www.diyetisyenstore.com

CANDİDA ALBİCANS VE BESLENME İLİŞKİSİ

Candida albicans, maya tipinde bir mantar türüdür. Candida cinsine ait yaklaşık 200 tür vardır ve en yaygın görülen mantar enfeksiyonu albicans’a aittir. Sağlıklı yetişkinlerin %40’ının ağız florasında sağlıklı kadınların %20-25’inin vajen florasındaki varlığı bilinmektedir.

Vücudun bağışıklık sistemi ve patojen olmayan bağırsak flora bakterileri, normal şartlarda Candida’yı kontrol altında tutarlar. Kontrol altında tutulan Candida, sindirim sistemindeki varlığı ile diğer patojen bakterilerin çoğalmasını engeller. Dengede tutulan Candida insan organizması için gayet yararlı. Şöyle ki; bağırsak bakterileri insan organ sistemleri için aktif metabolitler üretebilmektedir. Örneğin lactobacillus ve bifidobacterialar monosodyum glutamattan gama amino butirik asit (GABA) sentezleyebilmektedir. Eschecichia, bacillus ve sacromicesler norepinefrin; Candida, streptococ, serracialar dopamin üretmektedir.hatice bilici diyetisyen 2017

Bağırsak florasının güçlü ve hassas dengesi herhangi bir nedenle bozulması durumunda fırsatçı maya mantarı olan Candida albicans sayıca artmaya başlar ve candidiyozis denilen tablo ortaya çıkar. Candidanın bağırsak duvarına tutunmasıyla oluşan immünolojik hasar bağırsak mukozasının geçirgenliğini bozar. Bu durumda çok önemli bağırsak bariyerinin bozulması besin duyarlılığı veya besin alerjilerinin oluşmasına yol açar.

Candidiyozisin nedenleri;
  1. Disbiyozis (bozulan bağırsak florası)
  2. Kimyasal ilaç kullanımı (özellikle antibiyotik, steroid, analjezikler, NSAİ, kematerapötik ilaçlar)
  3. Bağışıklık sisteminin zayıflaması
  4. Sindirim salgılarının primer veya sekonder azlığı
  5. Kronik stres
  6. Karaciğer ve pankreas işlev bozukluğu
  7. Bozuk ağız ve diş sağlığı
  8. Kalitesiz uyku, uyku bozukluğu
  9. Hormonal işlev bozukluğu
  10. Beslenme hataları; beslenme hatalarının başında candida grubunun besini olan rafine karbonhidrat ve alkol tüketiminin çok olması gelmektedir. Bunun dışında hazır gıdalar katkılı madde içeren besinler, dengesiz beslenmek, tek yönlü beslenmek.
  11. Yeterince su içmemek.hatice bilici diyetisyen 2018

Candida albicans patolojisinin teşhisi klinik hikaye ve muayene ile yapılabilir ancak kesin teşhis için smear değerlendirilmesi, kültür ve biyopsi yöntemleri tercih edilir.

2012-2014 tarihleri arasında Natürel Sağlık Kliniğinde, candida tanısı ile takip edilen hastalar tedaviye alınmıştır. Bu klinik gözlemin amacı candidiyozisi tanısı konulan hastaların nöralterapi, probiyotik ve beslenme yöntemleri ile tedavilerinin etkinliklerinin gözlemlenmesi. Gözlem grubu 65’i erkek, 143’ü ise kadın olmak üzere toplam 208 hastadan oluşmakta. Yaşları 18-66 arasındaydı.

208 hasta üzerinde yapılan bu çalışma sonucu tedavi olmanın %90  üzerinde bir iyileşme sağladığı gösterilmiştir. Klasik yöntemlerle antifungaller ve normal beslenme ile tedavisi çok uzun zaman alan bağırsak candidiyozisi tablosunu nöralterapi, probiyotik ve beslenme düzenlemesi kombinasyonunun uygulandığı 2 aylık bir tedavide %60 üzerinde bir iyilik hali ve 4 aylık takiplerde %90 üzerinde tama yakın bir tedavi olduğu gösterilmiştir. Peki candidiyozisli hastalar nasıl beslenmeli?

Sağlıklı ve dengeli beslenmek bir tedavi şekli olduğu zaman anlam ifade eder. Candida albicans’ın en önemli besini glikozdur. Beyaz un ve türevlerinden elde edilen tüm ürünler hızla glikoza dönüşür ve candidayı besler. Tedavi sürecinde candida’ya ilaç ile saldırıdan başka aç bırakarak öldürmek de ikinci yol olduğu için en az iki ay süreyle her türlü rafine karbonhidrattan kesinlikle uzak durulmalıdır. Olgun ve kuru meyveler bol miktarda früktoz içerdiği ve fruktozda hızla glikoza dönüştüğü için yine en az iki ay süreyle olgun taze meyve ve kuru meyvelerden uzak durmak gerekir. Pirinç, bulgur, sirke, soya sosu ve mayalı yiyecekler candidiyozisi olanların uzak durması gereken diğer lezzetlerdendir. Bir başka uzak durulması gereken grup ise her çeşit alkoldür çünkü alkol yüksek bir glikoz deposudur. Bağırsaklarında Candida olanlar renkli ve değişik besinler yemeye özen göstermelidir. Mevsimine göre besinler yemeye dikkat etmelidir. Mevsimine göre bolca sebze, salata, yeşil yapraklılar, taze soğan, sarımsak ve pırasa bağışıklık sistemine destek verirken, özellikle lahana türü sebzeler antimikrobiyal etkinlik gösterir.

Bu tedavi sürecinde çok faydalı bir besin var ki o da domatestir. Domatesin özellikle suyunda bulunan likopen, C ve E vitaminleri, potasyum ve çok sayıda mineral nedeniyle bu diyet sürecinde çok faydalı bir besindir. Candidiyozis tedavisinde başarılı olmanın bir koşulu da bağırsak florasının oluşumu için, içinde canlı organizmaların (probiyotikler) bulunduğu kefiri kullanmaktır. Bakliyatlar ve tohumlar ve kabuklu yemişler ise bağışıklık sistemi için zengin bir protein kaynağı olmakla beraber bağırsak florasının korunması için zengin posa maddesi ve bir çok ikincil bitkisel maddeler içerirler. Tam tahıl unu ve türevi ürünler, müsli, gevrek ve tahıl yemekleri; her türlü balık; yağsız et Candidası olanların tüketebilecekleri temel gıdalardır.

Yazıdan da anlaşılacağı üzere beslenme her hastalıkla ilişkili ve koruyucu sağlıkta yeri çok çok önemlidir. Alışkanlıklarımızda ki basit değişiklerle bile vücudumuzda domino taşı etkisi uyandırıp hastalıklardan korunmak, ciddi hastalıklara yakalanma risklerini azaltmak mümkün. Sağlıklı bir ben ve sağlıklı bir nesil için sağlıklı ve dengeli beslenmeyi alışkanlık haline getirmeniz temennisiyle sağlıkla kalın.

Yazar : Hatice Bilici
haticebilici2010@hotmail.com
Trakya Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü

Kaynaklar:hatice bilici diyetisyen 2019

  1. Çeşitli Klinik Örneklerden İzole Edilen Candida Kökenlerinin İdentifikasyonu Ve Antifungal Duyarlılıklarının Açıklanması, Van Tıp Dergisi, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, 2012
  2. Bağırsaklarda Candida Albicans, Bilimsel Nöralterapi Ve Regülasyon Derneği, İstanbul, 2014
  3. Ağız İçi Candida Enfeksiyonları Ve Tedavisi, Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Periondotoloji Anabilim Dalı, 2014
  4. Probiyotikler Ve Ağız Sağlığı, Gata Çocuk Diş Hekimliği, 2012
  5. Kefirli Sağlık, Iğdır Üniversitesi Fen Bilimleri Fakültesi, 2014
  6. Çeşitli Klinik Örneklerden Soyutlanan Kandidaların Tür Dağılımı Ve Antifungal Direnci, Van Tıp Dergisi, 2014
  7. Bağırsak Beyin Ekseni: Psikiyatrik Bozukluklarda Bağırsak Mikrobiyotasının Rolü, Current Approaches İn Psyciatry, 2015
  8. Laktik Asit Bakterilerinin Probiyotik Olarak Kullanımı, Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü, 2012
mail-grubu

1 YORUM

  1. Merhabalar, Candida albicans başlıklı yazıda, albicans enfekte bireylere beslenme önerilerinde bulunurken, meyvelerden fruktoz içeriğinden dolayı uzak durulması önerilmiş. Peki bu önerinin dayandığı kaynak nedir? Zira meyveler posa, prebiyotik, fitokimyasallar yönünden mikrobiyota geliştiricidir, burada yasaklamak uygun değil.
    Candida son zamanlarda popüler hale geldi, yazıda da teşhis yöntemlerinden bahsedilmiş, ancak mantar(candida) kültür çalışmaları rutin uygulanmakta mıdır? Yoksa bunun için özel laboratuvarlardan talep mı gereklidir? Teşekkürler

Yoruma kapalı.