www.diyetisyenstore.com

İnülin ve Oligofruktozun Sağlıkla İlişkisi 

İnülin ve oligofruktozun sağlık üzerine en önemli etkisi ince bağırsaklarda bifidobakterilerin gelişmesini uyarmalarıdır. Kalın bağırsakta 400’den fazla çeşit bakteri vardır, bu bakterilerden bazıları kanser gibi birçok hastalığa zemin hazırlarken, Lactobacilli ve Bifidobakteri gibi bakteriler sağlığı olumlu yönde etkilemektedir. İnülin veya oligofruktoz tarafından salınımları artan Bifidobakteri, zararlı bakterilerin üremesini engellerken, bağışıklık sistemiyle ilgili fonksiyonların uyarılmasını, B grubu vitaminlerinin sentezini ve bazı minerallerin emiliminin artmasını sağlar.

Şeker Hastalığı:

Fareler üzerinde yapılan çalışmalarında, inülin ve oligofruktozun kan insülin ve glikoz konsantrasyonlarını düşürdüğü gösterilmesine rağmen, insanlarda etkisi tam olarak netlik kazanmamıştır.

Lipit Metabolizması:

Oligofruktoz, serum trigliserit düzeyini düşürmektedir. Ratların diyetlerine eklenen 10 gr oligofruktoz, karaciğerde yağ sentezini azaltmıştır. Oligofruktozun yağ yapımını azaltıcı etkileri vardır.

Mineral Emilimi:

Posa genel olarak mineral emilimini azaltan besin öğesi olarak bilinse de, inülin ve oligofruktoz için bu doğru değildir. Diyet posası, fitat içeriği nedeni ile kalsiyum, magnezyum, demir, çinko ve mangan gibi minerallerin emilimini olumsuz yönde etkiler. Hem inülin, hem de oligofruktoz kalsiyum ve magnezyum biyoyararlılığını arttırarak kemik kayıplarını en aza indirir.

Gastrointestinal Sistem:

İnülin ve oligofruktoz, bifidobakterileri arttırarak kalın bağırsak sağlığını olumlu yönde etkilerler. İnülin ve oligofruktozlar, kalın bağırsağa gelince hızla buradaki bakteriler tarafından fermentasyona uğrayarak, kısa zincirli yağ asitleri sentezini artırılar, bu artış, kalın bağırsak kanseri ve hiperkolesterolemi riskini azaltırken, vitamin sentezi ve bağışıklık sistemi uyarır.

Kanser:

İnülin ve oligofruktoz bifidobakteri sentezini arttırarak, kalın bağırsak kanseri riskini azaltmaktadır. Yapılan bir çalışmada ratlarda 1.2 dimetilhidrazin ile kalın bağırsakta kötü huylu tümör oluşturulmuş, daha sonra bir gruba sadece yağsız süt; bir gruba yağsız süt ve bifidobakteri; bir gruba yağsız süt ve oligofruktoz; bir gruba da yağsız süt, bifidobakteri ve oligofruktoz verilerek tümörlerin gelişimi incelenmiştir. Bifidobakteri ve oligofruktoz verilen grupta kötü huylu tümörler diğer gruplara göre, anlamlı şekilde azalmıştır.

SONUÇ ve ÖNERİLER

İnsan sağlığını olumlu yönde etkileyerek koruyucu özelliklerinin yanı sıra birçok kronik hastalığın tedavisinde de kullanılabilen inülin ve oligofruktozlar, önemli fonksiyonel besin bileşenleridir. Kalın bağırsak mikroflorasının dengesini sağlarlar. Bazı minerallerin biyolojik yararlılığını arttırırlar. Dışkı üretimini kontrol ederek, dışkı üretimi, bağırsak hareketleri ve transit zamanı etkileyerek, gastrointestinal sistemi düzenlerler. Bağışıklık sistemini güçlendirirler. Lipit metabolizması ve kan şekerinin düzenlenmesinde etki göstererek metabolik sendrom ve kalp-damar hastalık risklerini azaltırlar. Enerji değerlerinin düşük olması ve kimyasal yapıları nedeniyle hem tatlandırıcı, hem de lipit benzeri maddelerdir.

Bu nedenle ; Besin teknolojisinde ve tıp alanında kullanılmaktadır.Besinlerin içerdikleri inülin ve oligofruktoz miktarlarını gösteren besin bileşim cetvelleri geliştirilmeli,bireylerin, özellikle ülkemiz için inülin ve oligofruktoz tüketimini gösteren ulusal çalışmalar planlanmalıdır.

Özellikle yas ilerlemesine paralel olarak, bifidobakterilerin gelişmesini sağlayan inülin ve oligofruktozları içeren muz, hindiba kökü, enginar, soğan gibi besinlerin fazla miktarda tüketilmesi gerekmektedir. Bu konuda, beslenme uzmanlarına büyük görevler düşmektedir.

KAYNAK

Yabancı N., İnülin ve Oligofruktozların İnsan Sağlığı ve Beslenmesi Üzerine Etkileri, Gazi Üniversitesi, Mesleki Eğitim Fakültesi, Gıda ve Beslenme Eğitimi Ana bilim Dalı, 2010;1-6 Ankara.
mail-grubu