Hızlı Yeme Bozukluğu – Öğr. Dyt. Ezgi Temur

YA YAVAŞ YEMEYİ ÖĞRENİRİSİNİZ YA DA KİLOLU KALIRSINIZ!

Şişmanlığın kontrol altına alınmasında başvurulan en önemli yöntemlerden birisi davranış değişikliği uygulamalarıdır. Davranış değişikliği uygulamaları, yemek yeme biçiminin, yapılan fiziksel aktivitelerin, tüketilen gıdaların kalori değerlerinin ve besin öğesi kompozisyonlarının ve yeme ile ilgili diğer tüm faktörlerin düzenlenmesini kapsar.

Bu uygulamalar sürdürülen diyete destek olarak kilo vermeye yardımcı oldukları gibi esas olarak yaşam tarzı haline getirildiklerinde verilen kiloların kalıcı olmasını sağlarlar.

Davranış bozukluklarının içinde de çoğumuzun yaptığı öyle bir hata var ki o da hızlı yemek yeme davranışı. Sinirlendiğimizde, üzüldüğümüzde ya da en mutlu olduğumuz anlarda hemen yemeğe sarılırız ve o an ulaşabildiğimiz her türlü gıdayı hızlı hızlı tüketiriz. Hızlı yemek bir alışkanlıktır ve kilolu insanların %85-90’ı hızlı yemek yiyenlerdir.

Peki, bu alışkanlıktan vazgeçmek mümkün mü?

Elbette mümkün, ancak en önemli nokta bu davranışınızı değiştirmeyi gerçekten istemenizdir. Eğer yavaş yemek istiyorsanız aşağıda bahsedeceğimiz prensipleri hayatınızda uygulayın ve unutmayın ki davranışları değiştirmek oldukça zordur bu yüzden bu prensipleri uygularken ısrarcı olmalısınız.

 

ü Yediğiniz yemeğe saygı duyun: Yemeğe saldırıp onu hızlı hızlı yemek yerine nezaketli olmalı ve onu yavaş yavaş yemelisiniz.

ü  Yemekten daha fazla zevk ve lezzet alma bilinciyle yemek yiyin: Besinlerin tadını dilimiz yardımıyla algılarız fakat hızlı besin tüketiminde besinin dile teması az olduğu için yemeğin tadına varmanın yolu çok fazla miktarda besin tüketmekten geçer.

ü  Yemeğinizi küçük lokmalar halinde tüketin: Yavaş yemede çok etkili bir yoldur. Küçük lokmalarla yavaş yemek, yemekle ilgili artan bir farkındalık ve haberdarlık yaratır.

ü Yemek tabaklarınızı küçük, salata tabaklarınızı büyük seçin: Dolu bir küçük tabak, dolu bir büyük tabakla aynı şekilde algılanır yani küçük bir tabakla hazırlayacağınız yemeğiniz görsel bir yanılgı oluşturur ve size ‘az yemek yiyeceğiniz veya aç kalacağınız’ duygusunu yaşatmaz.

ü Yemek öncesi rahatlayın: Yemeğe oturmadan önce nefes egzersizi yapmayı alışkanlık haline getirmeye çalışın. Böylece hem sizi hızlı yemeye iten stres gibi duygularınızı kontrol altına almış olursunuz hem de daha sakin, yavaş yavaş yemek yiyebilirisiniz.

ü Yemek yerken başka bir şeyle meşgul olmayın: Yemek yerken TV izlemek, sohbet etmek, bir şeyler okumak gibi başka işlerle meşgul olmayın aksi takdirde tabağınız boşalır fakat siz yemekten almayı umduğunuz lezzeti alamamış olursunuz. Ayrıca başka bir işle meşgul olurken bedeninizin size verdiği tokluk mesajlarını algılamakta güçlük çekersiniz veya algılayamazsınız.

ü Eğer doyduysanız asla sofrada oturmayın: Doyduktan sonra hemen sofradan kalkın çünkü orada oturdukça doymuş olsanız bile atıştırmaya devam etmek isteyeceksiniz.

ü Sofraya çok aç oturmayın: Çok aç olan kişi doymayacağı korkusuyla daha çok yemeği çok daha hızlı bir şekilde yer. Eğer çok aç iseniz diyetinizde olmasa bile bir meyveyi yemek öncesi yavaş yavaş tüketin.

ü Ağzınıza aldığınız lokma bitmeden ikinci lokmayı almayın: Bu prensip yavaş yemede oldukça etkili bir prensiptir ve uygulanması pratiktir. Ağzınıza aldığınız lokmayı çiğneyip yutmadan ikinci bir lokmayı almayın bunun için her lokmadan sonra çatalı veya kaşığı elinizden bırakabilirisiniz.

ü Çevrenizdekileri uyarın: Sofraya oturmadan önce çevrenizdekilerden, hızlı yediğiniz takdirde sizi uyarmalarını isteyin. Bu sayede kendinizi frenlemenin daha kolay olduğunu göreceksiniz.

ü Aklınızda her zaman yavaş yiyeceğim düşüncesi olsun: Yemek yerken aklınızdan sürekli bu düşünceyi tekrarlayın.

ü Birlikte yemek yediğiniz insanları yavaş yemek yiyenlerden seçin: Yemek sosyal bir olaydır. Kişi yemek yediği kimselerin yeme miktarından ve biçiminden etkilenir bu yüzden yemek yediğiniz insanlar sizin için oldukça önemlidir.

Bu kurallara uymak size kesinlikle yavaş yeme alışkanlığı kazandıracaktır. Yeter ki kuralları düzenli şekilde uygulayın ve davranış haline gelene kadar pes etmeyin!

EZGİ ZEYNEP TEMUR

Stj. Dyt. Ezgi Zeynep Temur

Recent Posts

Herpes Zoster, Postherpetik Nöralji ve Zoster Aşısında Beslenme Faktörleri

“Herpes zoster (zona) ve postherpetik nevralji riskinde beslenmenin önemi büyük. Vitamin ve mineral eksiklikleri bağışıklığı…

1 gün ago

Metabolik ve Bariatrik Cerrahi (MBC) Diyetisyenliği Sertifika Programı

Bariatrik Cerrahi Diyetisyenliği Sertifika Programı, 16-19 Ekim 2025 tarihleri arasında düzenleniyor. Beslenme ve diyetetik öğrencileri…

2 hafta ago

Kolorektal Kanser Riski İçin Diyet Genelinde Analizler

542.778 kadın üzerinde yapılan büyük ölçekli prospektif çalışma, alkol ve işlenmiş etin kolorektal kanser riskini…

2 hafta ago

Bitki Temelli Diyetlerde Osteoporoz ve Anemi Riski: Beslenme Eksiklikleri ve Klinik Etkileri Üzerine Sistematik Bir İnceleme

Bitki temelli diyetler sağlık ve çevre için faydalı olsa da, B12, demir ve kalsiyum eksiklikleri…

3 hafta ago

Eritrosit Yağ Asidi Profili, Akdeniz Diyeti ve Çocukluk Çağı Alerjik Astımında Astım Şiddeti: İspanya’da Yapılan Bir Kohort Çalışmasından Ön Bulgular

İspanya’da yapılan bu kohort çalışması, çocukluk çağı astımında Akdeniz diyetine bağlılık ve omega-3 yağ asidi…

4 hafta ago

Düşük FODMAP Diyetinin İrritabl Bağırsak Sendromu Olan Hastalar Üzerindeki Etkisi

Düşük FODMAP diyeti, IBS semptomlarını azaltmada etkili bir beslenme yaklaşımıdır. 10 haftalık bir klinik çalışmada…

1 ay ago