www.diyetisyenstore.com

YEŞİL ÇAY

Yeşil çay, Camellia sinensis yapraklarının toplanır toplanmaz hızla kurutulması ile elde edilen ve aynı bitkiden elde edilen siyah çaydan farklı olarak kurutulurken oksijenle tepkimeye girmesine izin verilmeyen bitkisel çaylardandır. Yeşil çay, taze çay yapraklarının fermentasyona uğratılmadan, diğer bir deyişle yeşil çayın başlıca fenolik bileşiklerini oluşturan kateşinlerin enzimatik oksidasyonuna izin verilmeden üretilen bir çay çeşididir. Yeşil çayın bileşenlerinin başlıcaları: enzimler, polifenoller, alkoloidler, azotlu bileşikler, karbonhidratlar, pigmentler, vitaminler, organik asitler, minerallerdir. Yeşil çayın antioksidan, antiinflamatuvar ve antikarsinojenik özelliklerinin içerdiği polifenol adı verilen epikateşin deriveleri kaynaklı olduğu iddia edilmektedir .

*Yeşil Çay ve Antimikrobiyal Etkisi

Kateşinler gerek gıdalarda bozulma yapan gerekse insanlarda hastalık etmeni olan patojen mikroorganizmalara karşı antimikrobiyal etki göstermektedir. Yeşil çay antibakteriyal etkisiyle, dişlerde tartar ve çürük oluşumuna neden olan Streptococcus mutans ve Streptococcus sobrinus gibi bakterilerin biyolojik aktivitelerini baskılamakta, bunların diş minesine yapışmasını engellemekte ve ağız kokusunun önlenmesine yardımcı olmaktadır. Ayrıca gastrik, mide ve on iki parmak bağırsağı ülseri gibi hastalıklara neden olan Helicobacter pylori’nin gelişimini de engellemektedir.

*Yeşil Çay ve Obezite

Obez fareler üzerinde yapılan çalışmalarda, farelerin 10 haftadan daha uzun süre yeşil çay tüketmeleri durumunda obezitenin ve yağlı karaciğer sendromunun daha az görüldüğü saptanmıştır. Bu durum artan enerji tüketimine rağmen yeşil çay kateşinlerinin etkisiyle azalan besin maddesi emiliminden kaynaklanmaktadır. Yine fareler üzerinde yapılan çalışmalarda yeşil çaydaki kafein ve theanin kilo artışını önlediği, kateşin ve kafeinin sinerjik etki ile obezite karşıtı etkisi olduğu belirlenmiştir.

Yeşil çayın obezite karşıtı etkisini araştıran bir başka çalışmada ise, diyetlerine 4 ay boyunca, % 1-4 arası yeşil çay eklenen dişi farelerin besin alımında, vücut ağırlığı kazanımında ve yağ dokusu toplanmasında istatistiksel olarak anlamlı farklar bulunmuştur. Ayrıca bu farelerin kolesterol ve trigliserit düzeyleri de düşük bulunmuştur. Çalışmanın en ilginç sonucu ise yeşil çayın kilo vermeye doğrudan etkisinin olduğunu gösterebilecek serum leptin düzeylerindeki azalmadır.

*Yeşil Çay ve Kardiyovasküler Hastalıklar

Yeşil çay kateşini tüketimi, özellikle insanda plazma LDL kolesterolünü azaltmak ve plazma HDL kolestrolünü ise artırmak suretiyle damar sertliğini önlemektedir. Yapılan çalışmaların sonuçları,

uzun süreli çay kateşini tüketiminin yağ metabolizmasını düzenlemek suretiyle yüksek yağlı gıda tüketiminden kaynaklanan obeziteyi önlediğini göstermiştir. Bu mekanizma vasıtasıyla, şeker hastalığının ve koroner kalp hastalığı riskinin yeşil çay tüketimiyle azaldığı saptanmıştır.

*Yeşil Çay ve Osteoporoz

Son yıllarda osteoporozun önlenmesinde kullanılan ve farmakolojik olmayan yöntemlerden biri yeşil çay tüketilmesidir. Yapılan yurtdışı çalışmalarında, yeşil çay tüketiminin kemik yoğunluğunun düzenlenmesinde ve kemik sağlığının korunmasında etkili olduğu belirtilmiştir.

Tüm bu olumlu etkilerinin yanında yeşil çayın bazı zararlı yanlarını da göz ardı etmemek gerekir.

*Yeşil Çay ve Olumsuz Etkileri

Olası yan etkileri ve besin-ilaç etkileşimleri konusunda dikkatli olunmalı ve öneriler bu doğrultuda yapılmalıdır. Nitekim; çayın içeriğinde bulunan kafein bileşiğinin aşırı miktarda tüketildiğinde toksik etkiler yaptığı göz ardı edilmemelidir. Yine emziren kadınlar ve gebelerde, içeriğindeki kafeinden dolayı yeşil çayı fazla tüketilmemelidir. Yeşil çay folik asitin yararlarını olumsuz yönde etkileyebileceğinden hamilelerin kullanmaması gerekir. Gebelik öncesi dönemde fazla yeşil çay tüketen kadınlarda spina bifida sıklığının fazla olduğuna yönelik yayınlarda bu mekanizma üzerinde durulmaktadır.

Ayrıca alkol, çay ve kahvenin diüretik etkisiyle üriner sistemden kalsiyum kaybına neden olarak kemik mineral yoğunluğunu etkileyebilmektedir. Çok sık rastlanmasa da yeşil çayın fazla tüketilmesine bağlı hepatotoksisite ve nefrotoksisite vakaları da bildirilmiştir. Yeşil çayın uzun süre çok yüksek miktarlarda tüketilmesinin, tiroid bezi fonksiyonlarını olumsuz yönde etkilediği gösterilmiştir.

*Yeşil Çayın İçime Hazırlanması

Tercihen porselen demlik ve kireçsiz su kullanarak, fincan başına bir çay kaşığı yeşil Çayı fincan sayısı kadar kaynamış su ile demleyebilirsiniz. 4-5 dakika bekleyip servis yapabilirsiniz.

*Ne Kadar Tüketilmeli ?

Yapılan epidemiyolojik ve klinik çalışmalar günlük 5-7 fincan çay (yeşil ve siyah çay) tüketiminin sağlık açısından sağladığı faydalardan yararlanmak için yeterli olabileceğini göstermektedir. Ancak yine deönerirken; kişnin genel durumu ve varsa taşıdığı hastalıklar ile kullandığı ilaçlar göz ardı edilmemelidir.

Yazan: Seda Baran

KAYNAKLAR

*Işıksoluğu M. (2000). Flavonoid ve Çay Tüketimi İle Kardiyovasküler Hastalıklar Arasındaki İlişkiler. Türk Hij Den Biyol Derg, 57(3), 181– 188.

*Kaplan S. (2007). Postmenopozal osteoporozda risk faktörleri ve korunma yolları. Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi,2, 23-31.

*Şahin H., Özdemir F. Yeşil Çayın Saglık Üzerine Etkisi. Türkiye 9. Gıda Kongresi; 24-26 Mayıs 2006, Bolu ,S. 219-221.

*Sarıca S., Karatas Ü., Diktas M. (2008). Çay (Camelliasinensis); İçerigi, Metabolizma ve Saglık Üzerine Etkileri, Antioksidan Aktivitesi ve Etlik Piliç Karma Yemlerinde Kullanımı. GOÜ Ziraat Fakültesi Dergisi, 25(2), 79-85.

*Toprak D, Karaca E. (2011). Yeşil çay. Erişim adresi: http://www.ulusalcaykonseyi.org.tr/dosyalar/Ye%C5%9Fil%20%C3%87ay. pdf. Erişim tarihi 28 Kasım, 2015.

*Tosun İ., Karadeniz B. (2005). Çay ve Çay Fenoliklerinin Antioksidan Aktivitesi. OMÜ Zir. Fak. Dergisi, 20(1), 78–83.

mail-grubu