Yoğun ve oldukça soğuk geçen bu kış döneminde elimizin sürekli sıcak içeceklere gidiyor olması çok olağan bir durum. Yazımda bu sebeple size kültürümüzün bir parçası olan ve aslında her mevsim, her dönem en sık tercih edilen çaydan bahsedeceğim. Öncelikle kısaca çayın türlerinden, farklarından bahsedelim;

Üç farklı şekilde elde edilen çay : yeşil çay, siyah çay ve oolong çay olarak isimlendirilmiştir.

Çalışmalar sonucu genel özellikleri ile çayların en çok bilinen özellikleri antioksidan etkiye sahip olmasıdır. Çay alışkanlığını bilinçli ve ölçülü olarak tüketen bireylerin daha sağlıklı bir yaşam tarzına sahip olduğu söylemek mümkündür. Peki  ne gibi etkilerinden dolayı ‘’ daha sağlıklı bir yaşam tarzı’’ ifadesini kullandığımızı şöyle açıklayalım;

Çevresel etkilerle oluşan bazı serbest  radikal türleri hücrelerimize zarar vermektedir. Zarar gören hücreler bu maruzata karşı kendilerini antioksidanlarla ve bölünme yolu ile korumaya alırlar. İşte çayın sahip olduğu antioksidan özelliği ise bu koruma mekanizmasına fayda sağlamaktadır.

Aynı zamanda sağlıklı beslenme alışkanlığı ile birlikte, çay tüketme alışkanlığını da kazanmış toplumların günde ortalama 120ml yeşil çay tüketimini 1 yıl ve daha fazla sürede devam ettirmesiyle hipertansiyon riskini önemli derecede azaltıldığı tespit edilmiştir.

Sağlıklı beslenme alışkanlığını düzenli ve ölçülü olarak çay tüketimi ile desteklenmesi sonucu bireylerde özellikle bel-kalça oranlarının, total kolesterollerinin, açlık kan şekerlerinin düzeylerinin normal değerlere gelmesinde etkili olduğunu da belirtmekte fayda var.

Örneğin yeşil çayın diş çürümelerini önlediği, kolesterol düzeyini düşürdüğü, sindirim sistemi rahatsızlıklarının tedavisinde etkili olduğunu da söyleyebiliriz.

Evet çayın sağlık üzerindeki olumlu etkilerinin hepsini olmasa da bir kaçını iletmiş bulunmaktayım, tabi her gıdanın doz aşımında zararlı etkilerinin olduğunu unutmamak gerekir.

Çayın da bu faydalı etkilerinin yanında  günlük alım miktarını aşmanız durumunda (aşırı kafein alımı sonucunda) ;

  • Hassas ,peptik ülserler üzerinde olumsuz etkisi
  • Baş ağrısı ve migren gibi rahatsızlıklara
  • Anemi (kansızlık) gibi rahatsızlıklara
  • Uyku mekanizmasının bozulması gibi olumsuz sonuçlarla da karşılaşmanıza sebep olacaktır.

Bu sebeple tükettiğiniz her besin, gıda için porsiyon kontrolü konusunda bilinçli olmanız gerekmektedir. Beslenme adına yaşadığınız her sorun veya sorularınız için Diyetisyene başvurmanızı öneriyorum.

Diyetisyen Ece YALIN
Seroniss Beslenme ve Diyet Merkezi

Dyt Ece Yalın

Recent Posts

I. Ulusal Gebelik ve Beslenme Kongresi

5-6 Aralık 2025 tarihlerinde Ankara Gazi Üniversitesinde düzenlenecek olan I. ulusal Gebelik ve Beslenme Kongresi'nde…

2 gün ago

5. Fitovizyon Doğal Yaşam ve Sağlık Ürünleri Kongresi & Kanserde Beslenme ve Doğal Yaklaşımlar

11-12 Ekim 2025 tarihlerinde Yıldız Teknik Üniversitesi'nde 5. Fitovizyon Doğal Yaşam ve Sağlık Ürünleri Kongresi…

3 gün ago

Hindiba Kahvesi ve Sağlıkla İlişkisi – Fatma Aytunç

Hindiba (Cichorium intybus L.), zengin inülin ve antioksidan içeriğiyle sindirim sistemi, bağışıklık ve kalp sağlığını…

3 gün ago

4. Uluslararası Geleneksel Gıdalar ve Sürdürülebilir Beslenme Sempozyumu-Online

2-3 Ekim tarihinde online olarak gerçekleştirilecek 4. Uluslararası Geleneksel Gıdalar ve Sürdürülebilir Beslenme Sempozyumu'nda beslenme…

4 gün ago

II. Ulusal Çocuk Beslenme Kongresi (ÇOBES)

Çocuk Beslenme ve Metabolizma Derneği'nin 6-9 Kasım 2025 tarihleri arasında Trabzon'da gerçekleştirmeyi planladığı II. Ulusal…

5 gün ago

Diyetisyen İş İlanı-Çanakkale

Çanakkale Küçük Sanayi Sitesinde bulunan Öztaş Yemek Şirketi'nde çalışacak Diyetisyen aranmaktadır.

5 gün ago