Genel

Tip 1 Diyabette balayı dönemi

TİP 1 DİYABETTE BALAYI DÖNEMİ

Diyabet Mellitus ; İnsülin hormon sekresyonunun ve / veya insülin etkisinin mutlak veya göreceli azlığı sonucu karbonhidrat, protein ve yağ metabolizmasında bozukluklara yol açan kronik bir hastalıktır.

Kan şekerimizin hızlıca yükselmesine sebep

Tip 1 diyabette pankreastan salgılanan insüline karşı bağışıklık sistemimizin bir saldırı durumu vardır ve insülin üreten hücrelerin %70 oranında yok olmasına geri kalan β hücrelerinin ise baygınlık dönemine girmesine sebep olmaktadır. Bu da kan şekerimizin hızlıca yükselmesine sebep olur.

Balayı dönemi ise ; Diyabetin ilk teşhis ve tanılarından hemen sonra( ilk 3 ayda ) tip 1 diyabet olan bazı kişilerde görülür ve 1 kez insülin tedavisine başlanır. İnsülin alımının başlamasıyla beraber bayılan β hücreleri kendilerine gelir ve az da olsa insülin üretmeye başlarlar ancak bağışıklık sistemimizin saldırısı hala devam etmektedir ve bu döneme balayı dönemi denir.

Bu dönemde kan şekerimiz düşük seyretme eğilimdedir ve insülin dozunda azaltılma yapılmaz ise hipoglisemiler görülebilir. (insülin dozu 0,5 ünite /kg altına düştüğünde balayı dönemine girmiş kabul edilir.)

Balayı aşaması dediğimiz bu süreç birkaç haftadan birkaç aya kadar sürebilir ancak sonunda sona erer. Yani bu dönem diyabetin tedavi edilip iyileştirildiği anlamına gelmez.

Tip 1 diyabetli bireylerin balayı döneminde insüline olan ihtiyaçları belirgin olarak azalır ve birey hiç veya minimal düzeyde insülin almazken bile normal ya da normale yakın kan şekeri ölçümleri yaşayabilir(bireyin akşam insülinine gerek duyulmasa bile kişinin sabah insülinine devam etmesi önerilir. İnsülin üreten hücreleri daha uzun süre koruyabilmek adına) . Bu yüzden balayı dönemi en son noktaya kadar uzatılmak istenir ancak insülin üreten son hücrelerinde ölmesiyle beraber bu dönem sona erer.

Bu dönem için yapılan bazı araştırmalarda kişinin glutensiz bir diyet uygulayarak balayı dönemlerini uzatabileceklerini göstermektedir. Yine yapılan başka bir çalışmaya göre de D vitamini ve omega-3 takviyesinin aynı şekilde balayı dönemini uzatmaya yardımcı olabileceğini göstermiştir.

Yazar: Şule Gödek
sulegdk5@gmail.com

admin gencdiyetisyenler

Recent Posts

Metabolik ve Bariatrik Cerrahi (MBC) Diyetisyenliği Sertifika Programı

Bariatrik Cerrahi Diyetisyenliği Sertifika Programı, 16-19 Ekim 2025 tarihleri arasında düzenleniyor. Beslenme ve diyetetik öğrencileri…

6 gün ago

Kolorektal Kanser Riski İçin Diyet Genelinde Analizler

542.778 kadın üzerinde yapılan büyük ölçekli prospektif çalışma, alkol ve işlenmiş etin kolorektal kanser riskini…

1 hafta ago

Bitki Temelli Diyetlerde Osteoporoz ve Anemi Riski: Beslenme Eksiklikleri ve Klinik Etkileri Üzerine Sistematik Bir İnceleme

Bitki temelli diyetler sağlık ve çevre için faydalı olsa da, B12, demir ve kalsiyum eksiklikleri…

2 hafta ago

Eritrosit Yağ Asidi Profili, Akdeniz Diyeti ve Çocukluk Çağı Alerjik Astımında Astım Şiddeti: İspanya’da Yapılan Bir Kohort Çalışmasından Ön Bulgular

İspanya’da yapılan bu kohort çalışması, çocukluk çağı astımında Akdeniz diyetine bağlılık ve omega-3 yağ asidi…

3 hafta ago

Düşük FODMAP Diyetinin İrritabl Bağırsak Sendromu Olan Hastalar Üzerindeki Etkisi

Düşük FODMAP diyeti, IBS semptomlarını azaltmada etkili bir beslenme yaklaşımıdır. 10 haftalık bir klinik çalışmada…

3 hafta ago

VI. Uluslararası Spor Beslenmesi Zirvesi

Türkiye'nin ilk Uluslararası Spor Beslenmesi Zirvesi, 27 Eylül 2025’te İzmir Fuar Merkezi’nde düzenleniyor. Spor beslenmesi…

1 ay ago