BİTKİ ÇAYLARINDA ÖLÇÜ

Günümüz de obezitenin artmasıyla birlikte zayıflama, bir sektör haline dönüştü. Bundan dolayı zayıflama ilaçları, karışım bitki çayları ve popüler diyetler ortaya çıktı. İnsanlarda oluşan en büyük yanılgı ise bitki çaylarının masum olduğu ve sürekli kullanılabilir olduğudur. İnternette karşımıza çıkan 7 otlu, 8 otlu, 9 otlu bitki çayları gündemin en popüler çayları. Genel olarak içerisin de bulunan bitkiler; sinemaki, biberiye, anason, kiraz sapı, kekik, rezene, melisa gibi sıralanabilir.

Peki bu bitki çayları neden tercih edilmemelidir?

Ya da bitki çayların da ölçü var mıdır?

Bitki çaylarının zayıflama da etkisi olmasının en büyük sebepleri diüretik ve laksatif etki oluşturmasıdır.

Diüretik etki: vucuddan sıvı atımını artıran ve idrar çıkımını artıran faktördür. Bazı Diüretik bitkiler: Biberiye, papatya, funda, ıhlamur, ısırgan, rezene, kiraz sapı, yeşil çay. Laksatif etki: vucuddan dışkı atımını artıran faktördür. Laksatif etkisi olan bitkiler: sinameki, barut ağacı , mürver, aloe vera.

Karışım bitki çaylarının en az 2 ay kullanıldığı sürece zayıflama görüleceği yazmaktadır. Bitkisel çaylarının uzun süreli kullanılması laksatif ve diüretik etkinin kronikleşmesine sebep olur. Özellikle sinamekinin kronik olarak kullanılması sonucu kas zayıflığı, tetani, anemi, yağlı dışkı,  baş dönmesi, çarpıntı, hipopotasemi gibi yan etkiler görülmektedir. Ayrıca kesin olarak kanıtlanmamış olmakla birlikte kronik sinemakinin kullanımı kolorektal kanser riskini artırmaktadır.

Kronik laksatif ve diüretik kullanımı durumunda ortaya çıkabilecek etkiler:

–  Sulu ishal
–  Kas zayıflıgı
–  Hipopotasemi
–  Hipokalsemi
–  Hipomagnezemi
–  Karında siskinlik
–  Karın agrısı
–  Mide-bagırsak kanamaları
–  Anemi
–  Yağlı dışkı
–  Pankreas fonksiyon bozuklugu
–  Rabdomiyoliz
–  Böbrek yetmezligi
–  Ostreomalasi
–  Metabolik alkaloz ile birlikte gelisen pseudo-Bartter sendromu
–  Hiperaldosteronizm
–  Hepatotoksisite

Karışım bitki çayların da ise sinemaki, barut ağacı, aloe veranın birlikte kullanılması kullananlarda toksisite etkisini artırmaktadır. Papatya, kekik, ardıç meyvesi/tohumu, huş ağacı yaprağı, anason gibi bitkilerin bir arada kullanılması alerjik reaksiyonları artırmaktadır. Yüksek dozlarda alınan nanenin ise LH (luteinleştirici hormon) ve FSH ( folikül stimüle edici hormon) armasına sebep olmaktadır. Melisa çayının aşırı doz da alınması sonucunda TSH (tiroid) hormonlarının inhibe ettiği görülmüştür. Rezenenin ise mide asit salınımını arttırdığı bildirilmiştir.

Görüldüğü gibi bitki çayları bilinçsizce kullanıldığında yan etkileri oldukça fazladır. Uzman bir kişinin önerisi ile kullanılmalı ve kesinlikle eczanelerden alınmalıdır.

Genç Diyetisyenler.com Yazarı
MERYEM NUR BOZ.

 

Genç Diyetisyenler Ekibi

genc.diyetisyenler@gmail.com Beslenme ve Diyetetik Bölüm Portalı

Recent Posts

3. Ulusal Cerrahi Onkoloji Sempozyumu

3. Ulusal Cerrahi Onkoloji Sempozyumu ile 2. Ulusal Cerrahi Onkoloji Diyetisyenliği ve Hemşireliği Sempozyumu, ‘Evre…

2 hafta ago

Sağlık Bakanlığı’ndan Yeni Kurumsal Kimlik ve Kıyafet Standartları

Sağlık çalışanları için tek tip kıyafet dönemi başlıyor T.C. Sağlık Bakanlığı, 2025 yılı itibarıyla kurum…

3 hafta ago

İrritabl Bağırsak Sendromu Gibi Görünen Nikel Alerjisi – Olgu Sunumu

Dirençli IBS vakalarında nikel alerjisi göz ardı edilen bir neden olabilir. Nikel açısından zengin gıdaların…

4 hafta ago

Herpes Zoster, Postherpetik Nöralji ve Zoster Aşısında Beslenme Faktörleri

“Herpes zoster (zona) ve postherpetik nevralji riskinde beslenmenin önemi büyük. Vitamin ve mineral eksiklikleri bağışıklığı…

2 ay ago

Metabolik ve Bariatrik Cerrahi (MBC) Diyetisyenliği Sertifika Programı

Bariatrik Cerrahi Diyetisyenliği Sertifika Programı, 16-19 Ekim 2025 tarihleri arasında düzenleniyor. Beslenme ve diyetetik öğrencileri…

2 ay ago

Kolorektal Kanser Riski İçin Diyet Genelinde Analizler

542.778 kadın üzerinde yapılan büyük ölçekli prospektif çalışma, alkol ve işlenmiş etin kolorektal kanser riskini…

2 ay ago