Diyetisyen Lara YILDIZ - Mevsimsel Alerjide Beslenme Etkili Mi
Diyetisyen Lara YILDIZ - Mevsimsel Alerjide Beslenme Etkili Mi
www.diyetisyenstore.com

Mevsimsel Alerjide Beslenme Etkili Mi ?

Dyt.Lara YILDIZ
Dyt.Lara YILDIZ

Baharın ve yaz mevsiminin gelmesi, çiçeklerin açması, polenlerin havada uçuşması kimimiz için kabusa dönüşebilmektedir. Alerjisi olan bireyler alerjenleri soluduklarında vücutlarında birtakım tepkimeler ortaya çıkar. Burun akıntısı, hapşırma, gözlerde sulanma ve kaşıntı, öksürme, yorgunluk, boğaz ağrısı, baş ağrısı olarak kendini gösterir. Bu bireylerin, günlük hayatlarına devam etmeleri oldukça zordur. Halk arasında ‘’saman nezlesi’’ olarak bilinen bu hastalık tıp dilinde ‘’mevsimsel alerjik rinit’’ olarak tanımlanır.

Alerjik rinit tanısında hastanın, hapşırma , kaşıntı , burun tıkanıklığı, burun akıntısı ve, öksürük gibi bir veya daha fazla semptom ile karakterize olması yeterlidir.

Alerjik rinit, mevsimsel ve kalıcı alerjik rinit olarak iki kategoriye ayrılır. Mevsimsel alerjik rinitte semptomlar yabani otların, polen tozlarının maruziyetiyle kendini gösterir. Semptomları hızlı ve tekrarlanabilirdir. Kalıcı alerjik rinite sinüzit, üst solunum yolu enfeksiyonları eşlik eder ve tanısı daha zor konur.  Mevsimsel alerjik rinitli bazı hastalarda, polen maruziyeti bitince sigara dumanı da aynı semptomlara neden olabilmektedir.


Son 50 yılda, alerjik hastalıkların prevelansı hızla artış göstermektedir. Artan hava kirliliği ve değişen iklim alerji reaksiyonlarını tetiklemektedir. Dünya çapında, mevsimsel alerjik rinit hastalığından muzdarip 500 milyona yakın kişi bulunmaktadır.

bahar alerjisi
bahar alerjisi

Alerjik rinit vakalarının %80 ‘i 20 yaş ve altında belirtilerini göstermektedir. Yaş ilerledikçe semptomlardan kaynaklanan şikayetler azalmaktadır. Yaklaşık %30 oranında ergenlik dönemde görülmektedir. Ailevi öyküsü olan bireylerde (atopik bireylerde) görülme riski daha yüksektir. Bu hastalık kişinin yaşam kalitesini, iş hayatındaki başarısını olumsuz yönde etkilediğinden dolayı ciddiye alınması gereken bir hastalıktır.

Tedavi Yöntemleri Nelerdir ?

Tedavide ilk olarak uygulanması gereken kişinin alerjen etkilerden uzak durmasıdır. Polenlerin yaygın olduğu mevsimde dışarıda geçilen zamanın minumuma indirilmesi ve maske kullanılması önerilmektedir. Ancak bunun sürdürülebilmesi mümkün olmadığından farmakolojik tedavi olarak antihistaminikler sıklıkla kullanılır. İlaç tedavisinin yeterli olmadığı durumlarda immünoterapi (aşı tedavisi) uygulanır.

alerji
alerji

Farmakolojik tedavinin ve immünoterapinin yanısıra mevsimsel alerjik rinit semptomlarının kontrol altına alınmasında beslenme çok önemlidir. Sağlıklı ve dengeli beslenme, güçlü bir bağışıklık sistemi demektir. Alerjik reaksiyonların kontrol altına alınmasında etkilidir. Bu dönemi rahat geçirebilme de gıda seçimleriniz önemli rol oynamaktadır. Bazı besinler, alerjik semptomları artırırken; bazı besinler de semptomların azalmasını sağlamaktadır.

 

  Hangi Besinlerin Tüketilmesi Alerjik Semptomları Kontrol Altına Alır ?

  • C vitamini, antioksidan özelliğiyle alerjik semptomların azalmasında etkilidir. C vitamininden zengin olan koyu yeşil yapraklı sebzeler, çilek, mango ve turunçgiller beslenme de mutlaka yer almalıdır. Yapılan bir çalışma da C vitamini alan grupta alerjik rinit semptomlarının azaldığı gözlemlenmiştir. Ayrıca, bazı çalışmalar C vitamininin doğal antihistaminik olduğunu vurgulamaktadır.

  • Beta karotenler, A vitamininin antioksidan öncüsüdür. Bağışıklık sistemini güçlendirirler. Takviye almak yerine mevsimsel sebze ve meyveleri tüketmek daha etkilidir. Genellikle sarı, turuncu renkli meyvelerde ve yeşil yapraklı sebzeler bol miktarda bulunur.
  • Omega 3 anti-enflamatuvar özelliği ile vücutta iltihaba bağlı oluşan semptomları azaltır. Balık, ceviz, keten tohumu, chia tohumu omega-3 ten zengin besinlerdir. Bazı çalışmalarda, omega-3 alımının artması alerjik semptomların azalmasıyla ilişkili bulunmuştur.
Omega 3 – Genç Diyetisyenler
  • Selenyumdan zengin gıdalar da doğal antioksidandır. Koyu yapraklı sebzeler, yağlı tohumlar selenyum kaynağıdır. Gebelerde yapılan bir çalışmada, maternal selenyum plazma düzeyinin yüksek olması, 1 ve 3 yaş arasındaki çocuklarda alerjik rinitin görülme riskini azaltmaktadır.
  • Kurkumin alerjik tepkimeyi engelleyen, antienflamatuar bir bileşiktir. Zerdeçal, kurkumin kaynağıdır. Kurkuminin, nazal hava akımı direncini azaltarak burun semptomlarını (hapşırma ve burun akıntısı) ve burun tıkanıklığını hafiflettiği öne sürülmektedir.
  • Doymuş yağ ve işlenmiş gıda tüketimi semptomları arttırmaya neden olmaktadır. Özellikle tereyağ ve margarin tüketiminin hırıltırı öksürüğü arttırdığı vurgulanmaktadır. Beslenmenizde zeytinyağı, ayçiçek yağı, fındık yağı gibi bitkisel yağları tercih etmeye özen gösterin.
  • Kefir, yoğurt, süt, kombucha çayı gibi probiyotik kaynaklarını beslenmenize mutlaka ekleyin. Probiyotikler, alerjik rinitli hastalarda semptomları ve yaşam kalitesini iyileştirmede yararlı olabilmektedir.
Probiyotik - Genç Diyetisyenler
Probiyotik – Genç Diyetisyenler
  • D vitamini eksikliği alerjik reaksiyonlara yatkınlığı arttırmaktadır. D vitamininden zengin olan yumurta, ton balığı, uskumru, süt, peynir, yoğurt gibi besinleri tüketmeye özen gösterin.
  • Propolis, doğal antienflamatuvar ve güçlü bir antioksidandır. Bilimsel çalışmalar, propolisi alerjik rinit semptomlarını azaltan iyi bir töropatik olarak ön görmektedir. Doğal koşullarda üretilmiş olan propolisi beslenmenizde tercih edebilirsiniz.

Diyetisyen Lara YILDIZ

mail-grubu