www.diyetisyenstore.com

GIDA BAĞIMLILIĞI (FOOD ADDİCTİON)

Obezite toplumun bütün kesimlerini ilgilendiren bir halk sağlığı sorunu olup vücut yağ miktarının sağlığı bozacak şekilde aşırı veya anormal birikmesi olarak tanımlanmaktadır. Dünyada 1.6 milyar yetişkinin fazla kilolu; 400 milyon yetişkinin obez olduğu tahmin edilmekte; 2015 yılında obez kişi sayısının 700 milyon, fazla kilolu kişi sayısının ise 2.5 milyar olması beklenmektedir. Bu durum daha önce gelir düzeyi yüksek ülkelerin halk sağlığı sorunu olarak kabul edilirken şimdi gelir düzeyi orta hatta düşük ülkelerde de sorun haline gelmiştir.

Obezitenin nedenleri biyolojik yatkınlıktan toplumsal-çevresel etkiye kadar uzanan geniş bir yelpazedir ancak sebep ne olursa olsun bütün bunların sonucunda saptanan şey obez bireylerin ihtiyacı olandan fazla kalori almakta olduklarıdır. Kronik olarak ihtiyacı olandan fazla kalori alımının en temel sebepleri sedanter yaşam tarzı, fiziksel etkinlik azlığıdır. Obezitenin nedenleri arasında gıda bağımlılığı (GB) gıda tüketiminin madde bağımlılığı kriterlerini klinik olarak karşılayan yeni bir fenotipi olarak son yıllarda literatürde sıkça kullanılan bir tanı olmuştur.

Gıda Bağımlılığının Tanımı

Bazı kaynaklarda yeme bağımlılığı olarak da çevrilen Gıda Bağımlılığı (food addiction) kavramı belirli gıdaların (genellikle işlenmiş, hoşa giden ve yüksek kalorili besinler) bir bağımlılık potansiyeline sahip olabileceği fikrini içerir ve bu gıdaların aşırı yenmesi bağımlı davranışı temsil edebilir. Yiyeceklerin kötüye kullanılan maddelerin aksine hayatta kalmak için ihtiyaç duyulan gereçler olması ve ne noktada bağımlılık denebileceği hala tartışılmakta olsa da işlenmiş, yağ ve karbonhidrat içerikli gıdaların ihtiyaç olunandan çok daha fazla tüketilmesi doygunluk hissinden ziyade ödül ihtiyacını çağrıştırmakta ve bu bağlamda GB kavramını güçlendirmektedir.

Son dönemde farklı bağımlılık türleri ile birlikte gıda bağımlılığı tanımı da gündeme gelmiştir. Beyin görüntüleme, öz bildirime dayalı kesitsel çalışmalar ve davranışsal deneysel araştırmalarda saptanan ortak bulgu obez kişilerin düşük kilolu olanlara göre yiyeceklerin ödül etkisine daha duyarlı olduğudur. Aynı zamanda obez kişilerde yağlı ve şekerli yiyeceklerin ödül etkisinin daha fazla olduğu ve bu nedenle daha çok tüketildiği bildirilmektedir.

Gıda Bağımlılığının Değerlendirilmesi

Gearhardt ve arkadaşları tarafından 2009 geliştirilmiş yeme tutumunu madde bağımlılığı belirtileri ile (tolerans, yoksunluk, kontrol kaybı vs.) değerlendiren 27 maddelik bir ölçektir. İki puanlama yöntemi mevcut olup; yeme bağımlılığı kriterlerini karşılar demek için semptomlardan en az birini karşılamalı; GB tanısı koymak için ise son bir yılda semptomlardan 3 veya daha fazlasını karşılamalı ve klinik olarak bozulma eşlik etmelidir. Ülkemizde Bayraktar ve ark tarafından (2012) geçerlilik ve güvenilirlik çalışması yapılmıştır.

GB ile ilişkili olarak yapılan araştırmalarda bağımlılığın temel ölçütleri olarak bilinen aşerme, kontrolsüz tüketme ve tolerans süreçleri birçok klinik ve preklinik araştırmada gösterilmiştir. Ancak bağımlılıkta psikolojik, zihinsel ve bilişsel süreçler bir arada etkilidir. Bu konuda yapılacak olan klinik araştırmaların artması ile yeme bağımlılığı kavramının bilişsel, psikolojik ve nörobiyolojik süreçleri daha ayrıntılı değerlendirilebilecek ve bir bağımlılık davranışı olarak tanımlanıp tanımlanmayacağı netlik kazanacaktır.

Sonuç ve Öneriler

Son yıllarda, GB kavramı giderek daha popüler hale gelmiştir. Bu artan ilginin; bağımlılık oluşturabilecek yüksek işlenmiş gıdaların 21. yüzyılda artması ve GB artan obezite yaygınlığı ile ilişkilendirilme çabalarıyla ilişkili olduğu düşünülüyor. Ayrıca işlenmiş şeker ve doymuş yağ içeren kalorisi yüksek gıdaların hayatımızdaki rolünün artması bizi gıdalara karşı bağımlı davranışlar sergilemeye itmektedir.

  • İşlenmiş şeker ve doymuş yağ alımı kısıtlanmalı,
  • Yeterli, dengeli ve düzenli beslenme benimsenmeli,
  • Gıda bağımlılığı dahiliye ve psikiyatri doktorlarının ve beslenme diyet uzmanlarının yeri geldiğinde müdahale etmesi gereken bir klinik durum olarak değerlendirilmelidir.

KAYNAKLAR

  • Carter A, Hendrikse J, Lee N, Yucel M, Verdejo-Garcia A, Andrews Z, Hall W. 2016. The Neurobiology of” Food Addiction” and Its Implications for Obesity Treatment and Policy. Annual Review of Nutrition.
  • Wang GJ, Volkow ND, Logan J, et al. 2001. Brain dopamine and obesity. Lancet 357;354-7.
  • Kandeğer A, Bozkurt H. 2016. The Royal Road to the Obesity: A Case Report of Food Addiction. Bağımlılık Dergisi-Journal of Dependence 17;3.

 

YAZAN: EDA KANDEĞER

mail-grubu