İnsülin Direnci

1
1233
www.diyetisyenstore.com

Çağımızın en önemli hastalıklarından biri olan ve her geçen gün daha da tehlikeli hale gelen diyabetin nedenlerinden biri olan ‘insülin direnci’ nedir?  Pekala bu toplumumuz tarafından ne kadar biliniyor?

Ortada hiçbir sebep yokken durmadan acıkıyor, engellenemez şekilde kolay kilo alıyor ve bu kilolardan diyet ve egzersiz yapmanıza rağmen kurtulamıyorsanız, gece sizi uykunuzdan uyandıracak kadar tatlı krizleriniz oluyorsa, ailenizde diyabetli kişilerde varsa bu durumda insülin direncinden tetikleyebilir.

İnsülin; pankreas bezinden salgılanan bir hormondur ve kan şekerini ayarlamada etkindir. İnsülin kandaki şekerin kandan ayrılarak hücre içine girmesine sağlar.

İnsülin direnci ise endojen veya ekzojen insüline karşı biyolojik yanıtsızlıktır. Bu durumda insülin glukozun hücre içine girmesine sağlayamaz, işlevini yerine getirmek için kandaki insülin miktarı artar. Ancak glukoz hücre içine giremediğinden hücreler enerji ihtiyacını karşılayamaz. Bundan dolayı bu insanlarda iştah açlığı, yemek yedikten az bir süre sonra acıkma gibi durumlar görülür. Kişi böylece dengesiz beslenmeye gider ve bunun sonucunda istenmeyen kilolar meydana gelebilir. İnsülin direnci olan hastalarda özellikle karın bölgesinde yağlanmalar görülür.

Bu direnç, öglisemiyi (gliseminin normal sınırlar içinde olması) sağlayabilmek için hiperinsülinemiyle (kandaki insülinin normal üstü seviyelere çıkması) karşılanmaya çalışılır. İnsülin direnci genelde hiperinsülinemiyle birliktedir; fakat her zaman hiperglisemiyle birlikte seyretmez. Hiperglisemi, insülin direncinin ilerlemiş halidir.

İnsülin direnci oluşumunu özellikle; yaşam tarzı ve hareketsizlik, genetik faktörler, beslenme şekli, kilolu olma, kortizol ilaçlar kullanımı, hazır gıdalarla beslenme (fast food, rafineri gıda, gazlı içecekler vb.) ve yaşın ilerlemesi gibi faktörler neden olabilir.

Sağlıklı kişilerin bile %25 inde insülin direnci görülebilir.

İnsülin direnci; pek çok hastalığı da beraberinde getirebilir; özellikle Tip-2 diyabet, obezite oluşumunun 1. faktörüdür. Bunların yanı sıra kanser, tansiyon yüksekliği, kalp-damar hastalıkları,HDL (iyi kolesterolde) azalma ve daha başka bir sürü hastalığın oluşmasına neden olabilir.

Artık ekonomide bile sağlığa ayrılan bütçenin büyük bir kısmı obezite ve diyabete harcanırken; bunlara neden olmak yerine neden yaşam tarzımızı değiştirmiyoruz? Neden insülin direnci hastasıyım her gün düzenli ilaç kullanıyorum demek zorunda kalıyoruz??

O halde kendimiz için yaşam tarzımızı ve beslenme düzenimizi değiştirerek işe başlamalıyız.Bunu yaparken tabi ki İç Hastalıkları Uzmanı ve Diyetisyenden yardım almalıyız.

İşe ilk olarak;
-Haftanın 5 günü günde 30 dakika düzenli yürüyüş yapmalıyız.
-Liften zengin beslenmeliyiz.
-Daha az kalori alımı ve yağ kısıtlamasına gitmeliyiz.(Zeytinyağı, keten tohumu yağı, fındıkgiller gibi sağlıklı yağlar) tüketmeye özen göstermeliyiz.
-Hazır, işlenmiş ve kızartılmış yiyeceklerden uzak durmalıyız.
-Tuzu kısıtlamalıyız

Bu tarz tavsiyelere uyarak başlayabiriz.  Böylece insülin dirençsiz, diyabetsiz, obezitesiz bir yaşama ‘Merhaba’ diyebilelim.

İnsülin Direnci
Öğr. Şeyda Akkaya
Kırklareli Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü

mail-grubu

1 YORUM

Yoruma kapalı.