www.diyetisyenstore.com

Eski çağlarda şişmanlık zenginliğin bir sembolü gibi görülürdü.Yoksul insanlar yaşamlarını beden güçlerini kullanarak sürdürürken,zenginler onların çalışarak ürettiklerini tüketiyorlardı.Örneğin,20.yy. başlarında şişmanlık diye bir sorun yoktu.20.yüzyılın ikinci yarısına gelindiğinde,teknolojinin ilerlemesi ile beden gücünün yerini makineler almaya başladı.İnsan eskiden olduğu gibi artık işine yürüyerek gitmiyor taşıta biniyor,sanayide bilgisayar düğmesine basılarak makineler çalıştırılıyor,tarlalar saban ve pullukla değil traktörle ekiliyor,çamaşır ve bulaşık elle değil makineyle bir yaşam biçimine mahkum oldu,enerji harcaması da çok azaldı.

İnsanın enerji harcamasının önemli bölümü bazal metabolizma dediğimiz canlılığın sürdürülmesi içindir .Hareketsiz dinlenme durumunda iç organlarımız çalışır durumdadır ve bunun karşılığı olarak enerji tüketirler.İnsanın enerji harcamasının ikinci bölümünü bedensel hareketler oluşturur.Bedensel hareketler azaldıkça enerji harcaması da azalır.İnsan harcadığı enerjiyi besinlerle karşılar.Besinler yendikten sonra sindirilerek besin ögelerine dönüştürülür ve ince bağırsaktan emilir.Dolaşımla hücrelere taşınır.Yine dolaşımla hücrelere taşınan enerji oluşturulur.Besinlerin enerji değerleri farklıdır.Çoğunluğu sudan oluşan sebzelerin enerji değerleri en düşük,yağ içeriği yüksek olanların en yüksektir.İkinci derece enerji değerleri yüksek olan besinler şeker,nişasta içerenlerdir.Birçok doğal besinin bileşiminde sindirilmeyen ögeler de bulunurken bunların saflaştırılmasıyla elde edilenler bu niteliklerini yitirdiklerinden enerji değerleri de yükselir.Örneğin;başta buğday olmak üzere tahıllar insanın temel besinini oluşturur.Eskiden buğday doğrudan taş değirmenlerde öğütüldüğünden bundan yapılan unda sindirilmeyen ögeler de bulunurdu.Günümüzde buğdaydaki sindirilmeyen ögeler iyice ayrıldıktan sonra beyaz un elde edilmektedir.Eskiden bir çuval buğdaydan bir çuvala yakın un elde edilirken,günümüzde yarım çuval kadar un elde edilmektedir.Beyaz undan yapılan ekmeğin enerji değeri tam undan yapılandan yüksektir.Eskiden evde pişirilen sebze, baklagil, bulgur yemekleriyle tam undan yapılan ekmek tüketilirken,günümüzde beyaz ekmek içinde yağlı köfte,patates kızartması,yağ un şeker karışımı tatlılar tüketilmektedir.Eskiden yemeğin yanında pekmez ve kuru meyveden hoşaf ya da ayran içilirken günümüzde şeker
katılmış gazlı,gazsız içecekler tüketilmektedir.Görüldüğü gibi ,günümüz insanı gittikçe hareketsiz bir yaşam sürdüğünden enerji harcaması azalırken,yeni alışılan beslenme biçimine göre enerji alımı artmaktadır.Bedenin harcamadığı enerji kaynağı yağ olarak biriktiğinden şişmanlık oluşmaktadır.

Şişmanlamanın genetik nedenleri de bulunmaktadır.Bu tür şişmanlık daha çok erken yaşlarda başlar.Genetik olarak şişmanlığa yatkın kişi bunu bilerek beden hareketlerini artırır,enerji alımını sınırlayabilirse şişmanlamaktan korunabilir.Bunun yanında erken yaşlarda aşırı yeme davranışı gösteren çocuklar endokrinoloji uzmanları ve diyetisyenler tarafından incelenerek gerekli tedavi yapılabilir.Genetik farklılık nedeniyle aşırı yeme davranışı sonucu şişmanlayanların toplumdaki oranı çok azdır.

Görüldüğü gibi şişmanlığın esas nedeni bedeni az hareket ettirerek az enerji harcama,gereğinden çok enerji yoğunluğu yüksek yağlı, şekerli, saflaştırılmış besin ve içecek tüketmektir.

mail-grubu