www.diyetisyenstore.com
merve-sahin-biruni
merve-sahin-biruni

Yazar: Merve Şahin – Biruni Üniversitesi – Beslenme ve Diyetetik Bölümü

En temel ihtiyaçlarımızdan biri olan beslenmeyle ilgili her gün televizyonlarda bir sürü haber, dergilerde bir sürü yazı okuyoruz.  Bu bilgi yoğunluğunun içinde neyi doğru kabul edeceğimize, hangi birine inanıp hangi birini uygulayacağımıza şaşırmış durumdayız. Yine de kendimizi bu kirlilikten uzaklaştırıp bilime, bilimsel verilere teslim etmenin en doğru karar olduğunu kabul etmek durumundayız. Beslenme gibi hayati, sağlığımızı doğrudan etkileyen bir olayı hiçbir bilimsel gerçekliğe dayanmayan söylemlerle yürütmek kendimize yaptığımız en büyük yanlış olacaktır.

Bu yazıda gelin hep beraber bu yanlışlara bakalım.

diyetten-ekmegi-cikartmak
diyetten-ekmegi-cikartmak
  • Ekmeği beslenmeden çıkarmak

Karbonhidratlar vücudumuzun temel enerji kaynağı, beynin yakıtıdır. Günlük enerjinin  %55-60’ını karbonhidratlardan karşılamamız elzemdir. Bu durumda ekmek en önemli karbonhidrat kaynağımızdır. Ekmeğin içinde bulunan B grubu vitaminleri metabolizmamızda çok önemli reaksiyonlarda görev alır. Ayrıca sinir sistemi içinde önemli bir gruptur. Bu durumda ekmeği hayatımızdan tamamen çıkarma yanlış olacaktır fakat ekmek tüketirken tam buğday veya tam tahıllı gibi vitamin-mineral miktarı daha yüksek olanları tercih etmek daha doğru olacaktır.

  • Aç kalarak zayıflamaya çalışmak

En çok yapılan yanlışlardan biri hiçbir şey yemeyerek zayıflama çalışmaktır. Vücudumuzda besinlerin enerji için kullanım sırası karbonhidrat, yağ, protein şeklindedir. Açlık durumunda zaten karbonhidratlar kullanılmış olup sıra yağlara gelmiştir ve yağlardan enerji sağlanırken vücudumuzda keton cisimleri adı verilen kimyasallar oluşur. Keton cisimleri bilinç bulanıklığına, ağızda aseton kokusuna sebep olur. Çok birikmesi ise ketoasidozdan ölüme sebebiyet verir. Proteinler ise enerji için en son noktada kullanılırlar ve bu durum kaslarımızdan kaybetmemize sebep olur. Kalbin de kastan oluştuğunu düşünürsek böyle bir tablo son derece risklidir.

  • Sabah aç karnına limonlu su içmek

Televizyonlarda hepimizin duyduğu sabah aç karnına limonlu su içmek zayıflatır ifadesi aslında yanlış ve bir o kadar da zararlıdır. Limon asidik karakterli bir besindir ve boş mideye her gün yapılan bu müdahale uzun vadede mide duvarının aşınmasına ve midede yanmaya sebep olacaktır.

sabahlari-limonlu-su
sabahlari-limonlu-su
  • Yatmadan önce yapılan yoğurt-pul biber-limon kürü

Şu sıralar en çok duyduğumuz en büyük yanlışlardan biri de yatmadan önce yoğurt-limon-pul biber karışımını karın yağlarını eritir düşüncesiyle tüketmek. Bölgesel zayıflama hiçbir besinle mümkün değildir sadece sporla bölgesel yağlarımızdan kurtulabiliriz. Ayrıca besinler birbirlerini etkileyebiliyorlar buna besin etkileşimi deniyor. Bu üçlü masum olsa da bilmeden uyguladığımız bu tarz karışımlar fayda yerine zarar getirebilir.

  • Zayıflama ilaçları

Yurtdışında sınırlamalar gelse de ülkemizde hala kontrolsüzce satılan ve hepimize ulaşabilen bu tarz ilaçları satan firmalar var. Sattıkları ilaçların sağlığa hiçbir zararı olmadığını savunsalar da biliyoruz ve maalesef görüyoruz ki sonu ölümcül olabiliyor. Zayıflama hapları kullanıp zayıflayanlar vücutlarına ne kadar büyük zarar verdiklerinin farkında olmadan zayıflamanın gururunu yaşıyorlar fakat bu haplar karaciğer ve böbrek fonksiyonlarına zarar veriyor, vücudu istenmeyen şekilde zorluyor. Zayıflamak için bu yöntemlere başvurmak yerine gerçek diyetisyenden yardım almak en doğru yol olacaktır. Hipokrat’ın da söylediği gibi

“besininiz ilacınız,

ilacınız besininiz olsun.”

Sonuç olarak beslenme kulaktan dolma bilgilerle uyguladığımız yöntemlerle olmamalıdır. Her duyduğumuza inanmamalı, araştırmalı, bu konuda uzman olan diyetisyene sorulmalıdır.  Sağlıklı beslenme tek tip değil; ihtiyaç duyulan her besin öğesinden, her renk sebze meyveden zengin, çeşitli beslenmedir.

Sağlıkla kalmanız dileğiyle.

Yazar: Merve Şahin
Biruni Üniversitesi – Beslenme ve Diyetetik Bölümü

mail-grubu