Genel

Yapay Tatlandırıcıların Obeziteye Etkisi – Naile Gül SAĞLAM

YAPAY TATLANDIRICILARIN OBEZİTEYE ETKİSİ

Naile Gül SAĞLAM

İnsanın tatlıya olan ilgisi o kadar eskidir ki, Eski Mısır mezarlarında, bal üretimi resmedilmiştir. Araplar, MÖ (milattan önce) 375 yılında, şeker kamışının rafine edilmesinden bahsetmişlerdir.

Enerji dengesizliği sorunu olan obezitenin tedavisinde ve sağlıklı beslenmedeki önemli konulardan biri, enerji alımını artıran boş kalori kaynağı şeker ve şekerli yiyeceklerin tüketiminin sınırlandırılmasıdır. Bundan dolayı, şeker yerine ikame edilen aynı tadı veren ancak, sağlık açısından tehlikelisi olmayan, düşük kalorili ve/veya kalori içermeyen bazı yapay tatlandırıcıların üretimi ve tüketimi 19.yüzyılın sonlarında ortaya çıkmıştır.

 

 


Yapay Tatlandırıcılar

Genç Diyetisyenler

Gıda Katkı Maddeleri Yönetmeliğinde yapay tatlandırıcı, sofralık tatlandırıcılarda veya gıdalarda tatlı tat vermek amacıyla kullanılan maddeler olarak tanımlanmaktadır. Yapay tatlandırıcılar, hem şeker gibi tatlıdırlar hem de kalori içerikleri yoktur.

Diş çürümesinin nedenleri arasında bulunmazlar ve diyabet hastaları veya sakaroz kullanımlarını azaltmak isteyen kişiler için kullanılabilir alternatiflerdir. Peki bu yapay tatlandırıcılar nelerdir?

 

 

 

                     Yapay tatlandırıcıları ikiye ayırdığımızda:

  1. ŞEKER

    Enerji İçeren Yapay Tatlandırıcılar

Enerji içeren yapay tatlandırıcılar fruktoz, yüksek fruktozlu mısır şurubu, sorbitol, mannitol, ksilitol ve tagatoz’dur. Enerji değerleri yüksek olduğu için fazla miktarlarda alındıkları zaman kan şekerini çabuk yükseltirler. Sukrozun bir başka deyişle sofra şekerinin yüksek miktarlarda kullanılması özellikle obezite, diyabet ve diş çürükleri gibi hastalıklara sebep olabilir.

  1. Enerji İçermeyen Yapay Tatlandırıcılar

Enerji içermeyen yapay tatlandırıcılar, ABD’de 1903 yılında sakarinin piyasaya sürülmesinden bu yana kullanılmaktadır. Enerji içermeyen yapay tatlandırıcılar sakarin, aspartam, asesülfam potasyum, sükraloz, neotam ve advantam’dır. Şu ana kadar, altı tane enerji içermeyen yapay tatlandırıcının (sakkarin, aspartam, asesülfam potasyum, sükraloz, neotam, advantam) Amerika Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından insan tüketimi için güvenilirliği onaylanmıştır. FDA tarafından belirlenen Kabul Edilebilir Günlük Alım Miktarı(ADI), günlük vücut ağırlığının kilogramı başına miligram olarak tüketilmesi mümkün olan yapay tatlandırıcı miktarı şeklinde tanımlanmaktadır.

 

Yapay tatlandırıcıların obeziteye etkisini inceleyen birkaç çalışmaya bakalım:

Enerji içermeyen yapay tatlandırıcılar, şeker tüketimini ve şekerden gelen enerjiyi azaltmada yardımcı olmaktadır. Avrupa ve Amerika’da yapılan bir çalışmada enerji içermeyen yapay tatlandırıcıların günlük alınması gereken düzeyde tüketildiği zaman besinlerin içerisinde kullanılmasında herhangi bir sakınca olmadığı görülmüştür. Ayrıca tatlandırıcıların vücut ağırlıklarını azalttıkları ve kontrol altına alındığı zaman sağlık açısından yararlı olabilecekleri ifade edilmiştir.

şeker

Bazı çalışmalara göre de enerji içermeyen yapay tatlandırıcıların tüketilmesi ile vücut ağırlıklarında artmalar meydana geldiği ve obezite oluşumunda etkili oldukları görülmüştür. Teksas’ da yapılan bir çalışmada 3682 kişi üzerinde yapay tatlandırıcılı içecek tüketimi ile vücut ağırlığı arasındaki ilişki incelenmiştir. Bu içecekleri tüketen bireylerin BKI değerlerinde yaklaşık olarak iki kat daha fazla artış görülmüştür. Yine benzer çalışmalarda yapay tatlandırıcıların tek başına kullanılması ile bireylerin vücut ağırlıklarında azalmaların olmadığı ve artışların meydana geldiği görülmüştür.

Yapılan çalışmaların bazıları tatlandırıcı kullanımı ile obezite arasında ilişki olduğunu gösterirken; bazı çalışmalar ilişkinin olmadığını ileri sürmektedir.

şeker

Sonuç olarak, şeker tüketiminin sağlık üzerine olumsuz etkilerinden dolayı tatlandırıcı tüketiminin, obezitenin önlenmesi ve tedavisinde, ideal vücut ağırlığının korunmasında yararlı etkileri bildirilmiş ve böylece tatlandırıcı tüketimine eğilim artmıştır. Tatlandırıcıların güvenilir olduğunu gösteren birçok çalışma yapılmış ancak yan etkilerinin olabileceğini gösteren çalışmalarda mevcuttur. Yapay tatlandırıcılar ve onların metabolik yan ürünleri ve bileşenlerinin normal seviyelerde kullanıldığında insanlara zararı olmadığı kabul edilir. Yapay tatlandırıcıların insan vücudundaki etkilerini tam olarak aydınlatılmamasından dolayı elde edilen sonuçlar çelişkilidir. Tatlandırıcılar, yeterli ve dengeli bir beslenme kapsamında, belirli ölçülerde tüketilebilirler. Bu nedenle, tatlandırıcıların gün içerisinde maksimum kullanım miktarı, tüketen kişiler tarafından bilinmeli ve aşırı tüketiminden kaçınılması önerilir.

Naile Gül SAĞLAM

 

Kaynaklar

  1. BAYSAL A. (2015), Beslenme, 13. Baskı, Ankara: Hatipoğlu Yayıncılık.
  2. BROWN, C.M., DULLOO, A.G. VE MONTANİ, J.P. (2008), Sugary Drinks in The Pathogenesis of Obesity and Cardiovascular Diseases, International Journal of Obesity, 32, 28-34.
  3. DAS A. VE CHAKRABORTY R (2018), Artificial Sweeteners, Reference Module İn Food Science, 1-5.
  4. GARDNER, C., WYLİE-ROSETT, J., GİDDİNG, S.S. VE ARK. (2012), Nonnutritive Sweeteners: Current Use and Health Perspectives: A Scientific Statement From The American Heart Association and The American Diabetes Association, Diabetes Care, 35, 1798-1808.
  5. KIZILASLAN N. (2017) Tatlandırıcılar ve Metabolizma Hastalıklarıyla İlişkisi Türk Tarım – Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi ;5(2): 191-198.
  6. MATTES, R.D. VE POPKİN, B.M. (2009), Nonnutritive Sweetener Consumption in Humans: Effects on Appetite and Food Intake and Their Putative Mechanisms, Am J. Clin Nutr, 89, 1-14.
  7. Türk Gıda Kodeksi Gıda Katkı Maddeleri Yönetmeliği

http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2017/09/20170922-4.htm Erişim tarihi:

03.05.2019.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Naile Gül SAĞLAM

Recent Posts

Metabolik ve Bariatrik Cerrahi (MBC) Diyetisyenliği Sertifika Programı

Bariatrik Cerrahi Diyetisyenliği Sertifika Programı, 16-19 Ekim 2025 tarihleri arasında düzenleniyor. Beslenme ve diyetetik öğrencileri…

1 hafta ago

Kolorektal Kanser Riski İçin Diyet Genelinde Analizler

542.778 kadın üzerinde yapılan büyük ölçekli prospektif çalışma, alkol ve işlenmiş etin kolorektal kanser riskini…

2 hafta ago

Bitki Temelli Diyetlerde Osteoporoz ve Anemi Riski: Beslenme Eksiklikleri ve Klinik Etkileri Üzerine Sistematik Bir İnceleme

Bitki temelli diyetler sağlık ve çevre için faydalı olsa da, B12, demir ve kalsiyum eksiklikleri…

3 hafta ago

Eritrosit Yağ Asidi Profili, Akdeniz Diyeti ve Çocukluk Çağı Alerjik Astımında Astım Şiddeti: İspanya’da Yapılan Bir Kohort Çalışmasından Ön Bulgular

İspanya’da yapılan bu kohort çalışması, çocukluk çağı astımında Akdeniz diyetine bağlılık ve omega-3 yağ asidi…

3 hafta ago

Düşük FODMAP Diyetinin İrritabl Bağırsak Sendromu Olan Hastalar Üzerindeki Etkisi

Düşük FODMAP diyeti, IBS semptomlarını azaltmada etkili bir beslenme yaklaşımıdır. 10 haftalık bir klinik çalışmada…

4 hafta ago

VI. Uluslararası Spor Beslenmesi Zirvesi

Türkiye'nin ilk Uluslararası Spor Beslenmesi Zirvesi, 27 Eylül 2025’te İzmir Fuar Merkezi’nde düzenleniyor. Spor beslenmesi…

1 ay ago