, China.
  10. Akpolat M.,Topçu Tarladaçalışır Y.,Uz YH., Sapmaz Metin M., Kızılay G. (2010). Kanser Tedavisinde Curcuminin Yeri. Yeni Tıp Dergisi;27: 142-147
  11. Limtrakul P, Lipigorngoson S, Namwong O, Apisariyakul A, Dunn FW.(1997). Inhibitory effect of dietary curcuminon skin carcinogenesis in mice. Cancer Lett, 116: 197-203.
  12. Wilkan R.,Veena M.S.,Wang M.B., Srivatsan E.S. (2011). Moleculer cancer (mol. cancer), Journal article,Biomed central, vol;10
  13. Lee H.,Li T., Tsao J.,Fang Y.(2012). İn İnternatıonal İmmunopharmacology.13(2)
  14. Sa G.,Das T.,Bonerjee S.(2010). Division of Molekuler Medicine,Bose İnstıtute Ameen Journal Medicine Sciences, vol;3
  15. Chen J.,Wang G.,Wang L.,Kang J.(2010).,İn European Journal of Pharmaceutical Sciences, Department of Hematology, 41(2)
  16. Aggarwal B.B.(2005).Paper presented at the US Defense Department’s ‘Era of Hope’ Breast Cancer Research Program meeting in Philadelphia

 

 

 

 

 

 

 

mail-grubu