Yazar : Diyetisyen Zehra İNAN

GIDALARDA KULLANILAN TATLANDIRICILAR ZARARLI MIDIR?

Tatlandırıcılar, aynı miktardaki şekerden daha tatlı olan ve daha az enerji içeren kimyasal maddelerdir.  Şekerler dışında tatlandırıcı etkisi bulunan bitkilerin gıda ve içeceklerde kullanımı özellikle tropikal ülkelerde asırlar öncesine dayanmaktadır. Örneğin, Thaumatococcus daniellii bitkisinin su ile ekstraksiyonu sonucu elde edilen tomatin seyreltik sukroz çözeltisinden 3500 kez daha fazla tatlıdır ve Batı Afrika’lılar tarafından asırlardır kullanılmaktadır.1878 yılında sakkarinin keşfi ile kuvvetli tatlandırma özelliği bulunan yapay tatlandırıcıların kullanılma devri başlatılmış oldu. Bu tarihten sonra tatlandırıcı özelliği bulunan bir çok madde bulunmuş, fakat toksikolojik özellikleri yüzünden ancak bunların bazılarının (asesulfam K, aspartam, alitam, sakkarin, siklamat, dulcin, neotam, gibi) kullanımına izin verilmiştir. I. ve II. Dünya savaşları sırasında oluşan şeker kıtlığı dolayısıyla ve şekerden daha ucuz olması nedeni ile sakkarin kullanımı yaygınlaşmıştır.

Tatlandırıcılar yapay tatlandırıcılar ve doğal tatlandırıcılar olarak sınıflandırılabilir. Önceleri ucuz maliyetleri nedeniyle gıda endüstrisi tarafından kullanılan ve sukroza oranla daha az kalori içermeleri dolayısıyla diyabetli hastalar tarafından ilgi gören tatlandırıcılar, zamanla kalori alımını kısıtlamak, kilo vermek ve diş çürüklerini önlemek amacıyla kullanılmaya başlanmıştır.

Yapay tatlandırıcılar genel olarak 2 gruba ayrılır:
1. Enerji içerenler :
• Fruktoz, mısır şurubu, maltoz, maltodekstrin.
• Şeker alkolleri(sorbitol, mannitol, ksilitol, maltitol, eritritol, laktitol,
İsomalt)

2. Enerji içermeyenler :
• Sakarin, aspartam, asesülfam potasyum, siklamat.
• Alitam ve sukraloz.
• Neohesperidin DC

Sık kullanılan şeker alkolleri sorbitol, mannitol, ksilitol, eritritol, isomalt, laktilol, hidrojene nişasta hidrolizatları ve maltiloldür. Trehaloz ve tagatoz fonksiyonel olarak şeker alkollerine benzeyen yeni tatlandırıcılardır. Yapay tatlandırıcılardan sakarin, aspartam, sukraloz, asesulfam K ve neotam Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi tarafından onay almıştır. Siklamat ve alitam ise Avrupa dâhil olmak üzere birçok ülkede yiyecek ve içecek maddelerinde kullanılan yapay tatlandırıcılardır.

Şeker Alkollerinin Avantajları
•       Düşük kalori içerirler. Ağırlık kaybetmek isteyen veya kilo alımını engellemek isteyen bireyler için yardımcıdır.
•       Hoşa giden tatları vardır.
•       Kan şekeri veya insülin düzeylerini yükseltmediğinden, diyabetliler için uygundur
•       Dental çürüklerin oluşmasını engeller. (Özellikle ksilitol).
Dezavantajları
•       Az da olsa karbonhidrat ve enerji içerirler. Bu nedenle sınırsız tüketilmeleri doğru değildir
•       25-50 gram/gün’den fazla tüketildiğinde laksatif etki gösterirler
•       Şeker alkolleri ile yapılmış bazı ürünler trans yağ içerebilir.

Aspartam: FDA tarafından onaylanmış güçlü bir yapay tatlandırıcıdır. Fenilalanin ve aspartattan oluşan aspartam vücutta besin olarak kullanılmaz. Aspartamın 1 gramı 4 kcal içerir ve sukrozdan 180 kere daha tatlıdır. Isıya dayanıksızdır. Çünkü ısı etkisiyle, bileşiminde bulunan aminoasitlere hidrolize olur ve tatlandırıcı özelliğini yitirir. Aspartamın, baş dönmesi, baş ağrısı, mensturel düzensizlik gibi çeşitli semptomlara yol açabilir. Fenilalanini metabolize edemeyen fenilketonürili hastalar için sakıncalıdır.
       Asesülfam K: Enerji içermez. Şekerden 200kez daha tatlıdır. Fırında pişirilen gıdalarda kullanılabilir. FDA, 2003 yılında genel bir tatlandırıcı olarak kullanımını onaylamıştır. Yapılan çalışmalarda Mutajenik (kanserojen) veya toksik etkisi bulunmamıştır.
       Sakarin: 1879 yılında keşfedilmiştir. Enerji içermeyen sakarin sakkarozdan 300-400 kat daha tatlıdır.
       Sukraloz: Şekerden 600 kat daha tatlıdır. FDA tarafından onaylanmıştır. İnsulin seviyelerini etkilemez. DM hastalar için uygundur.
       Neohesperidin-DC: Turunçgillerden özellikle Sevilla portakalından elde edilmiş doğal bir üründür. Polidekstroz ve Oligofruktozdan dolayı posa içeriği yüksektir, ayrıca kalsiyumun emilimini artırır. Şekerden 1800 kat daha tatlıdır. Isıl işleme uygundur. Fırınlanan yiyeceklerde kullanılabilir.
Stevia rebaudiana Bertoni adlı bitkiden elde edilen stevya doğal bir tatlandırıcıdır. Çok az miktarda kalori içerdiğinden kan glukozunu yükseltici etkisi yoktur. Bu nedenle kalori kısıtlaması yapmak isteyen kişiler ve diyabetli hastalar tarafından tercih edilmektedir. Antihiperglisemik ve antihipertansif etkilerine dair çalışmaların yanında antiinflamatuar, antitümör, anti-diareik, diüretik ve immünmodülatuar etkilerini gösteren çalışmalar da mevcuttur.
Bu tatlandırıcıların güvenilirlikleri ile ilgili bir takım çalışmalarda olumsuz sonuçlar bildirilmişse de, genel olarak toksik ve kanserojen olmadıkları yönündeki kanıtlar daha fazladır ve birçok güvenilir kuruluş tarafından onaylanmıştır. Öncelikli amacımız boş kalori olarak değerlendirdiğimiz şeker tüketiminin sınırlandırılması olmalıdır. Bununla birlikte her ne kadar güvenilir olduğu söylense de tatlandırıcı kullanımı da sınırlandırılmalıdır.

 

Yazar : Diyetisyen Zehra İNAN

Sizde sitemizde paylaşımda bulunmak isterseniz burayı tıklayınız

Genç Diyetisyenler Ekibi

genc.diyetisyenler@gmail.com Beslenme ve Diyetetik Bölüm Portalı

Recent Posts

Metabolik ve Bariatrik Cerrahi (MBC) Diyetisyenliği Sertifika Programı

Bariatrik Cerrahi Diyetisyenliği Sertifika Programı, 16-19 Ekim 2025 tarihleri arasında düzenleniyor. Beslenme ve diyetetik öğrencileri…

1 hafta ago

Kolorektal Kanser Riski İçin Diyet Genelinde Analizler

542.778 kadın üzerinde yapılan büyük ölçekli prospektif çalışma, alkol ve işlenmiş etin kolorektal kanser riskini…

2 hafta ago

Bitki Temelli Diyetlerde Osteoporoz ve Anemi Riski: Beslenme Eksiklikleri ve Klinik Etkileri Üzerine Sistematik Bir İnceleme

Bitki temelli diyetler sağlık ve çevre için faydalı olsa da, B12, demir ve kalsiyum eksiklikleri…

3 hafta ago

Eritrosit Yağ Asidi Profili, Akdeniz Diyeti ve Çocukluk Çağı Alerjik Astımında Astım Şiddeti: İspanya’da Yapılan Bir Kohort Çalışmasından Ön Bulgular

İspanya’da yapılan bu kohort çalışması, çocukluk çağı astımında Akdeniz diyetine bağlılık ve omega-3 yağ asidi…

3 hafta ago

Düşük FODMAP Diyetinin İrritabl Bağırsak Sendromu Olan Hastalar Üzerindeki Etkisi

Düşük FODMAP diyeti, IBS semptomlarını azaltmada etkili bir beslenme yaklaşımıdır. 10 haftalık bir klinik çalışmada…

4 hafta ago

VI. Uluslararası Spor Beslenmesi Zirvesi

Türkiye'nin ilk Uluslararası Spor Beslenmesi Zirvesi, 27 Eylül 2025’te İzmir Fuar Merkezi’nde düzenleniyor. Spor beslenmesi…

1 ay ago