Öğle Yemeği – Bayram Uçkaç

    0
    904
    www.diyetisyenstore.com

    Herkese kolay gelsin.

    Uzun zamandır işlerimin yoğunluğu nedeni ile siz değerli meslektaşlarıma yazamadım. İçinizden emekli oldu, bizleri ve mesleğini unuttu diyenler olabilir. Ben kesinlikle unutmam.

    Tüm meslektaşlarımın affına sığınarak, sizlere yazmak istediğim öz düşüncemi kaleme almadan önce kendi yazdığım bir makaleyi sizle paylaşmak istiyorum:

    ÖĞLE YEMEĞİ

    Zamanın birinde, Tarsus’ta bakırcılık yapan esnafın biri İstanbul’a sık sık bakır kap kacak almaya gider. İster istemez bazı öğünlerini orada yemek zorunda kalır. Gidip geldikçe cebindeki parasına göre kahvaltı ve öğle yemeğini yiyebileceği yerler bulur. Bulduğu yerlerde hem ucuza hem de sevdiği şeyleri yer.

    Esnaf komşulardan birisi derki: komşum bir dahaki sefere beni de götür İstanbul’a. Komşusu da tamam der. İyi olur bana arkadaş olursun, ben de sıkılmamış olurum…

    Bir gün, beraber koyulurlar İstanbul yollarına. Sabaha İstanbul’a Bakırcılar Çarşısına inerler. Kahvaltıyı ayak üstü geçiştirirler. Öğle olur. Karınları acıkır. Tecrübeli bakırcı der ki: Benim bildiğim bir lokanta var. Hem ucuz hem de yemekleri lezzetli. Ben yıllardır buradan yer içerim. Çok da zevk alırım… Komşu itiraz etmez. Birlikte lokantaya giderler. Lokanta deniz kenarındadır.

    İçeri girerler. Otururlar bir masaya. Garson gelmeden ne yiyeceklerine karar verirler. Tecrübeli komşu hemen der ki: burasının tavuk kızartması iyi olur, ucuzdur da… Komşunun da işine gelir.

    Garson gelir. Izgara tavuk siparişini verirler. Yaklaşık 20 dk’ lık bir beklemeden sonra ızgara tavuklar gelir.

    Tecrübeli komşu başlar ızgaraları zevkle yemeye. Diğer komşu ise ağır ilerler. Izgaraları bir ileri çevirir bir geri. Tavuğun hiçbir yerine benzetemez. Komşum bunlar tavuk değil. Ben hayatımda böyle tavuk eti görmedim de yemedim de…

    Tecrübeli komşu sorar: Ya bunlar ne etidir? Neye benziyor?

    [vc_custom_heading text=”Komşu söyler: Komşum bunlar tavuk eti değil, martı eti…” font_container=”tag:h2|text_align:left|color:%23f94531″ google_fonts=”font_family:Bitter%3Aregular%2Citalic%2C700|font_style:400%20regular%3A400%3Anormal”]

    Evet… Bazılarınızın büyüğü, bazılarınızın küçüğü olarak sizlerin dikkatinizi bir noktaya çekmek istiyorum. Son yıllarda artan kırmızı et fiyatlarının firmalara, daha doğrusu yemek maliyetine yansımasına paralel olarak firma sahipleri değişik yöntemler seçmektedir. Emekli bir vatandaş, bir diyetisyen olarak bunlarda benim kulağıma gelmekte ve rahatsız etmektedir. Son günlerde döner, köfte ve bunun gibi yemeklerde tavuk taşlığı kullanılarak maliyet düşürülmektedir. Sizlerinde bildiği gibi tavuk taşlığı ve kırmızı etin besin değerleri ve diğer içerikleri farklıdır. Bu konuda çoğunuzun hassas olduğunu biliyorum. Ama affınıza sığınarak tekrar bir hatırlatma yapmak istedim.

    [vc_cta h2=”Her şey gönlünüzce olsun. ” style=”flat” color=”purple” css_animation=”bottom-to-top”]Dyt. Bayram Uçkaç
    1987 HÜ Mersin[/vc_cta]
    mail-grubu