www.diyetisyenstore.com

Yazar : Diyetisyen Sümeyye Şükran ÖZKELEŞ

ROMATOİD ARTRİTTE BESLENME

Romatoid artrit; Eklemlerde görülen iltihabi bir hastalıktır. Genellikle Kronik bir durumdur. Yani süreklidir ancak zaman zaman alevlenmeler olur. Romatoid artritte  bağışıklık sistemi bozulmuştur ve  vücut kendi dokusunu yabancı gibi algılayıp tabiri caizse buna karşı savaş başlatır. Eklemlerde iltihap hücreleri toplanır ve bu hücrelerden dokulara zarar verecek maddeler salgılanır. Romatoid artritte bağışıklık siteminin vücudun kendisine savaş açmasına yol açan nedeni tam olarak bilinmemektedir. Kadınlarda erkeklere oranla 3 kat daha sık görülür. Görülme sıklığı 20-50 yaşları arasında en fazla olmakla beraber çocuklarda ve gençlerde de görülmektedir.En sık el bileklerini ve ele yakın  parmak eklemlerini tutar ve eklemleri çift taraflı tutar.

Romatoid artritli hastaların nasıl beslenmesi gerektiğine gelecek olursak;bu hastaların bağışıklık sistemi bozuk olduğundan bağışıklığı güçlendirici besinler tüketmelidirler. Özellikle demir, folik asit, kalsiyum, omega 3 ve d vitamini bu hastalarda çok önemlidir.

Yapılan çalışmalarda romatoid artrit hastalarının doymuş yağ içeriği düşük, Akdeniz Diyeti tarzı beslenmenin hastalığın semptomlarını iyileştirdiği ve iltihaplanmayı azalttığı bulunmuştur. Akdeniz Diyeti tarzı beslenmede; tavuk, balık ve yağsız kırmızı et, bol sebze, taze meyve, zeytinyağı, kepekli tahıllar, kabuklu yemişler ve yağlı tohumlar önemli yer tutmaktadır. Bunun yanında bu hastaların yeterli enerji, protein ve kalsiyum gereksinimlerini almaları da çok önemlidir. Hastalığın neden olduğu kronik enflamasyonlar kişilerin kilo kaybını, kas yıkımı ve protein ihtiyacını arttırabilir. Bu kişiler kaşeksi (aşırı kilo kaybı) ve kas yıkımı riski ile karşı karşıya kalabilirler. Bu hastaların yeterli ve dengeli beslenmesi hastalığı tamamen önlemese bile daha sağlıklı ve kaliteli bir yaşam sürmelerine yardımcı olur.

Yapılan birçok çalışmada ton balığı, somon, uskumru, ringa, alabalık ve sardunya gibi omega 3’ten zengin balıkların birçok faydasından bahsedilmektedir. Düzenli omega 3 tüketimi aynı zamanda genel inflamasyonun azalması, eklem ağrılarının azalması ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için de gereklidir. Ayrıca omega 3 yağ asitlerinin (EPA, DHA), romatoid artrit kaynaklı kalp hastalıkları riskini de azalttığı bilinmektedir.Bu yüzden bu hastaların haftada 2 kez mutlaka balık tüketmesi gerekmektedir.

Romatoid artritli hastaların %60’ında iltihaplanma ve steroid içermeyen ilaçların kullanımı sonucu anemi görülebilir. Bu nedenle demirden zengin; yağsız kırmızı et, yumurta, yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller, zenginleştirilmiş tahıllara ve folik asitten zengin; karaciğer, ıspanak, mantar, kuru baklagiller, yeşil yapraklı sebzeler, yağlı tohumlara beslenmede yer verilmesi önemlidir. Ispanak ve kıvırcık lahana gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler ise folik asit açısından zengin oldukları kadar iyi birer antioksidan kaynağıdır. Bu besinler antioksidan özellikleriyle bağışıklık sistemini güçlendirerek romatoid artrit semptomlarını azaltmaya yardımcı olurlar.

Ayrıca C vitamini demirin emilimini arttıracağı için bu besinlerin yanında C vitamininden zengin sebze meyvelerin(turunçgiller, taze biber, maydanoz, kuşburnu yeşil yapraklı sebzeler) tüketimi de önemlidir.

Artritli hastaların özellikle diyetlerinde sülfür içeren besinleri arttırmaları gerekir. Bu besinler; kuşkonmaz, yumurta, sarımsak, soğan, lahana çeşitleri , baklagiller, brokoli, karnabahardır. Bu besinlerin içindeki ‘sülfür’ kemik, kıkırdak ve bağ dokuların onarımı için çok gereklidir. Ayrıca kalsiyum emilimini arttırır. Diğer faydalı besinler K vitamini içeren koyu yeşil yapraklı sebzeler, tambuğday, yulaf,kahverengi pirinç,balık,soya ürünleri ve avakadodur. Bu besinlere diyette sıklıkla yer verilmelidir.

Sık sık taze ananas tüketimi artritli hastaların diyetlerinin en önemli parçasıdır.Ananas meyvesinde bulunan ‘bromelain’ enzimi inflamasyonu azaltmak için mükemmeldir. Enzimin efektif olabilmesi için ananasın taze tüketilmesi, konserve veya donukların tercih edilmemesi gereklidir.

Romatoid artrit için verilen kortikosteroidler vücudunuzun kalsiyum emilimini zorlaştırabilir, bu da kemiklerin zayıflaması ve osteoporoz riskinin artmasına neden olabilir. Bu nedenle romatoid artritli hastalar kalsiyumdan zengin süt, yoğurt, peynir gibi besinlerin tüketimini ihmal etmemelidir. Süt ürünlerinin yağsız ve yarım yağlı olanları daha fazla kalsiyum içerdiği için tam yağlı ürünlerin yerine tercih edilmelidir.
D vitamini kalsiyum emilimini arttırarak kemikleri güçlendirme ve osteoporozun önlenmesine yardımcı olmasının yanı sıra eksikliğinde romatoid artrit belirtilerinin artmasında da rol oynar. Çalışmalarda yeterli D vitamini alan kadınların romatoid artrite yakalanma olasılığının daha düşük olduğu bulunmuştur. D vitamininin en iyi kaynağı güneş olsa da balık, süt ürünleri ve yumurta sarısı da D vitamininin önemli kaynaklarındandır. Bu hastaların beslenmesinde yaban mersini,muz,yeşil çay da büyük önem taşır.

Asidik meyve ve sebzeler romatoid artrit belirtilerini ve eklem ağrılarını arttırabileceğinden dolayı az miktarlarda denenerek tüketilmelidir.Ayrıca kafein, turunçgiller, kırmızı biber (paprika), tuz, sigara ve şeker içeren her tür yiyecek tüketimi sınırlandırılmalıdır. Biber, patlıcan, domates ve tatlı patateste bulunan ‘solanin’ isimli madde ileri düzeyde artritli hastalarda sakıncalıdır. Ağrı ve huzursuzluğu arttırır.Eğer nonsteroidal anti-inflamatuar ilaçlar kullanılıyorsa ödeme neden olacağı için mutlaka tuz kısıtlanmalıdır. Artritli hastalar, diyetleri haricinde bir demir suplementi yada demir içeren multivitaminler kullanmamalıdır. Hastalar herhangi bir besine alerjileri yada hassasiyetleri konusunda kendilerini takip etmelidirler.

Son olarak bu hastalarda fizik tedavi tedavilerinde büyük bir öneme sahiptir. Hastalığınıza özel fizik tedavi ve egzersiz şekli için de lütfen fizyoterapistinize danışın..

Diyetisyen Sümeyye Şükran ÖZKELEŞ

 

#gencdiyetisyenler.com yazarlarıdan Diyetisyen Sümeyye Şükran ÖZKELEŞ’ in kaleminden #gençdiyetisyenler

 

mail-grubu