2019

Peptik Ülser Nedir / Genel Beslenme Önerileri – Şeyma EFE

Peptik Ülser Nedir / Genel Beslenme Önerileri

  Peptik ülser; gastrointestinal kanalda asit ve pepsin içeren mide salgısı ile temas edebilen herhangi bir yerde mukozadan başlayan ve en az muskularis mukozayı da içine alan,sınırları belli doku kaybı ile karakterize akut veya kronik bir yaradır.

Peptik ülser özefagus alt ucunda,midede ve duedenumda görülebilir.Akut ülserin bulguları nispeten şiddetli olup ani başlar ve kısa sürer.Kronik ülserin ise bulguları yavaş yavaş başlar ve kronik bir seyir gösterir.Gastrit ya da peptik ülserin en yaygın nedeni helikobakter pilori(HP) enfeksiyonu olarak bilinir.HP enfeksiyonu,birçok vakada gastrik mukozanın kronik inflamasyonu,peptik ülser,atrofik gastrit(kronik inflamasyon ile mukoz membranlarının bozulması,asitsizlik ve intirensek faktör kaybı) ve gastrik kanserden sorumludur.

 

  Peptik ülser her yaşta görülmekle birlikte çocukluk çağında az görülür.Duodenal ülser 25-55 yaşlar, mide ülseri ise 40-70 yaşlar arasında sık görülür.Erkeklerde kadınlara göre duodenum ülseri 4,mide ülseri ise 2 kat daha sık görülmektedir.

Ülser – Süt İlişkisi: Süt ülser hastalarında asidi geçici olarak tamponlayıcı etki gösterse de içerdiği kalsiyumun gastrik asidi artırıcı etkisi bulunmaktadır. Ayrıca hayvansal kaynaklı yağ içermesi ve bazı birey­lerde karın ağrısı, gaz ve ishale yol açabildiğinden olumsuz etkileri de bulunmaktadır. Bu nedenle ül­serli bireylere süt tek başına verilmemeli, günde normal miktarlarda (günde 1-2 su bardağı) verilmelidir.

Ülser – Tuz İlişkisi: Diyetin içerdiği tuz miktarı artınca gastrik ülserde artmaktadır. Çünkü tuz mide mukozasını olumsuz etkiler. Bu nedenle diyetin tuz içeriği normal oran­larda olmalıdır.

Ülser – Posa İlişkisi: Suda eriyen posa denilen sebze, meyve ve yulaf kepeğinde bulunan posa türünün olumlu etkileri vardır. Posa özellikle due­donal ülserin tekrarlanmasını önlemektedir.

Ülser – Baharat İlişkisi: Acı, baharatlar ve hardal mide mukozasını olumsuz etkiler. Mide asit salgılarını arttırır ve midede daha fazla erezyon harabiyete neden olur.

Ülser – Kahve İlişkisi: Kahve ve diğer kafein içeren içecekler mide salgısını arttırıcı etkiye neden olurlar. Bu nedenle tüketimi bireye göre ayarlanmalıdır.

 

Ülser’de Beslenme Tedavisi

  • Enerji ve besin değerleri yönünden yeterli ve dengeli olmalıdır.
  • Yemek saatleri belirli ve düzenli olmalıdır.
  • Karbonhidrat yeterli oranda gereksinime göre verilmelidir.Rafine karbonhidratların olumsuz etkisi vardır.Sükrozu fazla tüketenlerde ülser sıklığı fazladır.Bazı hastalarda sükroz pirozise(yanmaya) neden olur.
  • Doku onarımı ve yapımı için proteinden zengin besinler tüketilmelidir.
  • Yağların genellikle bitkisel sıvı yağ olmasına dikkat edilmelidir.Omega-3 yağ asitleri koruyucudur tercih edilmelidir.
  • Yeterli meyve,sebze ve posa alımı Helicobacter Pylori enfeksiyonundan kaynaklanan komplikasyon riskini azaltabilir.Yeterli ve dengeli bir diyet peptik ülsere karşı koruyucu olabilir ve iyileşmede rol oynayabilir.
  • Probiyotiklerin kullanımı Helicobacter Pylori’nin eradikasyonu,önlenmesi ve tedavisinde çalışılmıştır.Yapılan birçok çalışmada,probiyotiklerin farklı formları ve kombiasyonlarının HP’nin neden olduğu ülserde yararlı olduğu gösterilmiştir.

Kaynaklar

1. Aytuğ, Ö.N. Çevre ve inflamatuar bağırsak hastalıkları: İç ve dış çevrenin prognoz ve tedavide izdüşümü. (Editörler: Göksoy, E,, Mungan, Z., Şentürk, H.) Aktüel Gastroenteroloji ve Hepatoloji. İstanbul Bilimsel Medikal Yayıncılık. 2001, 274-279

2.Bozkurt N. Sindirim Sistemi Hastalıklarında Beslenme, Baysal A. Editör. Diyet El Kitabı. Ankara. Hatiboğlu Yayınevi 2002; 117-151

3. Merdol TM, Başoğlu S ve Örer N. Beslenme ve diyetetik açıklamalı sözlük. Hatipoğlu Yayınevi, Ankara, 1997

4.Saka M., Köseler E., Metin S., Gastrointestinal Sistem Hastalıkları ve Beslenme Tedavisi, Alphan ET. Editör. Hastalıklarda Beslenme Tedavisi Kitabı. Ankara. Hatiboğlu Yayınevi 2014; 553-557

5. Yamada, T., Alpers, D.H., Owyang, C., ve ark. Handbook of gastroenterology, Tadataka Yamada. Lippincott Williams & Wilkins. 2002:,402-418.

Diyetisyen Şeyma EFE

Recent Posts

Düşük FODMAP Diyetinin İrritabl Bağırsak Sendromu Olan Hastalar Üzerindeki Etkisi

Düşük FODMAP diyeti, IBS semptomlarını azaltmada etkili bir beslenme yaklaşımıdır. 10 haftalık bir klinik çalışmada…

2 gün ago

VI. Uluslararası Spor Beslenmesi Zirvesi

Türkiye'nin ilk Uluslararası Spor Beslenmesi Zirvesi, 27 Eylül 2025’te İzmir Fuar Merkezi’nde düzenleniyor. Spor beslenmesi…

1 hafta ago

Otoimmün Beslenmenin Dengelenmesi: Etçil Beslenme Risklerinin ve Kişiselleştirilmiş Bakımda Bitki Bazlı Gıdaların Koruyucu Rolünün Değerlendirilmesi

Bu makale, otoimmün hastalıklarda Carnivore diyetinin potansiyel faydaları ve risklerini inceliyor. Diyet, bitkisel gıdaları tamamen…

1 hafta ago

Diyabet Mellitus’ta Gen-Diyet Etkileşimleri: Güncel Bulgular ve Kişiselleştirilmiş Beslenmenin Potansiyeli

Bu derleme, Tip 2 Diyabet’in (T2DM) genetik yatkınlıkla ilişkisini ve bireylerin diyet müdahalelerine verdikleri farklı…

2 hafta ago

6. Ulusal Palyatif Bakım Sempozyumu

Palyatif Bakım Derneği tarafından 27 Eylül 2025 tarihinde Ankara’da düzenlenecek olan 6. Ulusal Palyatif Bakım…

3 hafta ago

I. Ulusal Gebelik ve Beslenme Kongresi

5-6 Aralık 2025 tarihlerinde Ankara Gazi Üniversitesinde düzenlenecek olan I. ulusal Gebelik ve Beslenme Kongresi'nde…

3 hafta ago