Postpartum Depresyonda Beslenmenin Rolü

Postpartum Depresyonda Beslenmenin Rolü, diyetisyen haberleri, diyetisyen makaleleri, diyet bilgileri, diyetisyen, sultan murat, sultan murad, beslenme ve diyetetik

0
964
sultan murat
www.diyetisyenstore.com
sultan-murat-diyetisyen
sultan-murat

Postpartum Depresyonda Beslenmenin Rolü

Eğer bir kadın erkeksi özelliklere sahipse, ondan kaçmalı. Ama eğer bu tür özelliklere sahip değilse, bu sefer de o kendinden kaçmalı. Friedrich Nietzsche

DOĞAL BİR YAŞAM OLAYI, HER KADIN İÇİN BÜYÜK BİR STRES NEDENİ (HAFİF YA DA YOĞUN)

Bir yere kadar sağlıklı olan bu duygunun yaşanması bir noktadan sonra kişinin yaşamını olumsuz etkilemeye başlar.

Kadınların hayatlarındaki en önemli kesitlerinden biri olan hamilelik, doğum ve annelik dönemlerine dair kendi deneyimleri yaşadıkları doğum sonu depresyon.

Doğum sonrası ilk 4 hafta içinde ya da ilk 3-6 ay ve 1 yıl içinde herhangi bir zamanda oluşan depresyon.

Doğumdan sonra bebeği ile geçirme hayalini kurduğu değerli vaktini çalan TEHLİKELİ BİR HIRSIZ

Duygudurum bozuklukları, 2500 yıldan beri insanoğlunun en sık görülen hastalıkları arasında tanımlanmış olmakla birlikte; DSM-IV’de “doğum sonrası başlangıçlı” terimi kullanılarak diğer depresif bozukluklardan ve kısa süreli psikotik bozukluklardan ayrılmış.

DSÖ ICD-10 Ruhsal ve Davranışsal Bozukluklar Sınıflandırmasında da “Loğusalık Bağlantılı ve Başka Yerde Sınıflandırılmamış Ruhsal ve Davranışsal Bozukluklar” adı altında ayrı bir bölüm olarak alınmıştır.

Görülme Sıklığı ; PPD görülme sıklığı, doğum sonrası farklı zamanlarda değerlendirme yapılmasına, örneklem büyüklüğüne ve farklılığına ve tanı koyma aracına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Yetişkin kadınlarda %7-17 arasında, Adölesan annelerde yaklaşık %26, Sonraki gebeliklerde tekrarlama oranı %30-50

Etiyoloji ; PSİKOSOSYAL FAKTÖRLER, BİYOLOJİK FAKTÖRLER

Gebelik döneminde yükselen östrojen ve progesteron düzeylerinin aniden düşmesi depresyondan sorumlu tutulmuştur. Gebeliğin son 3 ayında yüksek olan serum kortizol düzeyi doğum sonrası dönemde düşer. Geç başlangıçlı doğum sonrası depresyon tiroid bozukluklarına bağlanmıştır.

Normal gebelik sürecinde artan insülin düzeylerinin hızlı bir şekilde düşmesi, serotonin üretiminin azalmasına neden olarak depresyon gelişimine neden olabilir.

Serum lipid düzeyleri ve psikiyatrik bozukluklar arasındaki ilişki son yıllarda üzerinde çok çalışılan bir konu haline gelmiştir. Gebelikte, son trimesterde serum kolesterol seviyesi yaklaşık %50 artmakta, Doğum sonrasında gebelik öncesi seviyeye inmeleri postpartum 20. haftayı bulabilmektedir.

Doğum sonrası serum kolesterol düşüşü ve depresyon nedenleri :

Doğum öncesi depresyon, Çocuk bakımı stresi ,Sosyal desteğin yokluğu, Doğum öncesi kaygı, Evlilik memnuniyeti ,Bebeğin huysuzluğu, Annelik hüznü ,Sosyoekonomik durum ,Gebeliğin istenmeme durumu ,Düşük benlik saygısı ,Geçirilmiş depresyon öyküsü ,Stresli yaşam olayları

Hafif şişman ve obez kadınlarda PPD görülme sıklığı anlamlı olarak yüksek

Obezite ile postpartum depresyon arasındaki ilişki net değildir. Çoğunlukla yapılan araştırmalarda bu iki etken arasında herhangi bir ilişki saptanmamıştır.

BESLENME İLE PPD ARASINDA NASIL BİR İLİŞKİ VAR?

Annelik sonrası hayatın anlamı ve odak noktası tümüyle değişiyor. Üstlendiği birçok rol nedeniyle günümüz kadınları için zorlukları epey fazla. BESLENME DE BU ZORLUKLARDAN BİRİ

Yiyecek bir takıntıya dönüşüyor. Acaba ne yemeli ne yememeliyim? Bütün gün kalori ve karbonhidrat hesapları yapıyorum –Siyah Süt

Elinde ya bir bardak ya bir kase, devamlı bir şeyler içmekte ya da yemekte. Ama kaç tane loğusa şekeri tüketirse tüketsin, ne kadar ısırgan otu içerse içsin, dolduramıyor memelerini. Vicdan azabı kemiriyor içini. Sütü yetmediği için üzülüyor, üzüldüğü için yetmiyor sütü –Siyah Süt

Şişmanlamaktan korkuyorum-Siyah Süt

Sonunda bir gün süpermarkete uğrayıp bir torba dolusu diyet bisküvi alıyorum kendime. Diyet süt, diyet yoğurt, diyet peynir de ekliyorum listeme-Siyah Süt

Ayıp, ayıp! Utanmıyorsun değil mi? Tuzsuz peynir, şekersiz bisküviymiş. Sanki zayıflama merkezindeyiz. Nerden çıktı şimdi bunlar?-Siyah Süt

Bebeğinin iyiliğini düşünmen, onun için en güzel şekilde beslenmem gereken bir dönemde bakıyorum sen kendi görüntünle alakadarsın. Aman imajın bozulmasın. Pes valla. Bu ne bencillik-Siyah Süt

Haklı olabilir mi? Kendi görüntümü bebeğin sağlığından daha çok düşünmüş olabilir miyim? Başlıyor vicdan azabı içimi kemirmeye. Sırf bu azaptan kurtulmak için gidip yok yere bir tabak fındıklı kurabiye yiyorum. En yağlısından…- Siyah süt

Yüksek CHO alımı beyine giden triptofan oranını arttırarak beyindeki serotonin üretimini arttırmaktadır. Yüksek CHO alımının bu etkisi depresif bireylerin CHO tüketme isteklerindeki artışın sebebi olarak gösterilebilir.

Yüksek Gİ ya da GY diyet insülin sekresyonunu arttırarak beyinde serotonin prekürsörü olan triptofanın taşınmasını kolaylaştırmaktadır.Düşük GI <55,Orta GI 55-69,Yüksek GI >70

Doğum sonrası insülin seviyesinin ani düşüşü, serotonerjik fonksiyonun düşmesine ve PPD’ye neden olabilmektedir.

POSTPARTUM MENTAL SAĞLIK İÇİN YETERLİ MİKTARDA CHO

Beyinin birincil enerji kaynağı

Enerjinin vücuda dağıtılması

Ruh halinin etkilenmesi

Özelikle DHA sinaptik hücre membranının önemli bir elemanıdır.

n-3 yağ asidi EPA ve DHA beyin gelişimi ve fonksiyonları için önemlidir.

Bunların yağ asidi yetersizliği hücre membran yapısında değişikliklere neden olmakta, serotonin salınımında sorunlara yol açmaktadır.

Sağlıklı sinir sistemi fonksiyonunda önemli rol Danimarka >54000 kadın Gebelik döneminde düşük düzeyde balık ¼ kadında PPD risk artışı, PPD’li kadınların plazmalarında daha düşük n-3 yağ asit düzeyi

Gebeliğin son yarısında 2399 kadına bir grup balık yağı (800 mg/DHA ve 100 mg/gün EPA), diğer grup placebo Postpartum 6. hafta ve 6. ay PPD açısından fark yok Yeni doğanların 18. ayda nörogelişimleri de benzer

Düşük n-3 yağ asidi ve yüksek n-6/n3= Artmış prenatal PPD

Düşük n-3 yağ asidi ve yüksek n-6/n3= Postnatal PPD (-)

Emziren annelere verilen DHA yağ asit desteğinin PPD insidansında azalma ve bebek gelişimine katkı sağladığı gösterilmiştir.

Anne sütünün DHA içeriği Deniz ürünleri tüketimi 23 ülke, n=14.532

Gebelik ve emziklilikte balık tüketirken kontaminasyona DİKKAT!

KONTAMİNASYON

(Metil Merkür)

BALIK TÜRLERİ KULLANIM MİKTARI LİMİTLER
 

YÜKSEK

Taze veya Donmuş

Ton (tuna) balığı

Köpek balığı,Kılıç balığı

Büyük uskumru (eskolar)

 

TÜKETİLMEMELİ

 

Maternal diyette uygun miktarda n-3 LCPUFA alımı için en az 200 mg/gün DHA yer almalıdır.

DHA miktarı……….. 1 g/gün veya

n-3 LCPUFA miktarı————–2-7 g/gün’ü aşmamalıdır.

300 mg EPA+DHA……………… 200 mg/gün’ü DHA

200 mg/gün DHA haftada 2 porsiyon (250-350 g) yağlı balık ile karşılanabilir.

PPD’nin önlenmesi ve tedavisi için gerekli n-3 dozu net değil

B grubu vitaminleri nörotransmitterlerin metabolizması yoluyla depresyon gelişiminde rol oynamaktadır.

Düşük B vitamini seviyeleri hiperhomosisteinemiye yol açmakta, bu durumda nöropsikiyatrik bozukluklar ile ilişkilendirilmektedir.

Riboflavinin, enerji üretiminde, sitrik asit döngüsünde/ elektron transport zincirinde önemli görevleri bulunmaktadır.

Gebeliğin 3. trimesterinde 1.4 mg/gün riboflavin tüketimi ile postpartum depresyon skorlarında düşüş saptanmıştır.

Diyette vitamin B6 ’nın yetersiz alınması; Piridoksal fosfat üretimi azalır Nonesansiyel aminoasit sentezi için gerekli Plazma B6 düzeyleri azaldıkça postpartum depresyon düzeyinin arttığı saptanmıştır.

Folat ayrıca metionin ve S- adenosilmetionin (SAM) sentezinde kullanılmaktadır.

Ratlarda düşük beyin serotonin seviyesi ile serum folat düzeyinin ilişkili olduğu gösterilmiştir.

S- adenosilmetionin (SAM)’ın antidepresan özellikleri var.

Folat yetersizliği ile depresyon arasındaki ilişkinin altında yatan nedenin, Düşük hücresel SAM konsantrasyonu ve Santral sinir sisteminde SAM bağımlı metilasyon reaksiyonunun inhibisyonu olduğu söylenebilir.

Mekanizma net değilèSerotonin üretimièHomosistein Aminoasit met Önemli roller

Deprese olan kadınların yaklaşık %40’ının folat düzeyinin düşük olduğu görülmüştür.

Folat kan değeri düşüklüğünde, majör depresif hastalıklarda antidepresana daha zayıf bir cevap alınırken folat düzeyi yüksek olanlarda antidepresana daha iyi yanıt alınabilmektedir.

Vitamin B12 ve postpartum depresyon arasında herhangi bir ilişki saptanmamıştır.

VİTAMİN B12, SİNİRLERİ KORUYAN VE NÖROTRANSMİSYONU ETKİLEYEN MİYELİN İÇİN GEREKLİDİR.

PPD; İntestinal Ca emilimi ve 1.25 (OH)2 D vit düzeyi artar, Fetüse transplasental Ca geçişi giderek artar,Gebelikte Vit D eksikliği annede preeklampsi, DM, intrauterin büyüme geriliği PPD, Annedeki D vit eksikliği hem anne hem bebeğe olumsuz ,Çocukta Tip 1 DM Astım Allerji, MS, şizofreni ,Gebelikte Ca ve D vit met. farklı ,Gebelik ve postpartum dönemde en uygun vit D düzeyinin sağlanması önemli.

Kalsiyum iyonunun, nörotransmitterlerin sentez ve salınımında rolü var Duygulanım bozukluklarının patofizyolojisinde hücre içi kalsiyumun rolü var BOS kalsiyum düzeyi, depresyonlu hastalarda yüksek Prenatal kalsiyum suplementasyonu PPD’ye (+) 2000 mg

PPD olanlarda serum ferritin düzeyleri anlamlı olarak daha düşük DYA olan kadınlar PPD açısından risk altında.

ÇİNKO NEDİR NEDEN ALINMALI?

Düşük serum çinko seviyeleri depresyonlu bireylerde inflamatuar yanıtın bir göstergesi olduğu gibi anti depresan tedavisini de olumsuz yönde etkilemektedir.

Prenatal Se suplementasyonu nun PPD üzerine etkisi 2 166 gebe Çalışma grubu=83 Kontrol=83 Doğuma dek 100 mcg Se 3 Se grubunda PPD skoru anlamlı olarak düşük.

Düzenli EGZERSİZ depresif semptom riskini azaltmada etkili

Egzersizin PPD’li kadınlar için fiziksel ve mental yorgunluğunu hafiflettiği saptanmıştır.

Egzersiz sırasında bireyde nörotrofik destek ve nörojenezis artmakta ve bu durum strese karşı organizmada bir bariyer oluşturarak antidepresan etki göstermektedir.

EVE NE GÖTÜRELİM?

PPD tedavisinde psikoterapi ve ilaç tedavisi yanında kişiye özgü beslenme tedavisinin de uygulanması önem taşımaktadır (EKİP ÇALIŞMASI ÖNEMLİ) Depresif bireylerin klinik tablosunda izlenen iştah değişimleri ve buna bağlı vücut ağırlığı değişimleri Konstipasyon, dehidratasyon, serum vitamin düzeylerinde değişiklikler gibi durumlar bireyin beslenme tedavisinde dikkat edilmesi gereken önemli noktalar arasındadır Bireyin diyetinde makro ve mikro besin ögesi düzeylerine önem verilerek gebelik ve postpartum dönemde yeterli miktarda alınmasının sağlanması gerekir Ülkemiz’de PPD ve beslenme arasındaki ilişkiyi inceleyen araştırmalara gereksinim vardır. Elde edilen veriler ile, Postpartum depresyonun önlenmesine yönelik beslenme rehberi hazırlanabilir. Emzirmenin, postpartum depresyonda hem anne, hem de bebek için yararlı etkileri vardır. Postpartum depresyonda anneler bebeklerini emzirmede sıkıntı yaşayabilir. Bu nedenle anneye gerekli psikolojik destek sağlanmalı ve anne emzirmeye teşvik edilmelidir. Bireyler egzersiz yapma konusunda teşvik edilmelidir.

KAYNAK; 1.ULUSLARARASI SAĞLIK BİLİMLERİ KONGRESİ YRD.DOC.DR.GÜLŞAH  KANER sunumu file:///C:/Documents%20and%20Settings/ASUS/Belgelerim/Downloads/Postpartum%20Depresyonda%20Beslenmenin%20Rol%C3%BC.pdf

Yazar : Sultan MURAT
Genç Diyetisyenler Yazarı

mail-grubu