www.diyetisyenstore.com

KRİLL YAĞI

Yazar: Dyt. Ruken YAVAŞ

Dünyadaki en büyük biyokütle olma özelliği taşıyan Krill, Güney ve Kuzey Antartika denizlerinde bulunan  karides benzeri  yarı saydam kırmızı kabuklu  çok küçük bir deniz canlısıdır. Krill’in farklı türlerinden sadece iki türü  Antartik krill (Euphausia Superba)  Pasifik krill (Euphausia Pacifica) ticari ürün olarak toplatılmaktadır.

Balık yağının aksine, suda çözünebilen Krill yağı 1990’larda keşfediliştir.   Gıda takviyesi olarak tüm Dünya’da  2001, Astronotların beslenme programında 2002 yılından beri NASA’da kullanılmaya başlamıştır.  Belçika’da 2010 yılında , Danimarka’da da 2011 yılında yılın ürünü  olarak seçilmiştir.

Neden krill yağı?

1.ORAC (oksijen radikal emme kapasitesi)  değeri ve Astaksantin: Vücudumuzda bulunan serbest radikaller olarak adlandırılan ve başta kanser  olmak üzere pek çok hastalığa yol açan maddelerin yok edilmesi yani emilim değerini belirten ve besinler için kullanılan bir ölçektir.  Ağır metal ve civa içermeyen krill yağının ORAC değerinin  yüksek olduğu bilinmektedir. İçerisinde doğal olarak bulunan ve kendisine kırmızı rengi veren astaksantin isminde çok güçlü bir antioksidan içerir. Astaksantin bilinen en güçlü antioksidandır. Katarakt, diyabet, kalp, sinir sistemi hastalıkları ve bazı kanserlerin tedavisinde önemli rol oynadığı bildirilmiştir. Ayrıca anti-aging olarak kullanımı da söz konusudur.  Krill yağı ve balık yağı; serbest radikallerin emilip, vücuda zararlarını azaltma yönünden birbirinden farklıdırlar. Krill yağı balık yağından 48 kat,  Coenzyme Q10 dan 34 kat daha fazla antioksidan etkiye sahiptir.

2.Omega-3 : Krill yağı omega-3 ün bir üst kaynağı olarak bilinmektedir. Bu sayede krill yağı ;

  • Bebeklerde beyin, sinir sistemi ve göz gelişimini hızlandırır.
  • Yetişkinlerde romatoid artrit gelişimini yavaşlatır.
  • Yüksek kan trigliserit değerlerini düşürür.
  • Kardiyak aritmileri engeller.
  • Enfarktüs sonrası sağ kalım oranını arttırır.
  • Kan pıhtılaşmasını azaltır.
  • Damar sertliğini önler.
  • Kan basıncını azaltır.
  • Alzheimer’i yavaşlatır.

3.Fosfolipit yapı: Fosfolipitler hücre zarlarının temel yapısını oluştururlar. Gliserole 2 yağ asiti bağlıdır. Ayrıca üçüncü hidroksil grubuna eksi elektrik yükü taşıyan bir fosfat katılmıştır. Omega 3 yağ asitlerinin biyoyararlılıkları bulundukları kimyasal forma bağlıdır. EPA ve DHA’nın 3 yaygın formu;
-esterleşmiş trigliserit(balık yağı)
-etil ester(balık yağı)
– fosfolipit(krill yağı)

Biyoyararlılıklarını karşılaştırılmak üzere yapılan bir çalışmada katılımcılara eşit dozlarda  kimyasal formu verilmiştir ve absorpsiyonları sırasıyla:    
krill yağı>esterleşmiş trigliserit>etil ester
şeklinde olduğu gözlenmiştir.

Yüksek fosfolipit içerikli krill yağının  kırmızı kan hücrelerindeki EPA, DHA, n-3 PUFA  konsantrasyonda daha fazla artış sağladığı bilinmektedir. Bu veriler krill yağının düşük fosfolipit yerine  yüksek fosfolipit içermesi durumunda biyoyararlılığının arttığını göstermektedir.

Besin Öğeleri

Kuru ağırlıkta:
%60-78 protein (bütün esansiyel aminoasitleri içermektedir.
%7-26  yağ
%12-17 mineral
Ayrıca, bakır, manganez, çinko, kalsiyum, flor, magnezyum, fosfor, A vitamini, E vitamini, B12, B6 ve folik asit içermektedir.

Güvenilirliği ve İlaç Etkileşimi

Tropomiyosin, karides gibi kabuklu deniz hayvanlarında belirlenen alerjendir. Krill, tropomiyosini insanlarda karidese karşı oluşturulan IgE antikoruyla çapraz reaksiyon gösterebilmektedir. Karides ve diğer kabuklu deniz canlılarına alerjisi olan kişilerin krill’e karşı alerji geliştirme potansiyelleri yüksektir.  Krill yağı üzerinde yapılan deneylerde, ağır metaller, pestisitler, dioksinler, halojene bifeniller (PBCs) saptanmamış ya da çok az miktarlarda bulunmuştur. Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi tarafından genel olarak güvenilir nitelikli şeklinde tanımlanmıştır.

Koagülopatisi olan, Digoxin kullanan ve antikoagülan (Coumadin) türü ilaç kullananların krill yağını kullanmadan önce hekime başvurmaları gerekmektedir.  Kişisel ihtiyaca göre belirlenen ölçülerde [1-2 kapsül(300 veya 500 mg) / gün] kullanılması neticesinde; antioksidan, anti-depresan, anti-inflamatuar etkilerinin olması ve beyin gelişiminde oluşabilecek hasarları önlemeye yardımcı etkilerinden dolayı  besin takviyesi olarak önerilmektedir.

Yazar: Dyt. Ruken YAVAŞ

*Everson, I., Introducing Krill. In: Krill: Biology, Ecology and Fisheries – (I. Everson, ed.) Fish and Aquatic Resources, Series 6. Blackwell Science, 2000a, Oxford: 1-7.

 *Melody Harwood, Director, Regulatory Affairs Aker BioMarine Antarctic AS., Superba™ Krill Oil: Regulatory Program. Presentation to Norsk Biotekforum September 22, 2011 Oslo, Norway

*Krill yağı ve Sağlık- Prof. Dr. Nevin Şanlıer

mail-grubu