www.diyetisyenstore.com

KONSTİPASYON VE BESLENME

Konstipasyon (kabızlık) bir hastalık değil, kişiden kişiye değişen ve farklı şekilde yorumlanan subjektif bir semptomdur. Konstipasyon genel olarak haftada 3 veya daha az dışkılama olarak kabul edilmekle birlikte, tek kriter dışkılama sayısı değildir.

Konstipasyon tanı kriterleri nelerdir?

Aşağıdakilerden en az iki veya daha fazlasının bulunması tanı koymada etkendir.

  • Dışkılamaların en az %25’inde ıkınma, fazla gayret gösterme
  • Dışkılamaların en az %25’inde topak veya sert dışkılama
  • Dışkılamaların en az %25’inde tam boşalamama hissi
  • Dışkılamaların en az %25’inde anorektal tıkanıklık hissinin oluşması
  • Dışkılamaların en az %25’inde el yardımıyla kolaylık sağlayarak dışkılama zorunluluğunda olunması
  • Haftada üçten daha az sayıda dışkılama
  • Laksatif kullanmadan nadiren yumuşak dışkılama yapılabilmesi

Kronik konstipasyon diyebilmek için, hasta en az altı ay boyunca semptomatik olmalı ve birbirini takip eden en az üç ay boyunca da yukarıdaki kriterlere uygun yakınmaları olmalıdır. Ayrıca fonksiyonel kabızlığı olan hastaların K-İBS’den ayrılan en önemli yanı bu grup hastada karın ağrısının olmamasıdır.

Kronik kabızlık prevalansı; yaşla birlikte artıp özellikle 65 yaş ve üstünde yoğunlaşmaktadır. Bu yaş grubundaki erkeklerin %26’sında ; kadınların ise %34’ünde kronik kabızlık gözlemlenmiştir.

basliksiz-1Konstipasyon için risk faktörleri

  • Yenidoğanlar ve çocuklar
  • 55 yaş üzeri yetişkinler
  • Yakın zamanda geçirilmiş abdominal veya perianal-pelvik cerrahi
  • Gebelik
  • Sedanter yaşam tarzı
  • Fiberden ve sudan yetersiz diyet
  • Polifarmasi (özellikle yaşlılarda)
  • Laksatiflerin kötüye kullanımı
  • Kabızlığa neden olan hastalıklar
  • Bakım hastaları
  • Seyahat
  • Kronik kabızlık öyküsü

Yapılan çalışmalar; beslenme, egzersiz ve su tüketiminin artırılması gibi etmenlerle konstipasyonun %80 oranında iyileşme olduğunu göstermektedir. Beslenme ile iyileşme görülmeyen kronik kabızlıkta mutlaka hekim desteği alınmalıdır.

Peki tedavi için nelere dikkat edilmeli?

Posadan zengin besin tüketimi bağırsak hareketlerini hızlandırarak, dışkılamayı rahatlatır ve dışkı kıvamını yumuşatır. Bu nedenle diyette posa miktarı artırılmalıdır.


Diyetteki posa miktarını artırmak için neler yapılmalı?

  • Her öğünde sebze tüketilmeli.
  • Beyaz ekmek yerine tahıllı ekmek tercih edilmeli.
  • Kabuklarıyla yenilebilecek meyveler kabuklu tercih edilmeli.
  • Haftada 2-3 kez kurubaklagil tüketilmeli.
  • Kayısı ve erikten yapılan hoşaflar taneleriyle tüketilmeli.

Kuru ve taze kayısı, incir, kivi, armut, kabuklu elma ve probiyotik etkiye sahip süt ve süt ürünleri bağırsak faaliyetlerini artırmaktadır. Yeşilçay ve rezene çayı bağırsak aktivitesini hızlandırmaya yardımcıdır.

Kepek tüketiminin artırılması dışkılamaya yardımcı olur. Fakat bunun yanında dışkının katılaşmasına sebep olabilmektedir. Bu durumun yaşanmasını engellemek için su tüketiminin artırılması ihmal edilmemelidir. Anemi (kansızlık) problemi olan bireyler diyetlerinde fazla kepekli ürün tüketiminden kaçınmalılardır. Kepekli ürünler demir emilimini etkileyerek, aneminin ilerlemesine sebep olabilmektedir.

Diyetisyen Aslı ÖZDEMİR
Diyetisyen Aslı ÖZDEMİR

Uzak durulması gereken besinler nelerdir?

Patates, havuç, pirinç pilavı, pirinçten yapılan çorba çeşitleri, tarhana çorbası, muz, ayva, makarna, koyu çay, kahve ve rafine edilmiş besinlerden kaçınılmalıdır.

 

Mutlu bir yaşam için sağlıklı beslenin.

 

 

 

 

 

mail-grubu