Açlık Halinde Metabolizmamız

0
1140
www.diyetisyenstore.com

Konu : Açlık Halinde Metabolizmamız
Yazar :  Diyetisyen ECE YALIN

Dokularımızda hayatın devam edebilmesi için gerekli olan kaynak glikozdur. Bu nedenle metabolizma, yaşamı sürdürebilmek için dokulara düzenli olarak glikoz sağlamak zorundadır. Metabolizma, beden açken glikozu bulabilmek için bedendeki depoları yıkmaya başlar. Glukagon adı verilen hormon başta olmak üzere farklı hormon ve enzimlere metabolizma gerekli yıkım emrini geç kalmadan verir.  Vücudumuzda açlık durumları için saklanan farklı depo kaynakları vardır. Bunlar kaslarımızda depo edilen glikojen, yağlarımız ve uzun süre açlık halinde “son çare” olan kaslarımızdır .İlk hedef, kaslarda bulunan glikojen depolarıdır. Sahurdan yaklaşık 4–6 saat sonra ise kendisine yeni kaynaklar aramaya başlar. Fakat karaciğer sadece yıkıcı değil aynı zamanda üretici bir organdır. Bedenimiz için gerekli olan enerjiyi üretebilmek adına, diğer depoları glikoza çevirmeye başlar.

Günlük enerji harcamasının azalması ve zamanın çabuk geçmesi için geç saatlere kadar uyumak, hareket durumunun azalması, oruç tutarken çok fazla acıkmadan rahat bir gün geçirme isteği metabolizma hızının daha da yavaşlamasına sebep olur .Açlığın daha uzun sürmesi halinde vücudu garanti altına almak adına, kendilerini parçalayarak karaciğere doğru yola çıkarlar.

Buradaki amaç beynin çalışmasını sürdürmesini sağlamaktır. Yemek yedikten yaklaşık 2–4 saat sonra sindirim ve emilim olayları başlar. Besinlerin içerisinde bulunan ve bedenimize yaşaması için gerekli olan enerjiyi sağlayan besin öğeleri –karbonhidratlar, yağlar ve proteinler- sindirim olayları ile ufak parçalara ayrılır ve bağırsaklarımızdan vücudumuzda kullanılmak üzere emilir.  Bu faaliyetlerle birlikte  ilk değişiklik kan şekerimizde meydana gelir ve kan şekeri yükselmeye başlar. Yağlardan oluşan bileşimler kanımızdaki miktarı yükselir.

Tokluk durumunda hormonlar arasında en etkili olan insülindir. İnsülinin salgılanmaya başlaması ile birlikte, vücutta depolama olayları başlamış olur. Kaslarımızda glikozlar bir araya gelerek kısa süreli enerji depomuz olan glikojeni oluşturur. İnsülin ne kadar çok salgılanırsa o kadar çok yağ depolanır. Beynimize gerekli olan enerjiyi ise beyne kan yolu ile ulaşan glikozlar sağlar.

İftarda aşırı ve hızlı yemek, hormonların da hızlı salgılanmasına, ani tansiyon yükselmesine neden olabilir. Başta hipertansiyon hastaları olmak üzere tansiyondaki ani dalgalanmalara yol açmamak için iftardaki besinlerin yavaş tüketiminde fayda vardır. Son Olarak ;

Ramazanda kilo alma riskini en aza indirebilmek için günlük aktiviteye dikkat edilmelidir.

 

Konu : Açlık Halinde Metabolizmamız
Yazar :  Diyetisyen ECE YALIN

mail-grubu