Duygu Onur Ramazan Ve Mide Hastalıkları
Ramazan ayında karşılaşılabilecek mide rahatsızlıkları ve korunma önerileri nelerdir onları irdeleyelim .
Ramazanda öğün araları oldukça uzamaktadır. Bu durum mide rahatsızlıkları olanlarda hastalıkları tetiklemektedir. Özellikle mide ve onikiparmak bağırsağı ülseri olanlar, kan sulandırıcı ve romatizmal ilaç kullanan hastalar, mide rahatsızlıkları ve mide kanaması riski açısından dikkatli olmalıdırlar. Bu kişilerin Ramazan ayını herhangi bir mide rahatsızlığı yaşamadan sağlıkla geçirmeleri için bir uzmana danışmalarında fayda vardır.
Oruç tutarken mide rahatsızlığı geçirme riski en yüksek olan kişiler; gastrit, ülser ve reflü hastalığı olanlardır. İftarda ve sahurda fazla yemek yenmesi, sahurda yemekten hemen sonra yatılması, reflü ataklarını tetikleyebilmektedir. Ayrıca uzun süren açlık sonrasında zamanla sindirim sisteminin hareketleri de azalmaktadır. Bu nedenle iftarda hızlı ve fazla yemek yemek karında şişkinliğe, hazımsızlığa yol açabilmektedir.
Midelerinde gastrit veya ülser sorunu olanların oruç tutmaya başlamadan önce tedavilerini tamamlamaları tavsiye edilmektedir. Kronik hastalığı, geçirilmiş ülseri veya mide kanaması olanların ise Ramazan öncesinde bir uzmana başvurarak gereken önlemler almaları, gerekiyorsa bu süreci ilaç tedavisi ile desteklemeleri gerekmektedir. Henüz tedavisi süren ülser hastaları, yeni geçirilmiş mide kanaması, mide kanseri, ciddi reflü hastalığı veya çeşitli mide hastalıkları nedeniyle beslenme güçlüğü olanların oruç tutmaları ise sağlık açısından sakıncalı durumlara neden olabilmektedir.
Bazı kişilerin Ramazan ayını diyet yapma fırsatı olarak değerlendirdikleri bilinmektedir. Ancak uzun süren açlıklarda vücudun metabolizmasının yavaşlaması ve gün boyu yemek yemeyip akşam en hareketsiz saatlerde tek seferde yüksek kalori alınması kilo vermek yerine, kilo alımına sebep olmaktadır. Bu nedenlerle iftarda ve sahurda yemeklere aşırı yüklenmemek, çorba, salata ve yoğurt gibi besinlerle oruç açtıktan sonra mümkünse yürüyüş yapmak hem kilo alımına engel olacak hem de mideyi rahatlatacaktır.
Beyindeki doyma merkezi yiyecekler alındıktan ortalama 20 dakika sonra doyma sinyali göndermektedir. İftarda hafif bir şeyler yedikten sonra bu süreyi yürüyüşle geçirmek gereksiz besinler tüketmeden doygunluk hissedilmesini sağlayacaktır. Sahurda ise mümkün olduğunca hamur işi ve mayalı yiyeceklerden kaçınılmalı, bol sıvı alınmalı, daha çok kahvaltılık çeşitleri yenmeli ve yemek sonrası hemen yatılmamalıdır.
Diyetisyen Ofisinze ait demirbaş listesi; Sorumlu Dyt. Odası; Çalışma masası , koltuğu Oturma grubu Kitaplık,…
Eğitimin Amacı Doğal beslenme ile gereksinimlerin karşılanamadığı ya da doğal beslenmenin mümkün olmadığı durumlarda Enteral…
Merhaba Arkadaşlar, Diyetisyen Tahir Bey, Manisa ilinde KYK da görevlendirilmek üzere Diyetisyen arandığını bildirmiştir. Diyetisyen…
Ankara Medipol Üniversitesi ve Obezite Diyetisyenliği Derneği'nin ortaklaşa düzenlediği "Kadın Hastalıklarında Tıbbi Beslenme Tedavisi…
Diyetisyenler için özel etkinlik