ÇAY-KAHVE TÜKETİMİ

 

Çay ve kahve Türk kültürünün önemli unsurlarındandır. Özellikle yemeklerin üzerine içilen kahveler, uzun çay saatleri pek çok kişinin vazgeçemediği alışkanlıklar arasındadır. Sudan sonra en çok tüketilen içeceklerin başında çay ve kahve gelmektedir. Peki çay, kahve tüketimi nasıl ve ne kadar olmalı ?

 Çay Latince adı Camelia Sinensis olan bitkinin yapraklarında elde edilmektedir. Pek çok çeşitleri olan çayın en çok tüketilen çeşidi siyah çaydır. Bunu yeşil çay, oolong çayı ve meyve çayları izlemektedir. Çay içerdiği antioksidan özelliği gösteren polifenoller nedeniyle pek çok hastalığa karşı koruyucu özellik göstermektedir.Polifenollerden olan flavonoidler çayda % 20 – 30 oranında bulunmaktadır. Yeşil çayda ise bu oran % 20- 35’e çıkar. Flavonoidlerin önemli bir grubu olan kateşinlerin yeşil çaydaki oranı % 60-80’dir. Flavonoidler oksidatif stresi azaltarak kardiyovasküler hastalıklar ve kansere karşı koruyucu etki gösterirler.

Bu yararların yanı sıra çaydaki fenolik bileşiklerin besinlerle demir emilimine olumsuz etkileri bulunmaktadır.

Kahve, coffea bitkisinden elde edilir ve dünyada yaygın olarak tüketilmektedir.Kahvenin kardiyovasküler hastalıklar ve kanserle ilişkisi halen tartışmalıdır. Kahvenin bu hastalıklara neden olduğu veya bunlara karşı koruyucu etkisi olduğu saptanmamıştır. Tip 2 diyabet gelişini engellediğine dair çalışmalar ise mevcuttur. Kahve kalsiyumu emilimini etkilemesi ve kemik yoğunluğunu azaltması nedeniyle osteoporoz da risk faktörü olarak görülmetedir. Bu nedenle dikkatli tüketilmesi gerekmektedir.

Çay ve kahve kafein içeren içeceklerdendir. Kafein sinir sistemi üzerinde etkisi olan bir maddedir. Dikkati arttırıp öğrenmeyi etkilediği gibi yüksek doz alındığında titreme, taşikardi, özellikle tansiyon hastalarında kan basıncını olumsuz etkileme gibi özellikleri de vardır. Bunların yanı sıra çay ve kahve kafein içermeleri sebebiyle diüretik olarak bilinirler ve vücuttan su kaybına neden olabilirler. Günlük 300 mg kafeinin üzerine çıktığımızda kafeinin olumsuz ve diüretik etkileriyle karşılaşmamız mümkündür. 6-7 fincan çay veya 2-3 fincan kahve içtiğimizde yaklaşık 300 mg kafein almış oluruz. Bu miktarı bizim için güvenilir alım sınırıdır.

Çay  ve kahve yararlı içecekler olmasına rağmen aşırı alımları sonucu zararlı etki de gösterebilmektedir.Bu nedenle;

– 6-7  fincan siyah çay veya 2-3 fincan kahve tüketiminin üzerine çıkmamalıyız.

-Eğer yeşil çayı tercih edeceksek ve herhangi bir sağlık sorunumuz yoksa maksimum  2-3 kupa bizim için idealdir.

-Çay ve kahvenin diyetle aldığımız besin ögelerinin emilimini etkilememesi için yemeklerden en az 1 saat önce veya sonra almaya dikkat etmeliyiz.

-Kahvaltıda siyah çay yerine yeşil çay veya bitki çaylarını tercih etmeliyiz.

-Gebeler, çocuklar ve yaşlılar gibi risk grubundaki bireyler kafein alımlarını sınırlandırmaları gerektiği için çay, kahve tüketimi konusunda dikkatli olmalılardır.

-Hipertansiyon hastaları da özellikler yeşil çay gibi bitki çayları ve kahve konusunda oldukça dikkatli davranmalıdırlar. Yeşil çayda bir kupayı geçmemeleri gereklidir.

                                                                                               Dyt Sedanur MACİT

 

 

Dyt. Sedanur Macit

Recent Posts

İrritabl Bağırsak Sendromu Gibi Görünen Nikel Alerjisi – Olgu Sunumu

Dirençli IBS vakalarında nikel alerjisi göz ardı edilen bir neden olabilir. Nikel açısından zengin gıdaların…

1 gün ago

Herpes Zoster, Postherpetik Nöralji ve Zoster Aşısında Beslenme Faktörleri

“Herpes zoster (zona) ve postherpetik nevralji riskinde beslenmenin önemi büyük. Vitamin ve mineral eksiklikleri bağışıklığı…

3 hafta ago

Metabolik ve Bariatrik Cerrahi (MBC) Diyetisyenliği Sertifika Programı

Bariatrik Cerrahi Diyetisyenliği Sertifika Programı, 16-19 Ekim 2025 tarihleri arasında düzenleniyor. Beslenme ve diyetetik öğrencileri…

1 ay ago

Kolorektal Kanser Riski İçin Diyet Genelinde Analizler

542.778 kadın üzerinde yapılan büyük ölçekli prospektif çalışma, alkol ve işlenmiş etin kolorektal kanser riskini…

1 ay ago

Bitki Temelli Diyetlerde Osteoporoz ve Anemi Riski: Beslenme Eksiklikleri ve Klinik Etkileri Üzerine Sistematik Bir İnceleme

Bitki temelli diyetler sağlık ve çevre için faydalı olsa da, B12, demir ve kalsiyum eksiklikleri…

1 ay ago

Eritrosit Yağ Asidi Profili, Akdeniz Diyeti ve Çocukluk Çağı Alerjik Astımında Astım Şiddeti: İspanya’da Yapılan Bir Kohort Çalışmasından Ön Bulgular

İspanya’da yapılan bu kohort çalışması, çocukluk çağı astımında Akdeniz diyetine bağlılık ve omega-3 yağ asidi…

2 ay ago