Şeyma Emeklioğlu non alkolik karaciğer
Non-alkolik yağlı karaciğer hastalığı alkol tüketimi dışındaki nedenlere bağlı olarak oluşan karaciğer hastalığının histolojik bulgularının olduğu bir hastalıktır.
Non-alkolik yağlı karaciğer hastalığı basit steatozdan siroza kadar ilerleyebilen geniş spektrumlu bir karaciğer hasarını içerebilir. Çoğunlukla obezite, tip 2 diyabet, hiperlipidemi ve insülin direnci sonucu olarak oluşan NAFLD, en sık görülen kronik hastalıklardan biridir ve ülkemizde de çocuk populasyonu da dahil olmak üzere artış göstermiştir. Görülme oranının artış göstermesi ve siroza ilerleyiş potansiyeli ile tedavi önem taşımaktadır.
Farklı ülkelerde, genel popülasyonun %10-24’ünü etkilediği tahmin edilen NAFLD , farklı hastalık gruplarında farklı oranlarda görülmektedir:
NAFLD tanısı için alkol kullanımının olmaması ya da kadınlarda 20 gram /gün erkeklerde 30gram/gün’den daha az olması gerekir.(2)
NAFLD’de tedavi yaklaşımları, insülin direnci ve hiperinsülinemi nedeniyle karaciğere gelen yağ asitlerini arttıran risk faktörlerini düzeltmek ve tedavi edici uygulamaları düzenlemek şeklindedir. Bu noktada diyet tedavisi, fiziksel aktivitenin artırılması ve yaşam şekli değişikliği büyük önem taşır ve tedavi için seçilecek ilk yaklaşım olmalıdır.
NAFLD’DEN KORUNMAK VEYA İLERLEYİŞİNİ ÖNLEMEK İÇİN BESLENME ÖNERİLERİ
Vücut ağırlığı fazla olan bireylerde ağırlık kaybı sağlanmalıdır.
3-6 ay sürecinde,%5-10 ağırlık kaybı sağlanması, optimal sonuçları sağlayacaktır.(3) Haftada 0.5 kg-1 kg ağırlık kaybının güvenilir ve etkili olduğu savunulmaktadır. Haftada 1.6 kg’dan fazla ağırlık kaybı, karaciğere şiddetli yağ asidi mobilizasyonunu arttıracağı ve hastalığı şiddetlendireceği için önerilmemektedir.(4)
Omega 3 tüketiminin; lipit birikimini ve karaciğer enzim düzeylerini azalttığı, insülin duyarlılığını geliştirdiği, antiinflamatuar etkiye sahip olduğu gösterilmiştir.(5)
Kronik karaciğer hastalığı riskinin, >2 fincan/gün tüketenlerde <1 fincan/gün tüketenlere göre, yarısından da az olduğu bulunmuştur.Ayrıca, kahve tüketimi karaciğer enzimlerinde artış riskinin azalması, sirozdan hastaneye yatış ve mortalitede azalma ile ilişkilendirilmiştir.(7)
1.(L.M.Alba,K.Lindor, Division Of Gastroenterology and Hepatology,Mayo Clinic Foundation, Rocheste,MN,USA,20 December 2002)
3.( Journal of Hepatology 2013 vol. 59 j 859–871 )
6.Tannaz Eslamparast1, Sareh Eghtesad2, Azita Hekmatdoost3, Hossein Poustchi, Middle East J Dig Dis 2013;5:129-36
7.Gastroenterology, Volume 129, Issue 6,December 2005,pages 1928-1936 7
8.Turkiye Klinikleri J Med Sci 2005, 25
Şeyma EMEKLİOĞLU
Sağlıklı Günler
Düşük FODMAP diyeti, IBS semptomlarını azaltmada etkili bir beslenme yaklaşımıdır. 10 haftalık bir klinik çalışmada…
Türkiye'nin ilk Uluslararası Spor Beslenmesi Zirvesi, 27 Eylül 2025’te İzmir Fuar Merkezi’nde düzenleniyor. Spor beslenmesi…
Bu makale, otoimmün hastalıklarda Carnivore diyetinin potansiyel faydaları ve risklerini inceliyor. Diyet, bitkisel gıdaları tamamen…
Bu derleme, Tip 2 Diyabet’in (T2DM) genetik yatkınlıkla ilişkisini ve bireylerin diyet müdahalelerine verdikleri farklı…
Palyatif Bakım Derneği tarafından 27 Eylül 2025 tarihinde Ankara’da düzenlenecek olan 6. Ulusal Palyatif Bakım…
5-6 Aralık 2025 tarihlerinde Ankara Gazi Üniversitesinde düzenlenecek olan I. ulusal Gebelik ve Beslenme Kongresi'nde…